Ülkemizde 13 Mart tarihinden itibaren milyonlarca çocuk, Covid-19 salgını nedeniyle okulundan, arkadaşlarından, parklardan, sokaklardan uzaklaşmak zorunda kaldı.
Tüm bu süreç boyunca AKP iktidarı çocukları, virüsü yayıcı, ayak altında dolaşmaması gerekenler olarak gördü ve çocuklar için bütünlüklü bir koruma politikası hayata geçirmedi.
AKP iktidarı 5 mayıs tarihinde “normalleşme” adımlarından biri olarak “0-14 yaş arası çocukların 13 Mayıs’ta 11.00-15.00 saatleri arasında ,15-20 yaş grubu çocukların da 15 Mayıs Cuma günü 11.00-15.00 saatleri arasında dışarı çıkabileceklerine ilişkin aldığı kararı açıkladı.
Covid-19 salgın tehlikesinin kendisi, ailesi ve tüm canlılar için bir an önce ortadan kalkmasını ve güvenli bir şekilde sokağa çıkmayı dört gözle bekleyen milyonlarca çocuk için belirtilen tarih ve saatlerde dışarıda olmak kuşkusuz yetişkinlerin düşündüğünden çok daha fazla anlam ifade ediyor.
Ancak AKP iktidarının şimdiye kadar izlediği politik hat 13 Mayıs günü sokağa çıkacak milyonlarca çocuk ve ebeveyn için endişelerimizi arttırmaktadır.
İktidar çocukların dışarıya çıkmasına ilişkin karar alırken çocuk hakları örgütleri, çocuk alanında çalışan uzmanların görüş ve önerilerini almış mıdır?
Çocukların dışarıda olacağı 4 saat boyunca iktidar hangi önlemleri almıştır?
Çocukların oyun alanları, parklar düzenli dezenfekte edilmiş midir? Edilecek midir?
Çocuklar için dezenfekte oyun alanları yaratılacak mı?
13 Mayıs Çarşamba günü parklarda, oyun alanlarında çocukların ebeveynleri dışında başka yetişkinlerin neden olabileceği risklere ilişkin özel bir önlem düşünülmüş müdür? Çocukların tek başlarına dışarıda olmamaları için çalışan ebeveynler için ücretli izin düzenlemesi yapılmış mıdır?
15 Mayıs Cuma günü 15-20 yaş grubu çocukların dışarı çıkmasına ilişkin karar alırken 20 yaş altı çalışan çocuklar için ücretli izin verilmesine ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmış mıdır?
İktidar tüm bu soruların cevabını vermek zorundadır.
AKP İktidarı bilmelidir ki; çocukları salgından korumanın ve salgının çocuklar üzerinde yarattığı tahribatı iyileştirmenin yolu çocukları sadece eve kapatmak veya 4 saat sokağa çıkarmak değildir.
İktidarın çocukları ve haklarını yok sayan politikaları sokağa çıkan çocukları polis kurşunun, iş cinayetlerinin, şiddettin, istismarın, salgının hedef haline getiriyor, yaşam haklarını elinden alıyor.
Yapılması gereken; çocuk hakları örgütleri ve çocuk alanında çalışan uzmanların katılımı ile salgın döneminde çocuklar için acil çocuk koruma politikası oluşturmak ve bütünlüklü önlemler almaktır.
Bütünlüklü hak temelli bir çocuk politikası olmadan atılan her adım çocukları salgına karşı savunmasız bırakmak demektir.