Kontrgerilla katliamları affedilmeyecek!

Cu, 12/03/2010 - 09:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Egemenlerin toplumsal muhalefete, Kürt halkına karşı yasal ve yasadışı  yöntemlerle tam anlamıyla savaş yürüttüğü bir dönemde yaşanan Gazi katliamı halen hafızalarınızdadır.

Gözaltında kayıpların, köy boşaltmaların, faili meçhullerin, tutuklamaların, işkencelerin gündelik olaylar halinde yaşandığı 1995 yılında, 12 Mart akşamı Gazi Mahallesi’nde yaşanan saldırı ve peşinden gerçekleşen protesto gösterilerinde halka yönelik silahlı saldırılarla yitirdiğimiz 18 insanımız unutulmadı. Daha da önemlisi sadece 2 polisin göstermelik cezalar alması ve saldırının ve katliamın aydınlatılmamasını asla affetmeyeceğiz.  

Ülkemizde kontrgerilla cihazı içerisinde çeşitli dönüşümler ve tasfiyeler defalarca yaşanmıştır. Ama kesin olan bir şey vardır, o da egemenlerin elinde daima halka doğrultulmuş bir silah vardır. O silahı tutan eller zaman zaman değişmekte fakat amaç değişmemektedir.

Bugün  ülkemizde Balyoz, Ergenekon operasyonu, AKP-ordu, AKP-yargı çatışmasının tozu dumanı arasında sanki demokratikleşme adımları atılıyormuş görüntüsü yaratılmaktadır. Bazıları da bu yalana inanabilmektedir. Oysa yaşananlar devletin halka karşı suç işlemek üzere kurulan bütün kurumlarını yeni dönemin ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırma çabasıdır. Yani halka doğrultulan silah hala durmaktadır. Ve halka karşı işlenen suçlar ancak kendi aralarındaki çatışmada “gerektiği kadar”, “gerektiği açıklıkta” gündeme gelmektedir.

Bu nedenle Gazi’yi unutmamak demek bütün kontrgerilla katliamların ancak halkın örgütlü gücüyle aydınlatılabileceğini, engellenebileceğini bilmek demektir.  

Benzer şekilde 16 Mart 1977’de Beyazıt’ta kontrgerilla tarafından tertiplenen katliam ve sonrası yaşananlar da bu gerçeği teyit etmektedir. O dönemde ABD ve CİA tezgahında örgütlenen, MHP’li ülkücü faşistler eliyle ve polis nezaretinde gerçekleşen bu katliamın davası hala sonuçlanmamış ve dava zaman aşımına uğratılmıştır. Katliam günü öğrencilerin ön kapıdan çıkmasını sağlayan, saldırganları kovalayan polisleri durduran polis şefleri bugün hala devletin en üst makamlarında oturmaktadır. Davanın geçtiğimiz yıl zaman aşımından düştüğü gün Ergenekon davasının Silivri’de görüldüğü gün olması da manidardır. Kontrgerilla cihazının eski kadroları tasfiye edilirken cihaz hala ayaktadır ve halka karşı işlenen suçlar zamanaşımına uğratılmaktadır.  

Ancak bizler için bu suçlar hiçbir zaman zamanaşımına uğramayacak hakları için mücadele eden emekçi halka, devrimci gençlere, ilerici aydınlara, işçilere, gazetecilere, Alevilere, Kürtlere yönelik tüm cinayetler, katliamlar asla ve asla affedilmeyecektir. Daha da önemlisi bu katliamların, cinayetlerin yaşanmadığı bir ülke, “bugün dinleme sırası bizde” gibi ifadelerle kontrgerilla cihazını devralmaya başladıklarını ifade eden siyasi iktidarın veya egemenlerin herhangi bir cephesinin kuyruğuna takılarak değil halkın faşizme karşı mücadelesini büyüterek kurulacaktır.

İlknur Birol

Halkevleri Genel Başkanı