At izinin it izine karıştırılmaya çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz.
Haklarımızın ve özgürlüklerimizin düşmanları, karşımıza demokrasi ve özgürlük kostümleriyle çıkıyorlar.
Ancak o kostüm üzerlerinde hiç bu kadarki kadar iğreti ve gülünç durmamıştı.
Halkın söz hakkını kısıtlayanlar, 26 maddeyi tek bir anayasa değişiklik paketine koyup, utanmadan “vesayete karşı halkın iradesi”nden bahsediyorlar.
Çocukları hapse attıranlar özgürlük diyor.
Kadınlara üç çocuk ve sürekli eşitsizlik vaat edenler eşitlik diyor.
İşçilere kolluk kuvvetleriyle, güvencesizleştirmeyle düşmanca saldıranlar haklardan bahsediyor.
Bir eli yağda bir eli balda zalimler gözyaşları içinde “beyaz kefen giydik” edebiyatı parçalarken, güvencesiz işçilerin beyaz kefenlere sarılmış cenazeleri “kader” oluyor.
Yalan hiç bu kadar ucuz olmamıştı.
“Dereleri sattığımız yalandır, kullanım hakkını devrettik” diyen Tayyip Erdoğan’ın bu laf oyunlarına kanmayacağız. Biz Halkevciler Anayasa değişikliği sayesinde derelerin sermayeye peşkeş çekilmesinin önündeki engellerin kaldırılacağını anlatmaya devam edeceğiz. HAYIR diyeceğiz.
“Anayasa’da evet çıkarsa emekli maaşları yükselecek, grev hakkı gelecek” diyen iktidar yandaşları karşısında sesimiz daha yüksek çıkacak. Anayasa’daki değişikliklerle hükümet dayatmalarına “toplu sözleşme” adı koyulacağını, grev yasağının sağlama bağlanacağını, emeklilere sendika hakkının bile tanınmamaya devam edeceğini anlatacağız. HAYIR diyeceğiz.
Güvencesiz eğitim emekçisinin isyan çığlığı karşısında soruşturma silahına sığınan, sözleşmeli öğretmenin isyanını “zorla mı sözleşmeli oldun” diyerek yanıtlayan AKP’nin emekçilere tanıdığı tercih özgürlüğünün anlamını biliyoruz. Alıktan ölmek ile güvencesiz çalışmaya razı olma arasındaki ikilemi “tercih özgürlüğü” olarak adlandıran AKP’nin sözde özgürlükçü Anayasası’nın kamu emekçilerine bir saldırı olduğunun farkındayız. HAYIR diyeceğiz.
Güvencesizleşmeye karşı sesini yükselten işçi sendikalarına saldıran, bunu yaparken de patron ve iktidar yanlısı sendikaları devreye sokan iktidarın Anayasa değişikliğinin, yandaş sendikaların önünü açacağını görüyoruz ve bu nedenle HAYIR diyeceğiz.
AKP’li milletvekili “Bugüne kadar onlar fişliyordu inşallah sıra bizde” diyebiliyorken “yeni Anayasa ile fişleme tarihe karışacak” yalanını yutturmaya çalışan medyadaki çanakçıların tezgahına gelmeyeceğiz. HAYIR diyeceğiz.
Halkın enerji hakkının gaspına yol açacak enerji özelleştirmelerine karşı çıkan meslek örgütüne terörist yaftası yapıştıran AKP yanlısı basının özgürlük çığlıklarının sermayeye talan özgürlüğü anlamına geldiğini biliyoruz. Ve önümüzdeki Anayasa değişikliklerinin en önemli amaçlarından birinin de sermayeye talanın önündeki engellerin kaldırılması olduğunu hiç bıkmadan usanmadan haykıracağız. HAYIR diyeceğiz.
17’inci kez yenilenen 12 Eylül Anayasası bu referandumda evet çıkarsa da 12 Eylül Anayasası olarak kalacak. Çünkü 12 Eylül kurumları korunacak, 12 Eylül’ün Türk-İslam’cı ruhu korunacak, 12 Eylül’ün sermaye yanlısı özü korunacak. 12 Eylül 1980 Anayasası’na hayır dediğimiz için 12 Eylül’de HAYIR diyeceğiz.
Ve belki de en önemlisi halk düşmanı dönüşümlerin mimarı AKP’yi durdurmak, onun gerici neoliberal iktidarını sarsmak için HAYIR diyeceğiz. Bizler AKP iktidarını ırkçı çığırtkanlıklarla, düzen içi kavgalarla sallamaya çalışanların AKP ile sermaye yanlısı politikalarda uzlaştığını biliyoruz. Biz bu iktidarı halkın hakları mücadelesiyle sarsmak, halkın anayasasını yazacak bir mücadeleyi yükseltmek için HAYIR diyoruz.
Grev hakkımızın, insanca yaşam hakkımızın güvence altına alındığı bir Anayasa istediğimiz için HAYIR diyoruz.
Kürtlerin, Alevilerin, kadınların tüm Türkiye halklarının haklarını güvence altına alan bir Anayasa istediğimiz için HAYIR diyoruz.
Biz kendi demokratik Anayasamızı ancak halkın kendi özgücüyle yazacağını bildiğimiz için HAYIR diyoruz.
AKP’nin ve sermayenin tehdit ettiği kentin yoksul mahallelerinde ev ev, sokak sokak Halkın ‘HAYIR’ını örgütleyeceğiz. Ülkenin derelerinin önünün kesildiği tüm vadilerde, maden şirketlerinin talan ettiği tüm topraklarda, güvencesizliğin dayatıldığı tüm işyerlerinde Halkın ‘HAYIR’ını örgütleyeceğiz.
Bıkmadan usanmadan örgütleyeceğimiz Halkın Hayır’ı, halkın hakları temelinde yeniden kurulacak bir ülkenin habercisi olacak.
İlknur Birol
Halkevleri Genel Başkanı
* 14 Ağustos 2010'da düzenlenen basın açıklamalarında okunan metindir.