Acil on talebi, on’ar temsilciyle Ankara sokaklarına taşıyoruz

Cu, 12/06/2009 - 08:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Halkevciler ülkenin dört bir yanından  halkın en temel hakları için yükselttikleri mücadeleyi  Ankara’ya temsilciler aracılığıyla taşıyacak ve yeni bir mücadele döneminin ilk uyarı eylemini gerçekleştireceklerdir. AKP hükümetinin saldırılarına cevabımızı ŞARTLARI mızı sunarak vereceğiz.

Kriz ve yarattığı mağduriyetler hızla çoğalırken, halkın çok büyük bir kesiminde olan bitene ses çıkarma ve kendi hayatına ait kararlara itiraz etme duygusunun da belirgin hale geldiğini görüyoruz. Hükümet ve sermaye çevrelerinin ekonomik kriz gerekçesiyle aldıkları kararların hiçbiri toplumsal hayatımız içinde yaşantımızı kolaylaştıran, sorunları çözmeye odaklı kararlar değil. Açıklanan her paket sermaye güçlerinin karlarını korumak ve çoğaltmak üzere kaynakların kendilerine transfer edilmesini isteyen taleplerinin karşılığı. Tüm temel hizmetlere zam yapılarak yoksul halkın sırtına bindirilmeye çalışılan kriz, sermayenin adeta karına kar kattığı şaşalı bir dönem halinde ilerliyor. Milyonlarca insan işsiz ve güvencesiz bir hayata mahkum edilmişken, alay edilir gibi paketler açılıyor ve topluma yalanlar söyleniyor.

Halkevleri kapitalistlerin kriz bahanesiyle  pervasızlaşan  saldırıları, karşısında yoksul emekçi halkın “yaşam hakkı”nın korunması için, toplumsal bir yıkımın önlenebilmesinin yegane koşulu saydığı öncelikli talepleri “KRİZE KARŞI HALKIN ŞARTLARI VAR” açıklamasıyla ifade etmişti. Kriz gerekçeli kaynaklarımızın talan edilmesi, kamusal hizmetlerin piyasalaştırılması, eğitimden sağlığa, ulaşımdan barınma hakkı na kadar tüm haklarımızın kullanılamaz hale getirilmesi karşısında “evde oturma pazara çık” diyenlere  “evde oturma sokağa çık, şartlarını haykır, haklarını kullan” diyerek cevap vereceğiz.

Halkevleri ŞARTLARI  halkın haklı isyanıyla duyurmak için, örgütlü bir halkın haklarının kullanılmasının önünde hiçbir engelin olamayacağını göstermek üzere yollara, sokaklara çıkıyor.

Eylemin ve inatçı bir kararlılığın yolunda ilerlemek her halkevci arkadaşımın görevidir. Bizler söz söylensin, suya yazılsın sonra da unutulsun siyasetiyle “bıkkınlar” ve “yenikler” çizgisinden değil, halkın  büyük yaratıcılığıyla  birleşen militan bir ruhla taleplerimizi örgütleyeceğiz.

Çok uzağa değil, yanı başımıza bakacağız.Su kullanamayan, hastanede mağdur olan, evi yıkılan, işsiz kalan, dayak yiyen, açlıkla cebelleşen yoksulların bağrında yavaş yavaş yeşerttikleri isyanı  “hak mücadeleleri ” biçimiyle sokaklara taşıyacağız.

Önce sadaka ve “biat etme” kültürü ile sonra sopa ve zor ile yoksul halkın tüm itirazlarını söndürmeye çalışanlar karşısında da taşlarını tek tek ördüğümüz  bir direnişi meşru hak kullanımlarına ilerleyecek şekilde büyüteceğiz. 

Şimdi bütün bunları yeni bir çalışma ve mücadele dönemine taşımak için ülkenin dört bir yanından ON’ar temsilciyle Ankara’ya gidiyoruz.