1 Eylül Dünya Barış Günü

Sa, 31/08/2004 - 08:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

1 Eylül Dünya Barış Günü


 


Haber bültenleri, dün Filistin’de 14 yaşında bir çocuğun İsrail askerleri tarafından vurularak öldürüldüğünü duyuruyor. Haber bültenleri, günlerdir işgal ordusunun abluka ve bombardımanı altında bulunan Necef’de, sokaklardaki insan cesetlerinin, yanmış yıkılmış mahallelerin görüntülerini yayınlıyor. Haber bültenlerinde, Irak’ta rehin alınmış birçok ülke vatandaşının çaresizlik içindeki yüz ifadeleri var. Haber bültenlerinde, ekmeğini kazanmak için işgal altındaki topraklara çalışmaya giden yoksul emekçi Anadolu insanlarının ailelerinin kaygılı bekleyişi var.


Dünyanın güçlü zengin ülkelerinin liderleri, haber bültenlerinde bizlere; “terörizme karşı mücadele”nin gerekliliğinden, “liberal demokrasinin güvenliği”nden söz ediyorlar. Sorgulamaksızın, karşı koymaksızın bütün bu ölümlere, acılara, yıkım ve sefalete katlanmamızı, her koşulda onları desteklememizi istiyorlar.


İşte 1 Eylül, “Dünya Barış Günü”nü, böylesi bir tablo ile karşılıyoruz. “Dünya Barış Günü”nü anmaya hazırlandığımız şu günlerde ne yazık ki insanlık, savaşların yol açtığı, yıkım ve sefaletin pençesinde olduğu karanlık bir çağı yaşıyor.


Emperyalist güçlerin doymak bilmez kar ve iktidar hırsları; Filistin, Irak ve Afganistan başta olmak üzere, kardeş halklara tarifsiz acılar sunuyor. Savaşlar; başta kadın ve çocuklar olmak üzere, askerlerden çok sivillere kitlesel can kayıpları yaşatıyor, halkların kültürel-sosyal ve iktisadi değerleri ve doğal çevre üzerinde telafisi imkansız tahribatlara yol açıyor.


Ülkemizde an ve an savaşların yol açtığı bu yıkım ve sefalet girdabına sürüklenmektedir. Ülke yöneticilerimiz, bilinen söylem ve icraatları ile, emperyalist güçlerle işbirliği içinde, işgal ve yıkıma ortak olma niyetlerini gizlemiyorlar.


Bu nedenle “barış”, ülkemiz ve dünyanın kardeş halkları için bugün su kadar, hava kadar değerli ve acil ihtiyaç duyulan bir olgudur. Aynı zamanda bugün için “Barış”; bir dilek ya da temenni olmanın ötesinde; uğruna elbirliğiyle mücadele edilmesi gereken, elde edilmesi gereken bir değerdir.


Halkevciler olarak; bütün bu acıların yaşanmaması için, insanlığın gerçek güvenliği ve esenliği için, “barış”ı gerçekten kazanabilmek için, herkesi emperyalizme karşı barış ve kardeşlik mücadelesine çağırıyoruz.


Yaşasın barış ! Yaşasın halkların kardeşliği !


    31.08.2004


Abdullah AYDIN


Genel Başkan