8 Ağustos Cuma akşamı Bahçelievler Halkevi’nde Halkın Sesi yazarlarından Ali Ergin Demirhan’ın katılımıyla memleket sohbeti yapıldı. Demirhan’ın yaptığı sunumda AKP’nin kapatılma davası sonucu, Ergenekon davası ve Güngören’deki katliamın sonuçları gibi aktüel gelişmeler tartışıldı. Sunumun ardından renkli ve verimli bir sohbet gerçekleşti.

Demirhan, Ergenekon operasyonunun, emperyalizmle kurulan bağımlılık ilişkilerinin devletin kırmızıçizgilerinde ve kontrgerilla aygıtında gerektirdiği değişim sürecinin bir yansıması olduğunu söyledi. Davanın da bir demokratikleşme adımı gibi yansıtılmaya çalışılmasına rağmen, AKP tarafından hem düzen içi muhaliflerini sıkıştırmak hem de solu karalamak için kullanıldığına değindi.

Anayasa Mahkemesi’ndeki AKP kapatma davasından kapatma kararı çıkmamasının ardından açığa çıkan manzarada AKP, TSK ve büyük sermaye arasında “şaşırtıcı” bir uyumluluk halinin belirdiğine dikkat çeken Demirhan, bu uzlaşma görüntüsünün emek düşmanı uygulamaların hızlandırılması, Kürt hareketine yönelik şiddetin tırmandırılması ve gericileştirme politikalarının deamı gibi karşılıkları olacağına dikkat çekti.

Demirhan, son bir yıl içinde yaşanan gelişmelerin ilerici toplumsal muhalefet güçleri içindeki gerici-liberal, orducu-devletçi eğilimleri yanlışladığına ve bundan önce AKP’nin ya da “ulusalcıların” dümen suyuna giden ilerici toplumsal güçlerin, sol ilkeler etrafında bir araya gelmesinin olanaklarının güçlendiğine dikkat çekti. AKP’nin yerel seçim öncesi hem sermayenin ihtiyaçlarına yanıt vermek hem de seçmen desteğini korumak için çalışacağına değinen Demirhan, bunun da emek düşmanı politikalar eşliğinde gerici cemaat ilişkilerinin ve sadakacılık programlarının öne çıkarılacağı bir döneme işaret ettiğini söyledi. Bu açıdan yerel seçim öncesinde neo-liberalizme ve gericiliğe karşı bir çizginin belirginleştirimesinin önemine değindi.

Sunumun ardından, sohbet konukların katılımıyla devam etti. Konuşmalarda, solun egemen siyasetteki gelişmelerin yarattığı yanılsamalar karşısında, kontrgerilla düzeninin gerçek yüzünü teşhir etmesi, gericilik ve neoliberalizme karşı mücadele ederken Kürtlerin, Alevilerin, kadınların sorunlarını daha özenli bir şekilde ele alması gerektiğine değinildi.