Referanduma az bir süre kaldı. Evet’in zora girdiğini gören AKP her türlü taktiği devreye sokuyor. Meydanlardan yalanlar savurmaya devam ediyor.  Esnafa, kamu emekçilerine dönük iyileştirmeler için söz veriyor. Ekonomik iyileşme masallarına bu ülkede yaşayanlar artık nasıl inanır? Denemesi kolay, herkes çevresine şöyle bir baksın, 8 yıldır ekonomik durumu iyileşen, ya da kötüleşmeyen kaç kişi tanıyorsunuz. Sağlaması bu kadar basit...

AKP, “Evet” zora girdikçe çalışmalarını hızlandırıyor. 50 bin kişilik iftarlarda dağıtılan yemek paketleriyle bile evet propagandası yapılıyor. Büyük şehirlerde pankart, afiş asılmayan mahalle kalmıyor, düşenlerin, sökülenlerin yerine saat geçmeden yenisi takılıyor. AKP grev hakkı, sendika hakkı vereceğim diye yalan söylerken, taşeronda güvencesiz çalışmaya mahkum ettiği işçi 16 saat çalışmanın ardından gece yarısı AKP’nin evet hırsının kurbanı oluyor. Bu paralar, bu imkanlar nereden sağlanıyor, bu değirmenin suyu nereden geliyor?

AKP’nin polisi referandum günü yaklaştıkça “evet”in bekçiliğine soyunuyor. Ellerinden gelse her AKP afişinin, pankartının başına bir polis dikecekler. Yetmiyor, “hayır” diyenlere yasaklamalarla, baskıyla, saldırıyla engel olmaya çalışıyorlar. 

Yine yetmiyor gazeteler, televizyonlar, cemaat şeyhleri, onlarca liberal “aydın”, kimi solcuyum diye geçinen “yetmez ama evet”çi takım AKP’nin hizmetinde çalışıyor. Ama AKP için ters giden bir şeyler var. Bunca telaş, bunca yalan, bunca saldırganlık sandıktan çıkacak hayır korkusundan geliyor.

Bizler referandum sürecinin başından beri referandumda oylanacak maddelerin sermayenin sınırsız saldırısının önünü açmayı hedeflediğini ve AKP’nin iktidarını sağlamlaştırmak için getirildiğini anlattık. Sokak sokak, meydan meydan halkın hayırını örgütledik. Toplumsal muhalefetin geniş kesimleriyle birlikte yürütülecek bir hayır çalışmasının başarılı olacağını, solun en önemli görevlerinden birisinin de bu olduğunu biliyorduk. Bu inançla toplumsal muhalefetin en önemli örgütleriyle yan yana geldik. CHP’nin sol olarak görüldüğü, gösterilmek istendiği, ya da solla alakası olmayan, gerçek hayatta olmayan, ancak sol diye televizyon televizyon dolaştırılanların olduğu bir dönemde kısa sürede gerçek solun tavrını ortaya koyduk. Bu örgütleri yan yana getiren sadece “hayır” demek değil aynı zamanda siyasi partilerden demokratik kitle örgütlerine ve birçok sendikaya kadar örgütlerin çalışmalarında ortak bir söylem etrafında hayır demeleriydi. Başta büyük şehirler olmak üzere bulunduğumuz her yerde “12 Eylül anayasasına da AKP anayasasına da hayır” çalışmasını birçok örgütle birlikte yürüttük. Sosyalist solun büyük kısmı hayırda birleşmiştir. Ulaştığımız hemen her yerde “halkın talepleri” referandum sürecinde görünür ve tartışılır olmuştur.

Halkımız referandumdan çıkacak “hayır” sonucunu hak etmektedir. Taşeronda, güvencesiz çalışan işçiler, sendikaya üye oldukları için isten atılan şimdi ise “iki sendikaya üye olabileceksiniz, grev hakkı geliyor” yalanıyla kandırılmaya çalışılan emekçiler, başbakanın aşağıladığı güvencesiz öğretmenler, öğrenciler, kamu emekçileri, çiftçiler, kadınlar, “ormanlarımız, derelerimiz yağmalanamaz” diyenler, Başbakanın yeni cezaevi vaat ettiği ve zaten ölüm, cezaevi yoksulluktan başka bir şey vaat etmediği Kürt halkı ve Türk halkı olarak sandıktan çıkacak hayırı hak ediyoruz.

Sandıktan hayır çıkma ihtimali her geçen gün yükselmektedir. Bilinmelidir ki bu sandıktan çıkacak hayır AKP’nin yenilgisi olacaktır. Elbette yolumuz zorludur, AKP’nin yenilgisiyle bitmeyecektir. Ama olası bir hayır sonucu halkın hakları mücadelesinin önünü açacaktır.

Şimdi son düzlüğe girilirken yapılmayanların yapılacağı, girilmedik sokak, çıkılmadık meydanın bırakılmayacağı bir hafta bizleri beklemektedir. Halkevciler aynı zamanda oylamanın bittiği ana kadar “halkın hayırına” aktif biçimde sahip çıkacaklardır.

Hepimize kolay gelsin demek bugün yetmez; çünkü üzerimizdeki sorumluluk büyük, yürüdüğümüz yol zorludur. Ama insanca yaşam için, hakları için, eşit, özgür, kardeşçe yaşayacağımız bir ülke için mücadele edenler zaten zoru kolay eylemeyi akıllarına koymuşlardır bir kere. Sandıktan çıkacak hayır için bir adım ileri.

 İlknur Birol

Halkevleri Genel Başkanı