Kadıköy Halkevi 2012 yılının ilk panelini “Medyadaki dönüşüm ve halkın haber alma hakkı” konusunda gerçekleştirdi. 15 Ocak Pazar günü yapılan panel Ali Ergin Demirhan’ın moderatörlüğünde gazeteciler Hilmi Hacaloğlu, Ayça Söylemez ve Alper Turgut’un katılımıyla gerçekleşti.
Panelde ilk sözü alan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Sekreteri ve Cumhuriyet Gazetesi yazarı Alper Turgut gazeteciler üzerinde her dönem bir baskının var olduğunu ve AKP’nin ustalık döneminde bu baskının tutuklama hali aldığını belirtti. Ahmet Şık ve Nedim Şener’in sembol isimler olduğunu, ifade ve basın özgürlüğünün esaret altında bırakıldığı her mecrada, ‘Ahmet ve Nedim çıktıktan sonra da’ mücadelesini sürdüreceğini belirten Turgut; “Biz Ahmet ve Nedim derken tüm gazeteciler adına mücadele ediyoruz.” dedi. Alper Turgut’un ardından söz alan Ayça Söylemez “90’larda onca gazeteci öldürüldü. AKP’nin ustalık döneminde Terörle Mücadele Kanunu’nun değiştirilmesinden, referandum ve HSYK seçimlerinden bu yana hızla yükselen parti – devlet bütünleşmesiyle medyadaki yeni dönüşümden bahsedebiliriz” dedi.
Gazetecilerin tutuklanmasının farklı kitlesel örgütlerden ortak söylemlerin yükselebilmesine sebep olduğunu belirten Söylemez; “Eskiden herkes kendi davasını takip ederdi. Maalesef hiçbir dayanışma yoktu. Hopa açıkçası beni bu konuda çok umutlandırdı. Hopa duruşmasında da, Odatv duruşmasında da bu dayanışmanın gerçekleşebildiğini görmüş olduk” şeklinde konuştu. Panelin devamında Hilmi Hacaloğlu söz aldı. Medyadaki dönüşümün ana noktasının otosansür sorunundan kaynaklandığını ifade eden Hacaloğlu; “Sansürü önce biz kendi kafamızda yapmak zorunda kalıyoruz. Yani haberi, gerçek haliyle değil, gerçeğe en yakın haliyle sunmak zorunda kalıyoruz. Ki o da bir şekilde, yukarıdan gelen müdahalelerle yayınlanmadan engellenir duruma geldik” vurgusunu yaptı. 2010 Mart ayından beri gazeteciler olarak hayatlarının değiştiğini o günden beri gazeteci arkadaşlarıyla eylemlerde görüşmeye başladıklarını vurguladı. Her konuşmanın, her sözün bir gün karşılarına çıkacağını belirten Hacaloğlu, “Bu memleketteki her itiraz sahibi – neye itiraz ettiği önemli değil - topun ağzındadır” ifadelerinde bulundu.