Mamaklı kadınlar, mahallelerinde eşi tarafından katledilen Zülfü’nün adını verdikleri parkın açılışını gerçekleştirdi. Parkın kadına yönelik şiddete karşı bir simge haline gelmesini dileyen kadınlar, hep birlikte mücadele edeceklerini haykırdı Zülfü, Ankara Mamak’taki Şahintepe Mahallesi’nde yaşıyordu. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşinden boşanmak isteyen fakat her seferinde evine geri dönmek zorunda kalan 36 yaşındaki Zülfü, 17 Eylül akşamı evinin önündeki Güvendik Parkı’nda eşiyle tartıştı. Kocası Zülfü’yü önce dövdü, sonra bıçakladı, ardından boynunu kırdı ve son olarak da üzerine kurşun yağdırdı. Vahşi cinayet, AKP eliyle yükseltilen kadına yönelik şiddetin ne ilk ne de son örneğiydi.
Öztürk’ün katledilmesinin ardından Halkevleri öncülüğünde harekete geçen Mamaklı kadınlar, 20 Eylül günü Nato Yolu’nda bir yürüyüş gerçekleştirdi. Kadınlar, başbakanıyla, bakanlarıyla, medyasıyla, yargısıyla kadın düşmanlığını yaşamın her yanına yayan AKP iktidarından hesap sormaya çağırdı. Kadınların yaşam hakkının Mamak’taki simgesi olan Zülfü için bir araya gelen mahalleli kadınlar, yaptıkları toplantılarda Zülfü’nün yaşamını yitirdiği Güvendik Parkı’nın adının Zülfü Kadın Yaşam Parkı olarak değiştirilmesi talebiyle imza kampanyasına başladı.
AKP’li Mamak Belediyesi’ne taleplerini ilk ilettiklerinde ciddiye alınmayan kadınlar, topladıkları binden fazla imza ile bir kez daha belediyenin karşısına dikildi ve belediye geri adım atmak zorunda kaldı. Kadınlara bu süreçte Üniversiteli Kadın Kolektifi, Filmmor, Kadın Dayanışma Vakfı ve Çankaya Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi de desteklerini sundu.
’Kadına el kaldıracaklar bu parkı hatırlasın’
Mamaklı ve Halkevci Kadınlar adına
ise Sıla Uzunpınar konuştu. AKP’nin kadın düşmanı politikalarından örnekler veren Uzunpınar, Tayyip Erdoğan’ın kadınlara yaşamın her alanında yıkımı dayattığını, evlerinin yıkıldığını, sağlıklarının yıkıldığını, 4+4+4 ile çocuklarının geleceklerinin yıkıldığını belirtti.
AKP’yi ve yetkilileri katillerin değil, kadınların yanında olmaya davet eden Uzunpınar, “Zülfü Kadın Yaşam Parkı bir uyarıdır. Kadına el kaldıranlar artık beş kere düşünecek, bu parkı hatırlayacaktır” dedi. Kadınlara da yan yana gelme, omuz omuza verme ve mücadeleyi büyütme çağrısı yapan Uzunpınar, “Halkevi şubelerini şiddete karşı duracağımız, yan yana geleceğimiz, bilinçleneceğimiz, kurs faaliyetleri ve etkinlikler ile üretebileceğimiz yerler haline getirelim. Halkevleri kadınlar için yaşam evleri olsun” dedi.
Uzunpınar, 25 Kasım’da şiddete karşı sokakta olmaya, 29 Kasım’da ise Ankara Adliyesi’nde Zülfü’nün davasının takipçisi olmaya davet ederek konuşmasını sonlandırdı. Konuşma büyük alkış aldı.
Feryal Öney Mamaklı kadınlarla Kadınlar, konuşmanın ardından isyanlarının simgesi olan ellerindeki mor kartları AKP’ye kaldırdı ve hesap soracaklarını haykırdı. Ardından kürsüye
Feryal Öney geldi. Küçük bir mahallede çok büyük bir iş yapıldığını söyleyen Öney, “Kadına yönelik şiddet, savaşın erkeklere öğrettiği bir şey. Henüz erkekler kadınlarla konuşmaya cesaret edemiyor. Biz kadınlar bu etkinliklerle arkadaşlarımızı anarak ve meydan okuyarak şiddeti durduracağız” dedi. Öney, sevilen türküleri Mamaklı kadınlarla paylaştı.
Kadınlar son olarak park simgeleşecek bir figürü tabela olarak kullanılmak üzere parkın köşesine astı. Sembolik olarak bir tahta parçasına toplu iğneler de batıran kadınlar kadına yönelik şiddete karşı hep birlikte mücadele sözü verdi. Etkinlik “Yaşasın kadın dayanışması” sloganlarıyla sona erdi.