AKP sermayenin temsili, biz halkın iradesiyiz

Sa, 13/12/2011 - 16:40
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Adalet divanını mahkeme önüne kuranların, karanlığa geçit vermeyeceklerin, geleceğini, haklarını, özgürlüğünü faşizme teslim etmemeye kararlı olanların, AKP iktidarının “ileri demokrasine” inanmayanların, bir zaman inanıp şimdi gerçeği görenlerin içini ısıtacak bir durumdur Ankara Hopa davasında 22 tutuklu insanın tahliye edilmesi.

AKP iktidarının her muhalif sesi susturmanın yolu olarak seçtiği tutuklama ve hapishane “terörü” , iktidar güçlerinin korkularının neler olduğunu da göstermektedir. İnsanın, doğanın, kentlerin yağmasına dönüşen neo-liberal kapitalizmin yıkıcı sonuçlarına karşı oluşmaya başlayan direnç, bu direncin sokaktan geliyor olmasına tahammülsüzlük ve korku, faşizmin kurallarıyla işletilen yeni dönemin gerçek resmidir. Yaşamı savunanlardan hakları için mücadele edenlere, Kürtlerden gazetecilere, öğrencilerden akademisyenlere, seçilmiş milletvekili ve belediye başkanlarına, siyasetçilere dek dünyanın en büyük “terör hapishanesine” dönüşmüş ülkemizde bu yeni dönem baskılarına direnmek dışında hiçbir yolun olmadığını gösteren bir karardır Ankara Hopa davasında mücadele sonucu alınan karar.

 28 “sanıkla” devam eden davanın asıl sanık sayısının daha çok olduğunu biliyoruz. Bu dava vesilesiyle eşitlik, özgürlük, insanca yaşam talebinde bulunan tüm kesimlerin AKP polisi ve yargısının doğrudan hedefinde olduğu bir kez daha açığa çıkmıştır. Davanın AKP adaletinin “turnusolu” olacağını söylerken iki taraflı bir değerlendirmede bulunmuştuk. Savcılığın iddianamesinin sıradan insanın bile aklına “bu kadar da olmaz ki” dedirtecek saçmalıkla dolu olması ve artık hiçbir ciddi dayanak ihtiyacı duymadan herkesi “terörist” yaftasını yapıştırmakta beis duymayan rahatlığı, bir diğeri de bu “saçmalık” içine gizlenen “sol” korkusu.

 Ankara’da Özel Yetkili Mahkeme’nin önüne çıkartılanlar eğitim hakkını, su hakkını, temiz çevre hakkını, barınma hakkını, ulaşım hakkını, güvenceli çalışma hakkını, barış hakkını savunan ve kullananlardır. Tüm bunları sormadan, icazet almadan, biat etmeden yapanlardır. Demokrasi ve özgürlüklere, en temel haklarına saldırıda bulunulduğunda buna direnmenin en doğal hak olduğu bilinciyle davrananlardır. Özgürlüklerinden aylardır yoksun bırakıldıklarında bunun sadece kendilerine değil kendileri gibi binlerce insana uygulanan bir zorbalık olduğunu bilenlerdir. O nedenledir ki, kendileri özgür kaldığında “şimdi sıra diğer tutsakları özgür bıraktırmakta” diyenlerdir onlar.

 

Halkın hak mücadelelerinin ana kucağı dediğimiz örgütümüz Halkevleri’ni “terör örgütü” güdümünde ve “terörist faaliyet” sürdürür göstererek gerçeği örtebileceğini sanan bu “zavallı” zihniyete gerekli cevabı içerde mahkeme önünde üyelerimiz, adliye önünde binlerce insan vermiştir. Sizin terör dediğiniz bizim en temel haklarımızı koruma davamızdır. Ulaşım zamlarına, eğitim hakkımıza, insanca yaşam talebiyle sürdürdüğümüz tüm çalışmalara devam edeceğiz. AKP sermayenin temsili, biz halkın iradesiyiz.

 

Emperyalizmin taşeronluğunu, sermayenin azgın kar hırsıyla dolu programlarını harfiyen uygulayan AKP’nin, ülkeyi karanlığa sürükleyen her uygulamasında özgürlüklerimize kıskançlıkla sahip çıkmaya devam edeceğiz.

 Sol ve sol tarihin yok edilmeye çalışılmasına, savcılar ve mahkemeler eli ile girişilen çarpıtmalara izin vermeyeceğiz. Türkiye sol tarihini, devrimci önderleri yıllar sonra “itibarsızlaştırma” ve “terörist” ilan etme operasyonlarına bütün sol ve sosyalist güçlerle karşı duracağız.

 Arkadaşlarımızın özgürlüklerinden aylarca yoksun kalmasının bir hesabı olmalı. Uyduruk iddianamelerle hala içeride tutulan binlerce tutsağın özgürlüklerine kavuşturulması için mücadeleyi büyütürken bunu da unutmayacağız. Hesap soracağız.

 En önemlisi,  dur durak bilmeden, halkın haklarının ihlal programı olan neo-liberalizmin bütün uygulamalarına karşı mücadeleyi büyüteceğiz.

 Bizi sevindiren karar, diğer tüm tutsaklar içinde gerçekleşmelidir. Şu anda cezaevinde olan GYK üyelerimiz, şube başkanlarımız, üyelerimizin ve diğer tüm tutsakların özgürlüklerine kavuşacakları güne kadar “halkın hakları yargılanamaz” iddiasını büyütmeye devam etmeliyiz.

 Şimdi saldırıyı dur durak bilmeden devam ettiren AKP iktidarına karşı Halkevlerini büyütmeye, halkın mücadelesini omuzlamaya, devrimci dayanışmayı ilerletmeye yeniden ve yeniden söz veriyoruz.

 Sözü ve eylemiyle dimdik duran “hak mücadeleleri” yürütücülerine yürekten teşekkürler

 Yolumuz açık olsun.

HALKEVLERİ GENEL BAŞKANI

İLKNUR BİROL