Halkın Hayır’ı 4 Eylül'de Ankara'da

Sa, 31/08/2010 - 23:59
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Ankara’da 4 Eylül tarihinde gerçekleştirilecek olan “12 Eylül Anayasası’na da, AKP Anayasasına da HAYIR” mitingiyle ilgili bugün Mülkiyeliler Birliği’nde basın açıklaması gerçekleştirildi.

Halkevleri, ÖDP, EMEP ve TKP’nin çağrısı, çeşitli demokratik kitle örgütleri, oda ve sendikaların destek verdiği, 29 Ağustosta İstanbul’da gerçekleştirilen mitingin ikincisi 4 Eylül’de Ankara’da gerçekleştirilecek.

Bugün (31 Ağustos) mitinge çağrının yapıldığı basın toplantısında Halkevleri adına Samut Karabulut, EMEP adına Selma Gürkan, ÖDP adına Cevat Han, TKP adına Metin Uçak ve Disk Ankara Bölge temsilciliği adına Kani Beko, neden HAYIR denilmesi gerektiği üzerine açıklamalarda bulundular. Ardından basın metni okundu. Fikret Aslan’ın okuduğu basın metni:

Eşit, Özgür bir Ülke için; 12 Eylül Anayasası’na da, AKP Anayasasına da HAYIR!

12 Eylül referandumuna günler kala AKP ve meclisteki muhalefet partileri meydanlara çıkıyorlar.

AKP Hükümeti başta başbakan olmak üzere referandumdan evet oyu çıkması için her yola, her türlü demagojiye başvuruyor. Yetmiyor AKP’nin stantlarına 12 Eylül’de katledilen devrimcilerin resimleri koyuluyor. Halbuki biliyoruz ki; AKP devrimcileri darağaçlarına gönderen faşist darbenin ürünüdür. Hiçbir yalan, hiçbir gözyaşı bu gerçeği gizleyemez.

Bununla birlikte ana muhalefet partisi CHP’nin yüksek yargıya ilişkin değişikliklerin dışında hiçbir maddeye hayır demediği ortadadır.

MHP ise ırkçı hezeyanlarla şovenizmi körüklemek için elinden geleni yapmaktadır.

Emeğimiz, eşitliğimiz, haklarımız ve özgürlüğümüz için mücadele edenler ise referandumda hayır diyor.

Çünkü biliyoruz ki; AKP anayasa değişikliğiyle iktidarını güçlendirmeyi, sermayeye sınırsız sömürü özgürlüğü sağlamayı hedefliyor. Saldırı paketinin üstünü ise demokrasi, özgürlük, 12 Eylülle hesaplaşma gibi yalanlarla örtmeye çalışıyor.

Bundan önce değişik hükümetlerce neoliberal politikalar doğrultusunda bazı maddeleri değiştirilen 12 eylül anayasası hiçbir zaman demokratik ve halkçı bir içerik kazanmadı, olası değişiklikle de kazanmayacak. Buna rağmen değişiklik paketi demokratikleşmede büyük adım, 12 eylül’le hesaplaşmak olarak sunulmaktadır. Oysa değişiklik paketinin özü 12 Eylül düzeninin yenilenerek sürmesini sağlamaktır.

12 Eylülcüler 24 Ocak 1980 kararlarını hayata geçirerek serbest piyasa düzeninin, özelleştirmelerin önünü açmış, sermaye egemenliğinin geliştirilmesini sağlamışlardır. Bu politikaların kararlı bir uygulayıcısı olan AKP hükümeti, yeni değişikliklerle, “kamu yararı” denetiminden kaçarak özelleştirmelerin ve sermaye egemenliğinin önündeki bütün engellerin temizlenmesini amaçlamakta; halkın güvenceli iş, insanca yaşam, yaşanabilir bir doğa haklarına saldırmaktadır.

AKP, 12 Eylül’ün getirdiği grev yasaklarını korumakta, kamu çalışanlarına grev hakkı tanımadığı gibi grev yasağını sağlama bağlamakta, “Kamu görevlileri hakem kurulu” kararları “toplu sözleşme hükmündedir” ve “kesindir” diyerek hükümetin kamu çalışanları karşısındaki dayatmalarına “toplu sözleşme” adını vermektedir.

Aynı zamanda ve aynı işkolunda birden fazla sendikaya üye olunabileceği ve birden fazla sözleşme yapılabileceğine yönelik düzenlemelerle, patron yanlısı ve hükümet yandaşı sendikaların önü tamamen açılmak istenmektedir. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin üzerine panzer yollarken pakete, birden fazla sendikaya üye olunabileceği hükmünü koyan AKP, emeklilere, üreticilere, çiftçilere, ev işçilerine ve işsizlere sendika kurma ve üye olma hakkı tanımamaktadır.

Yine AKP 12 Eylülcülerin ‘yönetimde istikrar’ amacıyla koydukları yüzde 10 seçim barajına aynı gerekçeyle sahip çıkarak korumakta, 12 Eylülcülerin yaptığı gibi yürütmenin ve Cumhurbaşkanının yetkilerini daha da arttırarak yargıyı siyasal iktidara hepten bağımlı kılmaktadır.

Bu değişiklik paketi ülkeyi demokratikleştirmek bir yana piyasa düzeni ve sermaye egemenliğini daha da sağlamlaştıracaktır. Bu süreçte, Başkanlık Sistemi’ne geçişi sağlayacak adımlar atılarak demokrasi alanının daha da daraltılacağı görülmektedir.

Hükümeti elinde bulundurduğu 8 yıl boyunca ekonomik, sosyal ve siyasal saldırıları arttırarak sürdüren AKP, bu değişikliklerin geçmesi halinde, işçi ve emekçiler tarafından fiili ve yasal olarak kullanılan birçok hakkı da gasp ederek, topyekûn bir saldırıya geçecektir.

12 Eylül’de yapılacak anayasa değişiklik paketine ‘hayır’ demek; hem 12 Eylül Anayasası’na hem AKP Anayasası’na ve 8 yıllık AKP iktidarının uygulamalarına ‘hayır’ demektir. Eşitliği, özgürlüğü ve demokrasiyi esas alan yeni bir anayasa ihtiyaçtır. Kuşkusuz bu anayasa emekçilerin ve ezilenlerin mücadelesinin ürünü olacaktır. Bizler böyle bir anayasa ve fiili kazanımlar için mücadele edeceğiz.

Acil taleplerimiz şunlardır;

12 Eylül ve darbe kurumları olarak bilinen ve toplumu üniversitelerden yargıya; basından sendikal örgütlenmeye kadar bütünüyle kontrol altına almayı hedefleyen yapılar ortadan kaldırılmalıdır.

Halkın siyasal temsiliyetinin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Bunun için öncelikle yüzde 10 seçim barajı kaldırılmalı; adil bir seçim yasası hazırlanmalı, anti-demokratik siyasi partiler yasası değiştirilmelidir.

Halkın siyasal mücadele ve örgütlenme hakkı önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır.

Sendikal barajlar kaldırılmalı, grev ertelemeleri yasaklanmalı, kamu çalışanlarına grev ve siyaset hakkı sağlanmalıdır.

Güvencesiz çalışma yasaklanmalı, işten çıkarmalar durdurulmalıdır. Fazla mesai yasaklanmalı, ücretler düşürülmeden haftalık çalışma saati 35 saate çekilmelidir.

Halkın parasız eğitim, sağlık, barınma, ulaşım, su, temiz bir çevrede yaşama ve güvenceli çalışma hakkı gibi en temel hakları anayasal güvence altına alınmalıdır.

Kürt halkının dil, kültür ve kimlik talepleri karşılanmalı, eşit haklar anayasal güvenceye alınmalıdır.

Alevi yurttaşların eşit yurttaşlık talepleri karşılanmalı, ayrımcılığa son verilmeli, 12 Eylül’ün bir ürünü olan zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır.

Kadına yönelik ayrımcılık yasaklanmalı; kadınların çalışma yaşamına katılımının önündeki engeller giderilmeli, güvencesiz çalıştırılmaları önlenmeli, kadına yönelik şiddetin engellenmesi için tedbir alınmalı ve kadınların tüm sosyal ve siyasal haklarını güvence altına alacak düzenlemeler yapılmalıdır.

Özelleştirmeler durdurulmalı, özelleştirilen kamu kurumları tekrar kamuya iade edilmelidir.

Bizler “Eşit, Özgür bir Ülke için; 12 Eylül Anayasası’na da, AKP Anayasasına da HAYIR!” diyenler bu taleplerle ülkemizin dört bir yanında sokak sokak, meydan meydan hayırı büyütüyoruz.

Bu taleplerle, Ankara’da, saat 15.00’te Toros Sokakta buluşup, kolej meydanında miting gerçekleştireceğiz. Miting hazırlıkları ve referandum çalışmaları çerçevesinde işyerlerinde işçilere, memurlara, semtlerde, pazarlarda emekçi halka, neden hayır dediğimizi anlatıp, 4 Eylül’de mitinge katılmaya, 12 Eylül’de Hayır demeye çağırıyoruz.

ÖDP, EMEP, TKP Ankara İl Örgütleri, Halkevleri, KESK Ankara Şubeler Platformu, DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, Türk-İş Ankara Şubeleri , TMMOB Ankara İKK, ABF, ODTÜ Mezunları Derneği, TÜDEF, TÜKODER Ankara Şube