Ülkemizi AKP’nin eline bırakmayacağız!

Sa, 25/03/2014 - 16:24
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Halkevleri halkın örgütüdür. AKP’yi köşeye sıkıştıran sokağın, direnişin, mücadelenin örgütüdür. Gidene ağam demedik gelene paşam demeyeceğiz. Eşit, özgür, demokratik bir ülke için halkın haklarını sokakta savunmaya devam edeceğiz…

Yeni bir tarihsel eşikten geçiyoruz. Yıllardır neoliberal, gerici, cinsiyetçi, ırkçı, halk düşmanı politikaları birlikte uygulayanlar bugün kirli siyaset teknikleriyle siyaset alanını yeniden dizayn etmeye çalışıyorlar.

Kendi sistemlerini yeniden kurarken Haziran İsyanı ile siyasetin öznesi haline gelen halkı etkisizleştirmek, sesini kısmak istiyorlar. Çünkü egemenler arasındaki iktidar kavgası bittiğinde halk düşmanı politikaları uygulamaya devam edecekler.

Onlar AKP’siyle, Cemaat’iyle, sermayesiyle, yedekte bekletilen sağ kadroları ile halkın karşısında hep beraber durdular.

Halkevleri olarak iktidara geldiği günden bu yana AKP talanına, yağmasına, faşizmine, gericiliğine karşı sokakta mücadele ediyoruz.

Ülkenin dört bir yanında en temel yaşamsal haklarımızın gaspına, doğanın talanına, kentlerin yağmalanmasına karşı Halkın Hakları mücadelesini örgütledik. HES’leri termik santralleri kentsel dönüşüm projelerini halkla birlikte direnerek durdurduk.

Derelerimiz, geleceğimiz için mücadele ettiğimiz Hopa’da AKP’ye meydan okuduk. Şimdi her yanından dökülen adalet ve hukuk sistemini, Hopa Davası ile sokakta mahkum ettik.

AKP’nin gerici, piyasacı, cinsiyetçi eğitim sistemine karşı velilerimizle, öğretmenlerimizle, öğrencilerimizle birlikte okul önlerinden kent meydanlarına “Eğitim Hakkı” mücadelesini birlikte örgütledik.

“Sağlık Hakkı” mücadelesinde sağlık emekçileri ile birlikteydik. Ulaşım zamlarına karşı turnikelerden atladık, doğalgaz zamlarına karşı meydanları doldurduk, zamları geri çektirttik.

AKP’nin “3-5 çocuk doğurun”, “Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” sözleriyle simgeleşen gerici saldırılarına karşı Halkevci kadınlar  “bedenimiz de yaşamımız da bizimdir” diyerek sokaklardaydı. Şemsiyelerimiz tacizcilerin, tecavüzcülerin korkulu rüyası oldu.  

Kürt sorununda “AKP’nin karşısında, halkların yanında, demokratik çözümün tarafıyız; eşit, özgür, kardeşçe bir ülke kuracağız” dedik. ABD’nin Irak’ı işgaline ve AKP’nin işbirlikçi politikalarına karşı “Karadeniz Uşağı Amerikan Uşağı Olmayacak” diye yürüdük. “Irak’tan yoksulların evine cenaze, patronların kasalarına para geliyor” diyerek Irak Mağduru işçiler ve ailelerle birlikte Meclis kapısına dayandık.

Siyasal İslamcıların timsah gözyaşlarına karşı “Yaşasın Filistin, Filistin Yaşasın” kampanyasıyla ABD emperyalizmine, İsrail siyonizmine ve AKP işbirlikçiliğine karşı Filistin ve Lübnan halklarının yanında olduk.

Gezi ile başlayan Haziran İsyanında ülkenin dört bir yanında halkla birlikte TOMA’ların gaz fişeklerinin önünde direnişi örgütledik. Yolsuzlukların ifşa edildiği ilk gün sokağa ilk çıkan, AKP önlerine yürüyendik. Sokaktan hiç ayrılmadık; ODTÜ yolunda, cemevi cami projesinde, 3. Köprüye karşı Kuzey Ormanları’nda, her AKP seçim standının karşısında biz vardık.

Bugün yaşanan bir iktidar kavgasıysa, bundan sonra bu ülkeyi kimin yöneteceğinin kavgasıyla, bu kavgada halktan yana biz de varız!

Halk düşmanı bu rejimin yeniden onarılmasına, bu sürecin halkın taleplerinin ve örgütlerinin yok sayılarak dizayn edilmesine izin vermeyeceğiz.

AKP’nin sokakta kaybettiği meşruluğu sandıkta yeniden kurmasına izin vermeyeceğiz! Halka karşı yarım kalmış saldırıları yürütmek üzere istihkam edilmeye çalışılan egemenler cephesinin de karşısında olacağız. Dayanacağımız tek yer, Haziran İsyanıyla ortaya çıkan halkın gücüdür!

Bu ülkede çalmayan, çırpmayan, halkın çıkarlarından başka çıkarları olmayan, halkın gücünden başka bir güce bel bağlamayan tek güç soldur, sosyalistlerdir.

Bu ülkeyi çetelerin, gericilerin, ırkçıların, mezhepçilerin, rantçıların, fırsatçıların eline bırakmayacağız.

Oya Ersoy

Halkevleri Genel Başkanı