Okullara gitmeyen çocukların nereye gideceği ise öncesinde yapılan yasal düzenlemelerden de anlaşılabiliyor: İşlikler, atölyeler, kuran kursları “açık” ortaokul, lise öğrencilerini bekliyor
Sanırım AKP’nin bugüne kadar çıkardığı yasalar, getirdiği düzenlemeler içinde hiçbiri eğitim sistemini “ 4+4+4” formülüyle kademelendirecek yasa teklifi kadar tehlikeli, zararlı ve yıkıcı sonuçlar doğurmayacaktır. Bilmem farkında mıyız fakat bir nesil toptan cahil bırakılmak isteniyor. Çocuklarımıza büyük bir fırsatmış gibi sunulan 4 yıllık ilköğretimin ardından meslek eğitimine yönlendirilme ve eğitimin diğer 4+4’lük kademelerini “açık”tan bitirme “imkanı”, onları atölyelerde çırak, “mazbut” ailelere hapsolmuş eş veya evlat, Kuran kurslarında “inançlı öğrenci” haline getirecek.
AKP’nin 21 Şubat’ta meclis gündemine sunduğu, AKP parti grup başkan vekillerinin imzasını taşıyan “222 İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, yasadan “kesintisiz” ibaresini çıkarıyor. Bu yasa ile eğitim sistemi 4 yıl temel eğitim, 4 yıl mesleki yönlendirmenin yapılacağı ikinci kademe ve 4 yıl da lise öğrenimi şeklinde düzenlenecek. İlköğretimin dört yıllık bölümü tamamlandıktan sonra öğrencinin dışardan sınavlara girerek eğitimine devam etmesine “imkan” veren “açık”tan okuma uygulaması yasalaşacak. Eğitim sistemini kökten değiştirecek bu yasanın yol açacağı sonuçları üç toplumsal sorun ekseninde ele alabiliriz.
Bu kanun teklifi genç/çocuk işçi emeğinin emek piyasasına arzını ve ucuzlaştırılmasını hedeflediği için doğrudan sınıfa saldırı niteliği taşımaktadır
Söz konusu kanun teklifi metnin “genel gerekçeler” bölümünde öğrencilerin meslek eğitimine yönlendirilmesi yer alıyor. Teklife göre kademelendirilen eğitim sisteminde İlk 4 yıllık eğitimin ardından ikinci 4 yıllık aşama (ortaokul dönemi) “mesleğe yönlendirme” adını taşıyacak. Yeni yasa düzenlemesiyle “katsayı” uygulaması da değiştirilerek meslek liselilerin sınavlarda diğer liseler karşısındaki “dezavantajlı” konumu ortadan kalkıyor. Böylece geçen yıl çıkarılan torba yasa ile “emek piyasalarının” gençleştirilmesi stratejisi kapsamında meslek lisesi öğrencilerinin emeğini sömürüye açma planı, meslek liselerinin doluluk oranını garantileyerek, çıraklık yaşını düşürerek bütünleniyor.
Hatırlanacağı üzere 2011 Şubat’ında mecliste kabul edilen Torba Yasa’da, meslek lisesi öğrencisi olup stajyer olarak çalışan işçilerin çalıştırılmasının önünü açacak düzenlemeler yapılmıştı. Eski yasada 20 işçinin çalıştığı işyerlerinde stajyer işçi çalıştırılabilirken Torba Yasa ile bu sınır 5’e düşürülmüştü. 16-18 yaş arası çoğunluğu çırak ya da stajyer olan işçilerin aldıkları asgari ücret hesaplaması değiştirilerek stajyer işçilerin ücretleri de düşürülmüştü.
Yeni düzenlemenin hayat geçmesi durumunda yalnızca meslek lisesi öğrencilerinin işçileşmesi hızlandırılmayacak. Orta kademeden itibaren okula “açık”tan devam etme uygulaması, meslek lisesine devam etmeyen yoksul ailelerinin çocuklarının işçileşmesini de yaygınlaştıracaktır.
Mevcut sistemde açık lise “sayesinde” birçok genç işçinin okula gitmek yerine çalışmaya tercih ettiği biliniyor. Milyonlarca lise öğrencisinin bulunduğu Türkiye’de açık lisede 500 bin (MEB 2009-2010 verisi) aktif öğrenci bulunuyor. Bu veri göz önüne alınınca, aynı durumun orta okullara da uygulanması hem işçilik yaşını düşmesi hem de “emek piyasası”nda çocuk işçi olarak yer alacak binlerce öğrencinin bir okul ortamından uzakta büyüyeceği anlamına geliyor.
Bu kanun teklifi topluma yönelik toptan gerici bir saldırı niteliği taşımaktadır.
AKP’nin iktidarı boyunca gündemlerinden birisi olan imam hatip sorunu da yeni yasayla çözülecek. Meslek liselerinin sınavlarda “dezavantajlı” konumuna yol açan katsayı uygulamasının kaldırılması imam hatip liselerine yeniden hayat verecek. 8 yıllık kesintisiz eğitim öncesi “orta kısmı” bulunan imam hatipler bu bölümleri yeniden açabilecek. Yeni sistemin ilkokulu dört yıla indirip, ortaokulu 4 yıla çıkarması sayesinde imam hatip eğitimi bugünün 5. sınıfına kadar indirilebilecek.
Bir diğer önemli noktada bu kanun teklifinin “ikili eğitim” sistemine imkân veren bir zemin yaratması. 4’üncü sınıf sonrası öğrencinin okula “açıktan” devam edebilecek olması okula gönderilmesi tercih edilmeyen çocukların her mahallede bulunan ve gayriresmi bir eğitim kurumu gibi işleyen Kuran kurslarına gönderilmesi kimseyi şaşırtmayacaktır. AKP zaten Kuran kurslarının “ilgi alanını” genişletecek yasal düzenlemeyi iktidarının üçüncü dönemine başlar başlamaz yapmıştı. 5’inci sınıf öğrencilerinden daha küçüklerin kuran kursuna gitmesine izin vermeyen yaş sınırı 18 Eylül 2011 günü yürürlüğe giren 633 sayılı kanun hükmünde kararname ile kaldırılmıştı.
Kademeli eğitim modelinin hayata geçmesiyle birlikte binlerce öğrencinin ilk dört yılın ardından “örgün eğitim”lerini Kuran kurslarında sürdürüp, ortaokul ve liseyi “açık”tan tamamlaması artık uzak bir ihtimal değil.
Bu kanun teklifi kadınların kazanılmış haklarına, kadın mücadelesine yönelik bir saldırı niteliği taşımaktadır
İlköğretim 4’üncü sınıftan sonra öğrencilerin “açık”tan okula devam etmesinin, kız çocuklarının evlere kapatılmasına, okullardan başlayarak kamusal alandan uzaklaştırılmasına yol açma tehlikesi var. Eğitimin kademelendirilmesi ve zorunlu kısmının fiilen 4 yıla indirilmesi durumunda, kız öğrencilerin aile baskısı, erken yaşta evlenme, ev içi veya ev dışı çalıştırılma gibi gerekçelerle okula gönderilmemesi yaygınlaşacaktır.
Eğitim salt bir “diploma edinme” süreci değil, çocukların ev dışında farklı yaşam deneyimi kazanmasını ve sosyalleşmesini sağlar. AKP’nin “Eğitimi 12 yıla çıkarıyorum” yaygarası ile aslında örgün eğitimi 4 yıla düşürülmesi, çocuklarımızı “iyisiyle kötüsüyle” böylesi bir kamusal deneyim ve sosyalleşme imkanından, ev dışında bir yaşam deneyimi kazanma hakkından mahrum bırakacak. Okullara gitmeyen çocukların nereye gideceği ise öncesinde yapılan yasal düzenlemelerden de anlaşılabiliyor: İşlikler, atölyeler, kuran kursları “açık” ortaokul, lise öğrencilerini bekliyor.
Tek soru üç cevap: Okula gitmeyen çocuklar nereye gider?
İlgili içerik
Halkevleri Genel Merkezi Konur Sokak No:8/9 Kızılay, Ankara
Telefon: 312-4192717 Faks: 312-4193207 Eposta: [email protected]
Bağışlarınız için; İş Bankası (Ankara) Meşrutiyet Şubesi 785989 nolu hesap