Son bir hafta AKP’nin gazlı, coplu saldırıları ve ardından süren tartışmalarla geçti. Haftalardır İstanbul’da ulaşıma karşı yapılan zamma karşı parasız ulaşım talebiyle binlerce kişinin katıldığı eylemler gerçekleştiren Halkevciler İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “Toplu Ulaşım Haftası” etkinliklerinin açılışına katıldılar. İşte o esnada Ulaştırma Bakanı’nın, belediye başkanı Kadir Topbaş’ın yapacağı şovlar tehlikeye girdi. Çünkü ulaşım alanından parayı vuracak onlarca şirket temsilcisinin önünde kaliteden, markadan, yatırımdan, kardan bahsetmek kolaydı da her gün fahiş fiyatla balık istifi araçlarda yolculuk yapan halkın karşısında bunları söylemek zordu. Çünkü sorarlardı. Bu yüzden ne bakan ne Kadir Topbaş konuşamadı, “Topbaş uçağı kaçırmamak için erkenden ayrıldı!” Ardından İEET Genel Müdürüne sorulan soru, korumaların, sivil polislerin saldırısına bahane oldu. İşte o anda ileri demokrasinin aslında ileri faşizm olduğu bir kez daha ortaya çıkıverdi. İleri demokraside herkes konuşabilirdi, halk haricinde.
Ardından Başbakan cumartesi günü rektörlerle Dolmabahçe’de görüşürken dışarıda öğrenciler coplanıyor, üzerlerine gaz sıkılıyordu. AKP üniversitelileri o kadar tehlikeli görüyordu ki şehre girişlerini bile yasakladı. “Öğrencilerle de görüşeceğiz” diyen hükümetin öğrencilere saldırı emri vermesinin nedeni neydi? Cevabı basit: İktidar “sopa, yumurta, molotof” edebiyatlarıyla parasız eğitim isteyen, demokratik üniversite isteyen, YÖK’e hayır diyen üniversiteliye düşman olduğunu arka planda tutmaya çalışıyor.
Yoksa AKP istemez mi? Karşısına rektörler tuzluk gibi dizilsin, başbakan atsın, tutsun, bunlar kafa sallasın. Özgür düşünceymiş, bilimmiş, onurmuş ne önemi var.
AKP istemez mi? Üniversite tamamen sermayeye teslim edilirken öğrenci sesini çıkarmasın, cemaate girsin, gelsin Dolmabahçe’ye demokrasi tiyatrosunda rolünü alsın.
AKP istemez mi? İster elbette, işçi olsun, memur olsun, işsiz olsun ama kendinin olsun. Sendikalı olmasın, illa olacaksa Hak İş’li, Kamu-Sen’li olsun.
Herkes padişahım çok yaşa desin.
AKP padişahım çok yaşa demeyene, ulaşım hakkını isteyene, parasız eğitim, demokratik üniversite isteyene, yani haklarını isteyenlere düşman. Düşmanlık ve saldırganlık korkusundan kaynaklanıyor. Çünkü AKP’nin maskesini hakları için mücadele edenler indiriyor. AKP biliyor ki sonunu da onlar getirecek. AKP’nin, köşe yazarlarının telaşı, saldırganlığı bundan. Her şeyleri yalan dolan ama korkularında haklılar!
Halkevleri Genel Sekrereri
Oya Ersoy