Emekçilerin birlik dayanışma ve mücadele günü kutlamaları baskı ve şiddet uygulamalarına rağmen tüm ülkede kitlesel katılımlarla gerçekleşti. Başta İstanbul Taksim 1 Mayıs’ı olmak üzere alanlara özgürce çıkarak taleplerini haykırmak isteyen on binlerce emekçi her türlü yasakçı uygulama karşısında birleşik emekçi güçlerin mücadele kararlılığının önünde durulamayacağını gösterilmiştir.

Polis kuvvetlerinin 1 Mayıs’a katılmak üzere yollara düşen emekçilere hunharca saldırdığı ve katılımların önünü keserek Taksim’e çıkacak sayıyı “makul” düzey olarak icat ettiği temsil düzeyinde tutmaya çalışmasına rağmen emekçiler dört bir yandan Taksim’e ulaşmak için kararlı bir şekilde mücadele etmişlerdir.

Yıllarca süren mücadelenin kazandırdığı 1 Mayıs’ın tatil ilan edilmesini bir demokratik bağış gibi sunan AKP’nin, gerçek yüzü de yüzlerce gözaltı, yaralı ve İstanbul’da sivil faşist güçlerin organize edilerek emekçilere saldırmalarında da bir kez daha görülmüştür.

Aynı biçimde Ankara’da gerçekleştirilen 1 Mayıs mitingi arama noktasındaki tutumlar nedeniyle gaz bombalarının kitleler üzerine sıkıldığı ve arbede yaşanmasına neden olunan bir durum ortaya çıkarmıştır. Oysa Ankara’da saldırıya uğrayan Halkevleri korteji kadınlar, çocuklar, gençlerin yoğun bir biçimde katılım gösterdiği ve 1 Mayıs’ta “krize karşı halkın şartlarını” haykırdığı bir mitinge katılmayı amaçlamıştı.

Tüm Türkiye’de halkın haklarını haykıran Halkevleri demokrasi dışı tutumların, baskı ve şiddet uygulamalarının sahibinin AKP hükümeti, uygulayıcısının da güvenlik kuvvetleri olduğunu bilmektedir. İşçi sınıfının özgür demokratik bir ortamda kutlayacağı bayramlar ancak bu “zor” rejiminden vazgeçilmesi ile mümkün olacaktır.

İlknur Birol

Halkevleri Genel Başkanı