Eğitim Hakkı Anasayfa

Büyük Eğitim Hakkı Buluşması Sonuç Bildirgesi

Pt, 28/01/2013 - 16:39
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Eğitim hakkı buluşmamız, eğitim hakkı mücadelemizin bir ara durağı olduğu gibi, bir başlangıcın ilanıdır.

Bu buluşma, bedenen burada olsun ya da olmasın Zonguldak’tan Antakya’ya, Hakkari’den İzmir’e, Hopa’dan Çanakkale’ye bu topraklarda özgür ve eşit yurttaşlar olarak yaşamak isteyen halkların; sözünü, sesini, eylemini bir araya getirmiştir.  

Bu ses, 4+4+4 ucubesini emperyalist Dünya Bankası raporlarından kopyalayıp, Meclis’ten zorla geçiren AKP tarafından okulları ellerinden alınan, sürgün edilen, çocuk işçiliğe mahkum edilen ve “paran yoksa eğitim alamazsın” denilen, çocukların sesidir;

Bu ses, aidat parası vermedi diye koluna damga vurularak evine karnesiz yollanan, 5.5 yaşında zorla sokulduğu sınıflarda okuldan soğutulan çocukların sesidir;

Bu ses, savaşa milyar dolarlar yatırırken eğitime bütçe yok diyen AKP yüzünden tam 133 kişi bir sınıfa sığışmaya çalışan; köyündeki okul kapatıldığı için kamyon kasalarında en yakın okula ulaşmaya çalışırken canından olan; öğretmensiz, kütüphanesiz, laboratuvarsız okullara mahkum edilen çocukların sesidir;

Bu ses, zorunlu, “seçmeli zorunlu” dersler ve gerici müfredatla, henüz bilimle tanışmadan dinle tanıştırılan; itaatkar olmaya, egemenlerin lütfettiğinden fazlasını istememeye ve bu insanlık dışı sermaye düzenini, kapitalizmi kader diye sineye çekmeye zorlananların sesidir,  

Bu ses, henüz 10 yaşında başına türban geçirilip sınıf arkadaşı erkek çocukla eşit olmadığı öğretilen, eve kapatılan, çocuk gelinliğe mahkum edilen kız çocuklarının, eğitim hakkı ellerinden alınan kadınların sesidir;

Bu ses, ücretli köle olmaya, güvencesiz bir yaşama zorlanan, emeği değersizleştirilen eğitim emekçilerinin, güvencesizleştirilen tüm işçilerin sesidir.

Bu ses, “para veremiyorsan okulu sen temizle” denilen, çocuğu üniversite okusun diye dershane ile icralık olan velinin sesidir.

Bu ses, anadilleri kendilerine yasaklanan ve on yıllardır anadilinde eğitim için mücadele eden  Kürtlerin,  dilleri yok sayılan Lazların, Ermenilerin, Çerkezlerin sesidir;

Bu ses Yeni YÖK Yasası ile üniversiteyi sermayenin ve kendi iktidarının egemenliği altına almak isteyen AKP’ye kök söktüren üniversitelilerin, okullarımız ticarethane olmayacak diyen liselilerin sesidir;

Bu ses bugün okul önlerinde, derslik içlerinde, amfilerde ve elbette en güçlü biçimlerde sokaklarda şöyle çınlamaktadır: AYRICALIK DEĞİL, SADAKA DEĞİL HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ. EŞİT, PARASIZ, BİLİMSEL, ANADİLDE EĞİTİM İSTİYORUZ.

Büyük Eğitim Hakkı Buluşmasında yaptığımız tartışmalar ve aldığımız kararlar, eğitim hakkı mücadelemizde rehberimiz olacaktır.

Eğitimi meta olarak tanımlayan, ticari bir faaliyete dönüştüren ve bilimi dışlayan bu saldırı insanlığımıza, kendimizi gerçekleştirme ve özgürleşme olanaklarımıza, kendimizi ve dünyayı değiştirme eylemimize dönük bir saldırıdır.

Bu saldırı sermayenin insan emeği ve yaşamı üzerinde dolaysız, çıplak egemenliğini inşa etmeye dönük emperyalist sömürgeleştirme harekatının bir parçasıdır. Ve kapitalizmin meta düzeni karşısında eğitim hakkımızı savunmak aynı zamanda insanlığımızı savunmaktır.

Evet, 4+4+4 eğitim sistemi ve yeni YÖK Yasasıyla oluşturulmak istenen üniversite sistemi siyasal bir projedir. Neoliberalizmi ve gericiliği içselleştirmiş, “piyasa İslamı”na uygun bir toplum yaratma projesidir. Sermayenin ve AKP’nin siyasi projesi karşısına biz de kendi siyasal hedeflerimizle çıkıyoruz; onların bu gerici, milliyetçi, piyasacı, kadın düşmanı düzeninin yerine eşit, özgür bir toplum kuracağız. Eğitim hakkı mücadelesi bizim eşitlik mücadelemizdir.     

Bu mücadeleyi Eğitim Hakkı Meclisleri’ni örgütleyerek vereceğiz. Eğitim hakkımızı kazanma hedefiyle kapitalizme, siyasal gericiliğe/sermaye egemenliğine karşı bütünlüklü bir mücadele sürdürürken, aynı zamanda her bir eğitim kurumu içinde, her bir ders saatinde, her bir alternatif eğitim deneyiminde eğitimi bir özgürleşme pratiği olarak yeniden şekillendireceğiz.

Bugün burada verdiğimiz söz şudur: Eğitimde yaratılan yıkımın mağduru değil eğitim hakkı mücadelesinin öznesiyiz. Veli, öğretmen ve öğrenciler olarak birlikte örgütlenecek,  eğitimde yaşanan her bir sorunu birer mücadele deneyimine dönüştürerek ilerleyeceğiz. 

Bir geleneğimiz var, ama ezberlere sarılmıyoruz. Eğitim hakkı mücadelesi eylemle öğrenenlerin,  kendi gücüne güvenle ayağa kalkanların; yaratıcı, yenileyici pratikleriyle şekilleniyor, şekillenecek. Edirne’de -10 derecede “öğretmen istiyoruz” diyerek  okul bahçesini terk etmeyen 6 yaşında çocuklar; Bartın’da velisiyle kol kola girip okul boykotlarıyla öğrencilerin servis hakkını kazanan öğretmenler, İstanbul Çekmeköy’de, Ankara Derbent’te “okullarımızı vermeyiz” diyerek sokakları dersliklere çeviren veliler, Milli Eğitim Müdürlükleri’ni işgal edenler, ODTÜ’de AKP’yi titreten üniversiteliler  ve daha yüzlerce, binlerce örnek bu mücadelenin potansiyelini dosta, düşmana gösteriyor…

Yapmamız gerekeni yapıyoruz, karar verip yolumuzda yürüyoruz. Karşımızdaki gücü abartmıyoruz, biliyoruz ki eğitim hakkı mücadelesi milyonların mücadelesidir. Halkın örgütlü gücünden daha büyük bir güç yoktur.    

Eğitim hakkımızı ne sermayenin ne “cemaatlerin” insafına, ne de AKP karanlığına bırakmıyoruz.

Herkes için kamusal, eşit, parasız, bilimsel eğitim istiyoruz. Müşteri değil halkız, hangi gerekçe ile olursa olsun eğitim için bizden istenen paraları ödemiyoruz.  

Eğitimin özelleştirilmesine, AKP’nin bizim vergilerimizle özel okul patronlarının kasalarını doldurmasına, okullarımızın satılmasına ve ticarethaneye dönüşmesine izin vermeyeceğiz.

Eğitim emekçilerinin ve tüm Türkiye işçi sınıfının taşeronlaştırmaya, güvencesizleştirmeye karşı güvenceli iş, insanca yaşam talebini eğitim hakkı mücadelesiyle birlikte inşa edeceğiz.

Bilimsel, laik ve demokratik bir eğitim, eğitim hakkı mücadelesinin asli talebidir. Zorunlu ve seçmeli din derslerinin kaldırılması için mücadele edeceğiz. “Tek tipleştirmeye karşıyız” diyerek kız çocuklarının başına türban örtüp, gerici, milliyetçi, şoven ve cinsiyetçi, yani tek tip bir toplum yaratmak isteyen AKP’yi biz durduracağız.

Eğitimin, sorgulayıcı eleştirel özgürleştirici bir sürece dönüşmesi için öğretmenler, veliler, bilim insanları el ele verip alternatif müfredatlar oluşturacağız. Çocukları bilimle ve sanatla tanıştıran Halkevleri Yaz Okulu deneyimini ülkenin dört yanına yayacağız. Onların yasakladığı kitapları ellerimizle dağıtacak, tek tek ders kitaplarını denetleyecek; piyasacı, dinci, ırkçı, cinsiyetçi baskı, dayatma ve zorlamanın olduğu okulların kapısından ayrılmayacağız.   

Ve bu ülkenin sermaye için çocuk işçi cennetine dönüşmesine  izin vermeyeceğiz.

Eğitimi; kadınları nesneleştiren, aile içine hapseden ve sermayeye köle yapmaya çalışan AKP düzeninin temel dayanağı getirenlere karşı eğitim hakkı mücadelesini aynı zamanda kadın özgürlüğü mücadelesi olarak örgütleyeceğiz.

Bu topraklarda yaşayan tüm dilleri, kültürleri ortak varlığımız olarak kabul edecek, anadilinde eğitim hakkını,  eğitim hakkı mücadelemizin ayrılmaz bir parçası olarak göreceğiz.

Bizler “altta kalanın canı çıksın” diyen kapitalist düzene eğitim hakkımızı yedirmeyeceğiz, herkesin eşit olduğu bir düzen için eğitim hakkı mücadelemizi büyüteceğiz.

Parasız, kamusal eğitim işçi sınıfı mücadelesiyle kazanılmış vazgeçilemez bir haktır. Mücadele emekle sermaye, emperyalizm ile halklar arasında keskinleşirken, sınıfın bayrağında bugün hak mücadeleleri yazıyor. İşte eğitim hakkı mücadelesinin bayrağı ise bugün bu salonda olduğu gibi, yarın sokakta bizim ellerimizde dalgalanacak. Bu düzen değişecek, biz değiştireceğiz.  Biz kazanacağız.


Halkevleri Genel Merkezi
Konur Sokak No:8/9 Kızılay, Ankara
Telefon: 312-4192717 Faks: 312-4193207 Eposta: [email protected]
Bağışlarınız için; İş Bankası (Ankara) Meşrutiyet Şubesi 785989 nolu hesap