"Bütün Çılgınlar Sever Beni" adlı tiyatro oyunu ile Antakya'ya gelen oyuncu Mert Fırat ile Volkan Yosunlu Halkevleri Ahmet Atakan Kütüphanesi'nde söyleşiye katıldı. 8 Mayıs Perşembe saat 17.00'da yapılan söyleşide Gezi Direnişi ve sanat üzerine sohbet edildi.

"Halk ne kadar politikleşirse sanat da o kadar politikleşir"

Haziran İsyanı'nda açığa çıkan yaratıcı döviz ve sloganlar ile sanatçıların Gezi İsyanı'na katılımını değerlendiren Volkan Yosunlu:

"Halk ne kadar politikleşirse sanat da o kadar politikleşir. Sanat durup dururken kendini politize edemez. Bu topraklarda bir şeyler yaşanacak, bu kültürlenme başka bir yere evrilecek, artık halk bu politikliği ile talep etmeye başlayacak, dolayısıyla sanatçı ve sanat da kendini bu dinamiğe uygun şekilde değiştirip dönüştürecek. Bazen üç adım ileri gidecek, arkasından kitleleri getirecek, bazen kitleler onu sokağa dökecek.

Gezi'nin ilk günlerinde sanatçılar bir araya geldiler. Tiyatrocusu dansçısı, sinemacısı vs. toplantı aldık bir yerde. Ne yapabiliriz diye. Biz daha onları konuşurken birileri çıkıp kendi gösterisini yapmaya başlamıştı. Barikatlarda. "Üçüncü barikatta oyun var" diyerek çağrı yapanlar vardı. Hayat politikleşince doğal olarak sanatçılar kendini sokakta ifade etmeye başladılar. Bu yarılma çok önemlidir" dedi.

"Mücadelede hız değil süreç önemli" diyen Mert Fırat ise:

“Bizim gibi genç kuşaklar Gezi'de açığa çıkan dinamizmi diri tutmalı. Sanatın ve sanatçının iktidar tarafından şaklabanlık olarak lanse edilmeye çalışıldığı bu süreçte sanatçıların örgütlenmesi lazım” dedi.

“Gezi ile başalayan sürecin hala devam ettiğini, burada Ahmet Atakan Kütüphanesi'nde bir araya gelişimizden görebiliriz, Gezi bir başlangıçtı mücadelemiz devam ediyor” diyerek sona eren söyleşiye Antakyalılar soru ve cevaplarla katıldı.