"Yıkımda örgüt işbaşındaydı"

Osman Köse | Cu, 02/02/2007 - 02:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

“Yıkımda Örgüt İşbaşındaydı”

Hürriyet Ankara ekinin manşeti böyle atılmış Dikmen’de evlerini korumak için direnenlerin mücadelesini böyle değerlendirmiş Hürriyet ekibi. Hürriyet Gazetesi’nin Ankara eki yöneticileri ve muhabirleri anlaşılıyor ki kararlarını vermiş ve taraflarını seçmişler.

Peki örgüt nasıl tespit edilmiş?
Tabi ki “Zehir Hafiye” belediye başkanından kaçmamış.Gazetede onun iddiasını tırnak içine alma ihtiyacı bile hissetmeden manşete taşımış. Haberi yazan “meslektaşımız” da haberin içinde “örgüt”ün ip uçlarını veriyor.

Sizin Hiç Eviniz Yıkıldı Mı?

Sizin hiç eviniz yıkıldı mı bilmiyorum. Ama ben gecekondu yapımında bulundum.1976 yılında kazancının önemli bir bölümünü her ay ev sahibine veren babam, ev sahibinin kirayı sürekli artırmasından bıktığı dönemde yeni bir kiralık ev bakar. Bu arada gecekondu yapma önerisi gelir. Ve uygun bir yer bulunur, gecekondu yapımı başlar. Belediyenin yıkım ekiplerinden kurtulmak için gecekondunun hızla bitirilmesi gerekir.

 

O dönemde meşhur kuyruklar da var. Ankara’da ekmek almak için bile kuyrukta saatlerce beklememiz gerekiyordu. Vakit kaybını önlemek için Ankara dışından bir çuval ekmek getirdik. O ekmekler birkaç gün sonra kurumaya başladı. Kuru ekmekleri ıslatarak yedik. Gecekondumuzu da hızla bitirdik.

 

1997 yılına kadar da gecekonduda oturdum.Her santimetrekaresinde emeğimiz vardı. Bahçesine diktiğimiz ağacın ilk meyvesini sabırsızlıkla bekleyip, iştahla yedik. Bahçemizde ilk açılan çiçeği her gün kokladık.

 

 Muammer Özer’in yönettiği, Tarık Akan, Hale Soygazi, Yavuzer Çetinkaya ve Savaş Yurttaş‘ın o güzel oyunuyla belleklerimizde güzel izler bırakan “Bir avuç cennet” filmindeki gibi cennete çevirdiğimiz evi yıkmaya gelselerdi ben de elime megafonu alıp komşularımı ayağa kaldırır direniş örgütlerdim.

Hürriyet gazetesinin muhabiri evini korumaya çalışan kişinin Halkevleri üyesi olduğunu söylemiş. Eminim orda çok sayıda farklı sendika, dernek üyesi kişiler vardı. Ülkemizde insanların sivil toplum kurumlarına, demokratik kitle örgütlerine üye olması suçlama gerekçesi değil övünç konusu olmalıdır

 

Ben evimi korumaya çalışırken olayı izleyen muhabir benim Çağdaş Gazeteciler Derneği(ÇGD) üyesi olmamdan yola çıkarak eylemi ÇGD’nin örgütlediğini mi iddia edecekti.

Dün elinde megafonla konuşan kişi bir spor kulübünün, lions ya da herhangi bir vakfın üyesi olsaydı eylemi onların üzerine mi atacaktık.

Halkevleri bu ülkenin en köklü sivil toplum kuruluşlarından birisidir. Bugün beğeni ile izlediğimiz sinema ve tiyatro sanatçılarının çoğunun ilk sahne tozu yuttuğu yer Halkevleri’dir. Kimi yazarların ve müzisyenlerin de kaynağı Halkevleri’dir.

Halkevleri yasal çerçevede faaliyetlerini sürdüren bir kuruluştur.

Melih Gökçek’in iddiasını alıp bunu manşete taşımanın başka bir anlamı olsa gerek. Bunu da sorgulamak lazım.

 

Muhabir, tıpkı fotograf makinesinin objektifinin yaptığı gibi gördüklerini yorumunu katmadan aktarması gerekir. Hürriyet Gazetesi’nin muhabiri olayı neredeyse Melih Gökçek’in memuru gibi izlemiş, haberini de öyle yazmış.

 

Melih Gökçek aleyhine atılan sloganların “hakaret” olduğuna karar vermiş ve bunu haberine aktarmış.

Burada da muhabirin görevi atılan sloganları aktarmaktır. Muhabirin görevi atılan sloganların hakaret olup olmadığına karar vermek değildir. Bir söz ya da eylemin hakaret olup olmadığına yargı karar verir.

 

 “Yıkımda Örgüt İşbaşındaydı"

Bu olayda bir örgüt aranıyorsa alsında adres çok basit. Çünkü gecekondu neden değil sonuçtur. Gecekondu yoksulluğun, işsizliğin, açlığın sonucudur.Örgüt, yoksulluktur, örgüt işsizliktir, örgüt açlıktır.Dikmen halkını evlerinin yıkılmasını önlemek için bir araya getiren örgüt de budur.Bunları çözmeden gecekondular da önlenemez, gecekondu yıkımlarındaki çatışmalar da.

Hürriyet Gazetesinin haberleri için:

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/5874879.asp?sd=2

http://ankara.hurriyet.com.tr/ankara/5878875.asp?gid=140

 

 Osman Köse (Gazeteci) – Haber Sen Ankara Şube Başkanı