Merhaba dostlar,
Bugün Halkevlerinin 75. mücadele yılı için bir araya geldik. Bizi bu güzel günde yanyana getiren üç çeyrek yüzyılı dolduran değerlerimizdir. Eşitlik; özgürlük; bağımsızlık ve kardeşlik sevdamızdır.
19 Şubat 1932’de kurulan Halkevlerinin tarihi Türkiye’nin tarihidir. Halkımızın 75 yıllık mücadelesinin tarihidir.
Halkevleri, yeni kurulmuş bir cumhuriyette; emperyalizme karşı bağımsızlık; şeriata karşı laiklik; ümmetçiliğe karşı yurttaşlık bilincinin yaygınlaştırılmasıdır
1951 tarihine gelindiğinde sayısı 4800’e varan Halkevleri’nde,  yayıncılıktan, folklöre; tiyatrodan korolara; halk türküleri derlemelerinden okuma yazma kurslarına kadar çok çeşitli çalışmalar yapılmış ve bu çalışmalara yüzbinlerce insan katılmıştır. Bu ülkeye çok sayıda aydın, sanatçı, yazar ve bilim adamı kazandırmıştır.
Halkevleri 1951 yılında köy enstitüleri ile birlikte kapatılmıştır.
Kim tarafından mı?
Türkiye’nin bugünkü karanlık tablosundan sorumlu olan gerici, amerikancılar tarafından.
“Siz isterseniz şeriatı da getirirsiniz” diyenler tarfından.
Amerikaya yaranmak ve NATO’ya girmek için gençlerimizi Kore savaşına yollayanlar tarafından.

12 Eylül 1980 faşist darbesi ile Halkevleri bir kez daha kapatıldı. Halkevini kapatan 12 Eylül generalleri laiklik palavraları atarken din derslerini zorunlu hale getirip imam hatip okullarını çoğalttılar. Gericiler, amerikancılar, faşistler her fırsatta Halkevlerini kapatıp her evin altında bir kuran kursu açtılar. Her mahallede bir tarikat yuvası… yani halkın uyanmaması için gericiliği teşvik ettiler.
Işte Türkiye bugünlere böyle getirildi.
Halkevleri, bugün yine gericilerin, faşistlerin, amerikancıların, sömürücülerin ve halk düşmanlarının boy hedefi durumundadır.
Çünkü biz;
Amerikancılara karşı Tam bağımsız Türkiyeyi savunuyoruz.
Emperyalizmin işbirlikçilerine karşı, Filistin ve Lübnan Halkı ile Dayanışma Kampanyası yürütüyoruz.
Çünkü biz parasız eğitim parasız sağlık istiyoruz.
Çünkü biz kentsel dönüşüm adı altında halkın evlerinin gaspedilmesine karşı çıkıyoruz.
Çünkü biz ırkçılığa karşı halkların kardeşliğini savunuyoruz.
Çünkü biz işçilerin sömürülmesine karşı çıkıyoruz.
Biz bu ülkenin aydınlık geleceğini örüyoruz.
Okuma yazma kurslarından, halk okullarına;
Sinema, tiyatro, müzik kurslarından üniversiteye hazırlık kurslarına bir çok çalışma yürütüyoruz.
Burada sayamayacağım kadar çok çalışma Halkevi şubelerinde halkevciler tarafından büyük emek ve özverilerle yürütülüyor.  
Aydınlık bir ülke için.
Sömürüsüz bir ülke için.
Özgür insanlar için.
Çocukların sütsüz ve sevgisiz kalmadığı, hiç kimsenin geleceğinden kaygı duymadığı bir ülke için.
Ve bunları başaracağız.
Biz devrimciyiz.
Biz iyimseriz.
Biz inanıyoruz.
Bu salondaki binlerce ve bu salonda olmayan onbinlerce aydınlık yüzlü insan bu ülkenin aydınlık geleceğinin tek teminatıdır.
Bugün burada beraber olmanın keyfini yaşayan bizler bu tarihin tanıkları ve bu yürüyüşün yolcuları olarak bu onuru paylaşıyoruz .
Bu uzun mücadelede binlerce insanın emeği var. Bu güzel insanlardan bir kısmı bugün aramızda yok. Bugün aramızda olamayan o güzel insanları saygı ile anıyor ve siz güzel insanları sevgiyle selamlıyorum.