Gericiliğin karşısında Halkevleri var!

Cu, 20/02/2015 - 01:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Yıllardır bu topraklarda eşitlik, özgürlük, demokrasi için mücadele edenlerin ana kucağı, ülkenin en köklü halk örgütü olarak 83.Kuruluş yıldönümümüzü kutluyoruz.

Halkevleri tarihi, aydınlanmanın ve bu ülkenin faşizme karşı demokrasi mücadelesinde yarattığı birikime inancın tarihidir.

Bugün en temel yaşamsal haklarımızı gasp eden; kamusal hizmetleri sermayenin talanına açan; doğayı, ormanlarımızı, derelerimizi, zeytinliklerimizi, kentlerimizi, parklarımızı, okullarımızı, yaşam alanlarımızı yağmalayan; emeği güvencesizleştiren; yağma, talan ve sömürü politikalarını diktatörlükle sürdürmeye çalışan gerici-mezhepçi AKP iktidarına karşı yürüttüğümüz mücadelede gücümüzü halkın hakları mücadelemizden; fiili, meşru, militan, kitlesel mücadele çizgimizden ve halkın bağımsız siyasetini yaratma iddiamızdan alıyoruz.

Bizler hak mücadelelerini, neoliberal gerici AKP iktidarına karşı barışı savunmakla, halkların kardeşliğiyle, anti-emperyalizmle, gericiliğe karşı özgürlük, faşizme karşı demokrasi mücadelesiyle birlikte sürdürdük. Hak mücadelelerini rejimin  şovenizm, mezhepçilik temelinde parçaladığı halkı birleştirebilecek ana mücadele ekseni olarak görüyor ve örgütlüyoruz.

AKP savaş politikalarını, yağma ve talan düzenini din perdesi arkasına saklamak için, sağ kitleyi kendi arkasında konsolide edip iktidarını korumak için yukarıdan aşağıya Sünni gericiliği örgütlüyor. Her üniversiteye bir cami, 10 yaşındaki çocukların kafasını türbanla kapama fetvaları veriyor. İktidarını koruma hırsı Amerika’yı Müslümanlara keşfettiriyor, Küba’ya cami diktiriyor….

Halkevleri, devlet işleyişinin ve toplumsal yaşamın dini referanslarla düzenlenmesine karşı laikliği savunur. Gericiliğe karşı mücadele bizim için neoliberal-gerici rejimin yıkılması sorunudur. Toplumsal eşitlik ve özgürlük sorunudur. Kadın özgürlüğü sorunudur.

Eğitimin dinselleştirilmesine, okulların imam hatibe dönüştürülmesine, kadınların toplumsal yaşamdan dışlanmasına, Alevilere yönelik mezhepçi saldırılara karşı mücadele etmek, AKP iktidarının toplumsal gericiliği örgütlemek üzere attığı her adımın karşısında direniş mevzilerini yaratmak, gericiliğe karşı toplumsal yaşamın her alanında ve anında mücadeleyi büyütmek boynumuzun borcudur.

Gericiliğe karşı mücadelemizde Hopa sokaklarından kovduğumuz İHH tırları, toplumsal yaşamın kadın-erkek olarak ayrımcı bir şekilde örgütlenmesine karşı Antalya’da kadın plajına karşı eylemimiz, Samsun’da kızlı erkekli çektiğimiz halayımız simgesel eylemlerimiz oldu. Çocuklarımızın kafasının kapatılmasına karşı Milli Eğitim Bakanlığının kapısına dayanan Halkevci Kadınlar, okullarımızın imamhatipe çevrilmesine karşı okul önlerinden ayrılmayan veliler Eğitimin gericileştirilmesine dair atılan her adımın karşısına dikileceğimizin deklarasyonu oldu.     

Gericiliğe karşı mücadele bizim için sadece yaptığımız eylemlerden ibaret değil. Toplumu cemaat ağlarıyla saran sisteme karşı Halkevlerinde düzenlediğimiz yaz okullarını, kış okullarını, kurslarımızı gericiliğe karşı mücadelenin bir parçası olarak örgütlüyoruz. Bizim okullarımızda, kurslarımızda çocuklarımız biat etmeyi değil sorgulamayı, kindarlığı değil insan sevgisini, birlikte yaşamayı, paylaşmayı ve dayanışmayı öğreniyor.

AKP’nin gerici politikaları önce kadınları hedef alıyor. Yıllar içinde kadın mücadelesi ile elde edilen kazanımlara ve haklara göz diken AKP toplumsal yaşamı, kadınların bedenini ve emeğini denetim altına alarak dönüştürmeyi hedefliyor. En temel yaşamsal haklarımız erkek egemen, gerici, kadın düşmanı iktidar tarafından tehdit altında. Taciz, tecavüz, şiddet, savaş ve gerici saldırılarla hayatlarımız kuşatılıyor. Kadın hakları konusunda ortaçağ zihniyetinin hortlatılmasıyla Özgecanlarımız hunharca katlediliyor ve AKP’nin buna tek yanıtı kadınları yaşamdan tecrit etmeye dönük adımlar oluyor.

Halkevci Kadınlar olarak biz kadınları hedef alan gerici kuşatmaya karşı emeğimize, bedenimize, söz ve karar hakkımıza sahip çıkarak yaşamın her alanında Eşitiz Biz Varız! diyerek gericiliğe karşı isyanı, kadın özgürlük mücadelesini yükseltecek, örgütleyeceğiz.

AKP’nin kurduğu gerici, faşist, yağmacı, bilim, kadın ve emek düşmanı neoliberal sistemin dikişleri patlıyor. Halkın muhtemel ve yakın ayağa kalkışı karşısında iktidarını korumak için HSYK düzenlemesinden MİT yasasına, İç güvenlik yasasına kadar rejimi yeniden düzenleyen, sömürge tipi faşizmi neoliberal yeni sömürgecilik politikalarına uygun biçimde yeniden yapılandıran adımlar atan AKP, şimdi genel seçimleri Başkanlık sisteminin onaylatmanın yolu olarak kurguluyor. AKP iktidarının rejimi şekillendirecek kurucu irade talebi %10 barajının olduğu bir seçim sisteminde gayrimeşrudur. Siyasi baskılara hergün yenisinin eklendiği, ‘hırsız, katil’ gibi sıfatların muktedirlerin sıfatı haline dönüştüğü ve her ağzına alanın tutuklandığı bir sürecin sonunda hangi oy oranıyla olursa olsun ne işçilere, ne kadınlara, ne Alevilere ne de Kürtlere dönük atılacak adımların meşru olmayacağı şimdiden bellidir.  Ve biz bu iradeyi tanımayacağımızı baştan ilan ediyoruz.

Ne faşizm, ne gericilik, ne başkanlık sistemi AKP iktidarını koruyamaz. Dış politikada, ekonomide, Kürt Sorununda yaşadığı politik krizlerle birlikte tarihin çöplüğündeki yerini alacaktır. 

83. yılımızda tüm halkımızı gerici faşist AKP iktidarının karşısında eşitlikçi, laik, demokratik, bağımsız bir ülkenin kurulması için mücadeleye ve örgütlenmeye çağırıyoruz.

83. Yılımız kutlu olsun..

Yolumuz açık olsun!

Oya Ersoy

Halkevleri Genel Başkanı