“Karanlığa karşı eğitim hakkı için mücadele şart” diyenler…

Okullarında, üniversitelerinde, mahallelerinde, sokaklarda; Karanlığa meydan okuyanlar…

Hoşgeldiniz!

ODTÜ’de, Hopa’da, / İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, / Çanakkale’de

Türkiye’nin dört bir yanında kurulan Eğitim Hakkı Meclisleriyle; meydanı AKP’ye bırakmayanlar…

AKP’ye meydan okuyanlar

Hoşgeldiniz!

Sermayenin ve gericiliğin iktidarına karşı, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik mücadelesi verenler, halkın iktidarını savunanlar…

Hoşgeldiniz!

AKP’ye karşı / ODTÜ’de yükselen isyanın ardından “Bir tek sokak kaldı” diyor Burhan Kuzu… Kendisiyle röportaj yapan gazeteciye Halkevleri’nden, üniversitelilerden dert yanıyor.

Evet doğru söylüyor Burhan Kuzu. Meclisi de, askeri de, yargıyı da ele geçirdiniz. Ama bir tek sokağı ele geçiremediniz.

Çünkü AKP’nin iktidarı bir tek sokakta sarsılıyor

Devletin bütün kurumlarına yerleşen AKP , sokakta sıkışıyor. Bazen sokağı teslim almaya çalışıyor, bazense karşısındaki hareketleri kendi iktidarını pekiştiren saflaşmalarla etkisizleştirmeye çalışıyor.

Bugün halkın hak mücadeleleriyle sokakta yaratılan saflaşma, gerici-piyasacı-faşist AKP iktidarı karşısında bütün halk kesimlerinin ortak çıkarlarını temsil ediyor.

Taşeronlaştırmaya karşı meclis kapısına dayanan Taşeron Sağlık işçileri…

Şifre skandallarına karşı sokakları dolduran Liseliler…

Kürtaj hakkına sahip çıkan kadınlar…

ODTÜ’de isyan ateşini yakan, üniversitelerini AKPli bakanlara dar eden üniversiteliler…

HES’lere karşı jandarma-polis barikatları önünde doğasına, suyuna sahip çıkanlar…

Evlerimizi, mahallelerimizi yağmalatmayacağız diyen kent yoksulları…

Yani hakkını bilen, hakkına sahip çıkan halkın mücadelesi…

İşte bir tek bu saflaşma, bir tek bu mücadele AKP’nin iktidarını temelden sarsma potansiyeli taşıyor.

AKP iktidarı turnikelerde bitiyor.

Bugün eğitim hakkımız için okullarımızda, mahallelerimizde, üniversitelerimizde yürüttüğümüz mücadele AKP’yi tedirgin eden sokağın en kitlesel, en politik, en sarsıcı alanını oluşturuyor.

Eğitim hakkı mücadelesi 17 milyon öğrencinin, milyonlarca velinin, yüz binlerce eğitim emekçisinin, en temel hak mücadelesidir.

Eşit, parasız, bilimsel, anadilinde eğitim hakkı için verilen bu mücadele; dili farklı, mezhebi farklı milyonlarca emekçiyi / sermaye politikaları karşısında yan yana getiriyor.

Çünkü Bu mücadele bütün halk kesimlerini / sermayenin iktidarı karşısında birleştiren / bir sınıf mücadelesidir.

Eğitim, bir toplumun / geleceğini şekillendirmenin temel aracıdır. Eğitim kurumları / devletin/ temel ideolojik aygıtlarıdır. Bugün / piyasaya / ucuz ve itaatkar işgücü üretmek üzere tasarlanan 4+4+4 Eğitim sistemine karşı yürüttüğümüz mücadele, gerici-neoliberal AKP iktidarına karşı / ideolojik bir mücadeledir.

Bu mücadele, sorgulamayan, eleştirmeyen, düş kurmayan, itaatkar nesiller yetiştirmek isteyen; bunun için / kitapları yasaklayan, bilimsel düşüncenin yerine / dogmaları koyan gerici iktidara karşı / bilimi ve bilimsel düşünceyi savunanların / gericiliğe karşı özgürlük mücadelesidir.

Bu mücadele / metalaştırma saldırısı ile kamusal hakları ortadan kaldıran,/ insana dair her şeyi alınır satılır mala dönüştüren, / insanı ücretli köleye indirgeyen / kapitalizme karşı insanca yaşam mücadelesidir

Bu mücadele / cinsiyetçiliği/ ilkokul sıralarından itibaren, türbanla, etek boyuyla, ders içerikleriyle pekiştiren,/ kız çocuklarını eve / ya da ucuza çalıştığı işyerlerine hapseden / kadın düşmanı iktidara karşı /kadınların özgürlük mücadelesidir.

Bu mücadele, eğitim biliminin en temel kabullerinden olan / anadilinde eğitim hakkını yok sayıp gerici-şoven bir müfredat dayatan iktidara karşı, Türk ve Kürt emekçilerinin yeniden kardeşleşme mücadelesidir.

Bu mücadele, kapitalizme, dini gericiliğe, faşizme, şovenizme karşı bir sosyalist iktidar mücadelesidir.

Bu mücadele,/ halkın / bütün kesimlerinin katılabileceği kadar basit / ve iktidarı sarsacak kadar etkili bir mücadeledir.

Bu mücadele / mecliste bir yasanın görüşülmesiyle / ya da bir eğitim yılı açılışıyla başlamadı Ve bir kampanya döneminin ardından da sona ermeyecektir.

Halkevleri olarak; yıllardır inatla, ısrarla “Herkese Parasız Eğitim, Parasız Sağlık” diyerek hak mücadelelerinin / devrimci bir politik çizgi olarak / örgütlenebileceğini gösterdik. Neoliberalizmin mağdurlarının / mücadelenin öznesi olabileceğini gösterdik.

Bu süreçte / dost da düşman da kabul etti ki, Halkevleri geniş kitleleri seferber eden, mücadelesinin peşini bırakmayan bir eğitim hakkı örgütüdür.

Eğitim hakkı mitinglerindeki / turuncu yürüyüş kollarımızın coşkusuyla dostlarımız cesaretlenirken, düşmanlarımız ise öfkelendi, sıkıştı, panikledi.

AKP iktidarı, / bakanları, valileri mücadelemiz karşısında kah geri adım attı, kah karşı saldırıya geçti. Sorunların üstüne gittiğimiz pek çok yerde geri adım attırdık. Okulların dönüştürülmesi projelerini iptal ettirdik. Zorunlu seçmeli ders dayatmalarını geri çektirdik. Zorunlu bağışları toplattırmadık. Valilikler, Bakanlıklar eğitimdeki yıkımı ortaya çıkardığımız eğitim hakkı raporlarımızı engellemek için / bize özel, anket yasakları getirdi.

Ancak bunlar / yalnızca haklılığımızı ve doğru yolda olduğumuzu gösterir.

Dostlar, yolun daha başındayız ve yapacak çok işimiz var.

Buradan bir kez daha sesleniyoruz!

Halledemediğimiz “Bir tek sokak kaldı” diyenler, dert yanmaya devam etsinler! Sokaktan yükselen bu meydan okumanın devamını beklesinler!

Evet sokaktayız! Eşit, parasız, bilimsel, anadilinde eğitim hakkımız için, halkın iktidarı için mücadele etmeye devam edeceğiz.

Halkın hakları mücadelesinin öz örgütlerini yaratacağız, eğitim hakkı meclisleriyle eğitim hakkımız için mücadele edeceğiz, buradan herkesi / eğitimle, bu ülkenin bugünü ve geleceği ile derdi olan herkesi örgütlenmeye çağırıyoruz.

Çünkü AKP’yi ve sermayeyi durduracak tek güç; halkın örgütlü gücüdür!

Geleceğimizi, çocuklarımızı AKP karanlığına teslim etmeyeceğiz!

Karanlığa meydan okuyacağız!

Bizler biliyoruz ki tarihte kazananlar sadece mücadele edenlerdir!

Yolumuz açık olsun!