'Yargı-Adli Tıp işbirliğiyle tecavüzcüleri aklamayın'

Cu, 07/12/2012 - 18:53
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Kadınlar, Ankara, İstanbul, Adana ve Eskişehir'de cinsel saldırı davalarında raporları geciktiren, çoğu zaman eksik ya da yanlış raporları sebebiyle kadın düşmanlarını aklayan Adli Tıp Kurumu hakkında suç duyurusunda bulundu
Ankara
Ankara Kadın Platformu, 13.00’da Ankara Adliyesi’nde bir araya gelerek “erkek adaletin” mekanizmalarından biri olan Adli Tıp Kurumu için suç duyurusunda bulunarak, tecavüzcülerin aklandığı davaların artık son bulmasını istedi.

“Yargı-Adli Tıp işbirliğiyle tecavüzcüleri aklamayın!” pankartı ve “Daha kaç tecavüzcüyü beraat ettireceksiniz?”, “Rapor için tek seçenek Adli Tıp değil”, “Tecavüzde kadının beyanı esastır”, “Adli Tıp Kurumu 3,5 yıl bekletti, dava 4 yıl sürdü”, “Adli Tıp’tan randevu almak 2 yıl” dövizleri taşıyan kadınlar, sık sık “Yaşasın kadın dayanışması” ve “Erkek adalet değil, gerçek adalet” sloganları attı.

Kadınlar yaptıkları açıklamada yıllarca verdikleri mücadelelerle kazandıkları “kadınlar lehine” yasaların dahi uygulama esnasında birer enkaza dönüşmesinde Adli Tıp Kurumu’nun büyük etken olduğunu belirtti. Kadınlar, 4 yılı aşkın süredir yargı sürecinde olan toplu tecavüz davasından beraat çıktığını ifade ederek, “Tecavüze maruz kalan arkadaşımızın savcılığa yaptığı cinsel saldırı beyanına, uzmanların psikolojik travma bozukluğu raporuna rağmen, saldırganlar Adli Tıp Kurumu’nun eksik soruşturmasına dayanılarak beraat ettirilmiştir” dedi. Adli Tıp Kurumu’nun rapor verme sisteminin kadınları yıldırmaya ve tecavüzcüleri korumaya yönelik olduğunu belirten Ankara Kadın Platformu, toplu tecavüz davasının 4 yıllık yargı sürecinde eksik ve yanlış yöntemleriyle, adaleti rapora indirgeyen anlayışıyla Adli Tıp Kurumu’nun tecavüzcülerin beraatının en büyük sorumlusu olduğunu ifade ederek, Adli Tıp Kurumu hakkında suç duyurusunda bulundu.

Ankara Kadın Platformu’nun açıklaması, “Erkek adalet değil, gerçek adalet” sloganlarıyla sona erdi.

İstanbul
Çağlayan Adliyesi önünde toplanan kadın örgüleri, burada bir açıklma yaptı. "Erkek adalet değil gerçek adalet", "Yaşasın kadın dayanışması", "Adli tıp saldırganları koruma tecavüzcüleri aklama" sloganları atan kadınlar, "Yargı-adli tıp işbirliğiyle tecavüzcüleri aklamayın" yazılı pankart açtı.

İstanbul Feminist Kollektif, Cinsel Şiddete Karşı Kadın Platformu, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, KADAV, Sosyalist Kadın Meclisleri, İlerici Kadınlar Derneği EMEP'li kadınlar, Sosyalist FeMinist Kollektif'in ortak yaptığı suç duyurusu öncesi yapılan açıklamada Hilal Esmer, "Yıllardır Türkiye'de tacize, tecavüze, istismara maruz kalanlar için gerçek adaletin değil, erkeke adaletin devreye girmesini sağlayan mekanizmalardan biri Adli Tıp Kurumu oldu! dedi.

Esmer, içkisine ilaç katılarak tecavüz edilen arkadaşlarının ertesi gün suç duyurusunda bulunduğunu, savcılık üzerine yapılan ilaç ve sperm testinde spermin bulunduğunu, ancak ilacın bulunmadığını belirtti. Nedenin Ankara Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nün idrarda ilaç tespiti için gerekli tahlili yapmaması, yeterli miktarda kan örneği almaması olduğunu ifade etti. İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun da gerekli raporları zamanında geöndermeyerek bu hataya ortak olduğunu kaydeden Esmer, saldırganların Adli Tıp Kurumu'nun eksik soruşturmalarına dayandırılarak beraat ettirildiğini söyledi.

"4 yıllık süre içerisinde eksik ve yanlış yöntemleriyle, adaleti rapora indirgeyen anlayışıyla tecavüzcülerin beratinin en büyük sorumlusu Adli Tıp Kurumu" diyen Esmer, yargı, Adli Tıp Kurumu işbirliğiyle tecavüzcülerin aklandığı davaların son bulmasını ve verilen yanlış kararın düzeltilmesini istedi. Açıklamanın ardından kadınlar, suç duyurusunda bulundu.

Adana
Adana Kadın Platformu da Adana Adliyesi'nde suç duyurusunda bulundu. Platform adına açıklamayı yapan Öznur Horoz, Ankara'da bir cinsel saldırı davasının daha cezasızlıkla sonuçlandığını belirtti. Horoz, "İçkisine ilaç katılarak tecavüz edilen arkadaşımız ertesi gün savcılığa suç duyurusunda bulunduğunda savcılık tarafından ilaç ve sperm testi istendi. Ankara Adli Tıp Kurumu'nda yapılan testlerde sperm bulunmasına karşın ilaç tespit edilemedi. Çünkü, İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun sonradan verdiği rapordada söylediği gibi, Ankara Adli Tıp Kurumu, ilaç tespiti için gerekli idrar tespitini yapmayarak, yeterli miktarda kan örneği almayarak kendi kısıtlı veri tabanı dışında başka veri tabanlarından yararlanmayarak ilaç tespit edemedi. Böylece idrardaki delili de yok saymış oldu" dedi.

Horoz, tecavüzlerin serbest bırakılmasının en büyük sorumlusunun adli tıp kurumları olduğunu belirterek, "Yargı-adli tıp kurumu işbirliğiyle tecavüzcülerin aklandığı davaların son bulmasını, yargıtay aşamasında bu davada verilen yanlış kararın düzeltilmesini istiyoruz" dedi.

Eyleme İzmir Yenikapı Tiyatrosu oyuncuları da katılarak destek verdi.

Kadınlar, İstanbul, Ankara ve Adana'nın yanı sıra Eskişehir’de de adli tıp kurumları hakkında suç duyurusunda bulundu.