Halkevci Kadınlar, 25 Kasım eylemleri kapsamında direnişi ve dayanışmayı büyütmek için Ankara’da yaşam nöbetindeydi. Gecelerin de sokakların da kendilerine ait olduğunu Kızılay sokaklarında haykıran kadınlar, yaklaşık 10 saat boyunca 8 farklı atölyede tartışmalar yürüttü, şarkılarla türkülerle halaylarla ısındı, kadın mücadelesini yükseltme sözü verdi. Çapul TV de nöbetin ilk saatlerinde canlı yayındaydı.
Halkevci Kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü eylemleri kapsamında Ankara’nın göbeğinde, Kızılay İnsan Hakları Anıtı’nda yaşam nöbetindeydi. Saat 21.00 bir araya gelmeye başlayan kadınlar sandalyelerini, minderlerini, battaniyelerini nöbet alanına taşıdı, şarkılar ve türküler eşliğinde nöbet başladı. Mamak Şahintepe’deki kadınlar, kadın mücadelesinin Ankara’daki simge noktalarından biri olan Zülfü Kadın Yaşam Parkı’ndan nöbet alanına geldi.
Kadınların yaşam nöbeti, atölye çalışmaları ile dolu dolu geçti. “Kadın Emeği ve İş Cinayetleri” atölyesinde DİSK Kadın Komisyonu’ndan Ecehan Balta ile BES Kadın Sekreteri Meryem Çağ, Yalvaç’taki kazayı hatırlatarak artan iş cinayetlerine dikkat çekti, AKP’nin güvencesizlik ve kayıt dışı istihdam politikalarından söz etti. “Şiddet ve Kadın Cinayetleri” atölyesinde SBF öğretim üyesi Alev Özkazanç kadınların eşit ve özgür bir yaşam talebinin öneminden bahsederken, “Erkek Egemen Yargı ve Mücadelemiz” atölyesinde ise Av. Candan Dumrul kadın cinayetlerinin politikliğinin altını çizdi.
Saat 21.00’da müzik dinletisiyle başlayan nöbet Halkevleri Kadın Sekreteri Dilşat Aktaş’ın konuşmasıyla devam etti. Aktaş, kadınlara yönelik saldırıların her geçen gün daha da arttığının altını çizerek şiddete, kadın katliamlarına ve savaşa karşı Halkevci Kadınlar’ın üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getireceğini söyledi.
Aktaş’ın konuşmasının ardından serbest kürsüde kadınlar konuştu. Konuşmaların sonrasında da atölyeler “Kadın Emeği ve İş Cinayetleri” başlığı ile başladı. Pek çok meslek örgütünden ve kadın derneğinden de hem konuşmacı hem ziyaretçi olarak kadınların geldiği nöbette sabaha kadar kadın düşmanı yargı, medya, nefret cinayetleri, LGBTİ’ler, kadın düşmanlığı, savaş, gericilik, kadın katliamları ve kent-doğa direnişlerinde kadınlar konuşuldu.
Kent ve Kadın atölyesinin hemen ardından Batıkentli kadınlar tecavüzle ilgili bir tiyatro oynadılar. Yoğun ilgi alan oyun mücadele sloganları ile bitirildi.
“Savaş ve Kadın Katliamları” atölyesinde Ortadoğu’da süren savaş ve kadınların Rojava’da yarattığı deneyim konuşuldu. Barış Anneleri’nin, HDP Kadın Meclisi’nden Birsen Kaya’nın, Hamide Yiğit’in ve Halkevleri Kadın Sekreteri Dilşat Aktaş’ın konuşmacı olduğu atölyede özellikle Rojava’daki kadın mücadelesi uzun uzun konuşuldu. Rojava’daki, Şengal’deki kadınlara sık sık sloganlarla dayanışma mesajlarının gönderildiği atölyede Ortadoğu’daki kirli ittifakın en önemli ortak noktasının kadın düşmanlığı olduğu vurgulandı. Barış Anneleri’nin “Bu ülkeyi size anneler dar edecek” demesi de büyük alkış aldı.
Kadınlar atölye aralarında bol bol şarkı söyledi, halay çekti ve sloganlarla sokakların geceleri de kadınların olabileceğini göstermiş oldu.
“Kadın Düşmanı Yargı ve Mücadelemiz” başlığında Kadın Dayanışma Vakfı’ndan Av. Candan Dumrul ve Halkevleri hukuk Dairesi’nden Sevinç Hocaoğulları konuşmacıydı. Bu atölyede aynı zamanda 26 Kasım saat 21.45’te Çapul TV’de yayımlanan Aksak Terazi programının çekimi de yapıldı. Atölyede özellikle kadın cinayeti davalarında yargının erkek egemenliğinin ortaya çıktığı, katledilen kadınların davalarında erkeklere pek çok nedenle haksız tahrik indirimi uygulanabildiği anlatıldı. Ancak yargının erkek egemenliğinin sadece davalarda değil avukatların meslek örgütü Baro’da bile gün yüzüne çıktığı ifade edildi. Dumrul, bir toplu tecavüz davasında Muğla Baro Başkanı’nın sanık avukatlığı yaptığını, buna tepki gösterdiği için de Baro’nun kendisine uyarı cezası verdiğini söyledi. Ancak kadınların yargı alanında da mücadeleyi sürdürdüğü, kadın düşmanı yargı kararlarına da kadın avukatların maruz kaldığı ayrımcılığa da seslerini yükselttiği aktarıldı. Dumrul, kadının birey olmaya yönelik her adımı şiddet görmesine neden olduğunu belirtti.
Atölyelere mahallelerden gelen kadınların katılımı dikkat çekerken, özellikle “Nefret Cinayetleri ve LGBTİ Mücadelesi” atölyesi kadınların büyük ilgisini topladı. Pembe Hayat’tan Demhat ve Kaos GL’den Melahat Deniz’in katıldığı atölye kar yağışına rağmen devam etti. LGBTİ hareketini anlatan Demhat, “polisten yediğin jop acısı bir iki güne geçiyor ama dil yoluyla aşağılama, dışlamanın acısı geçmiyor” dedi ve herkesi cinsiyetçiliğe ve heteroseksizme karşı mücadeleye davet etti.
Atölyelerin ardında çaylar demlendi, kestaneler yendi; kadınlar soğuk havayı isyan koşusuyla ısıttı.
Saat 05.00’a geldiğinde artan kar yağışı nedeniyle çadır geren kadınlar, türkülerle, şarkılarla nöbete devam etti. 07.30’da kadınlar kahvaltı için Mimarlar Odası Ankara Şube’e giderek nöbeti sonlandırdılar.