Bugün burada toplanan yüzlerce emekçi 1 Mayıs yürüyüşünü başlattı. Bu yürüyüşün bayrağında insanca yaşam ve güvenceli iş yazmaktadır. Bu yürüyüşün hedefinde ise yaşamlarımıza kasteden sermaye ve AKP iktidarı vardır.
AKP iktidarı, patronların emekçileri istediği gibi kullanılıp atılabileceği bir düzeni adım adım kurmaktadır. 4-C’leri de, taşeronlaştırma uygulamaları da, özel istihdam büroları da bu amaca hizmet etmektedir.
AKP insanca yaşam hakkımıza saldırmaktadır. AKP’li belediyeler ulaşıma zam üstüne zam yapmaktadırlar. Elektrik, su, doğalgaz fiyatlarındaki artış emekçileri yaşayamaz hale getirmektedir. Sağlık tamamen ticarete dökülmüştür. Parası olmayan okumak istediğinde başına neler geldiği Fethiye’de bir çocuğumuzun ölümüyle acı biçimde görülmüştür.
Kas Hastalıları Derneği ve Bahçelievler Fizik Rehabilitasyon merkezinin alışveriş merkezi yapma sevdasıyla yıkılması örneklerinde de yaşandığı gibi toplumsal yaşama binbir zorlukla katılan engelliler evlerine geri gönderilmeye çalışılmaktadır. Emeklilerin hiçbir şeye yetmeyen maaşlarına bile göz koymaktadırlar. AKP zihniyeti, kadınları evde çocuk doğurup bakmaya, şiddete uğrayıp ses çıkarmamaya, en güvencesiz ve ucuz işlerde çalışmaya zorlamaktadır.
Bizim başımızı soktuğumuz evlerimiz, eğitim gördüğümüz okullarımız, tedavi olduğumuz hastanelerimiz, rehabilitasyon merkezlerimiz, nefes almamızı sağlayan ormanlarımız, yaşam kaynağımız su yataklarımız onlar için sadece “para” demektir. Bizim insanca yaşam hakkımızın karşısına plazalarının, alışveriş merkezlerinin, villalarının, üçüncü köprülerinin projeleriyle çıkmaktadırlar.
Ancak meydan boş değildir. İktidar için pabucun pahalı olduğu son dönemde yükselen hak mücadelelerinden görülmektedir. Güvenceli iş isteyen TEKEL işçileri, sağlık emekçileri, İstanbul’da itfaiyede, İSKİ’de, Marmaray’da, Samatya Hastanesi’nde, Esenyurt’ta yükselen işçi direnişleri; ulaşım zamlarına karşı direnen ve soygunculara geri adım attıran Halkevciler, 3. Köprü diye girişilen yağmaya direnenler umudun çoban ateşlerini yakmışlardır.
Emekçilerin güvenceli iş ve insanca yaşam mücadelesinin çoban ateşleri 1 Mayıs’ta Taksim meydanında birleşeceklerdir. Direne direne kazanılan Taksim Meydanı’nda kutlanacak 1 Mayıs önümüzdeki dönem halkın haklarının nasıl kazanılacağının akılda tutulması için bir simge olacaktır. AKP iktidarının Anayasa tartışmaları vesilesiyle yeniden takmaya çalıştığı ancak yüzünde giderek daha fazla sırıtan demokrasi maskesi hiç kimseyi kandıramayacaktır. Bu ülkede hak verilmemekte, zafer fiili mücadelelerle sokakta kazanılmaktadır.
AKP iktidarının düzenin eski kurumlarını demokratikleştirmek için değil, neoliberal saldırılara daha uygun hale getirmek ve ele geçirmek için giriştiği hamleler halkın hak mücadeleleri ile boşa çıkarılacaktır. Halkın derdi düzenin kurumlarının kimin elinde olacağı değildir. AKP iktidarının, daha fazla koltuk, daha fazla mevki, daha fazla kar, daha fazla rant, daha fazla yağma, daha fazla sömürü sevdasıyla halkın hak mücadeleleri uzlaşmaz karşıtlık içindedir.
Bu uzlaşmaz karşıtlık, Tekel başta olmaz üzere işçi direnişlerinde, kentsel dönüşüm programlarında, üçüncü köprü projesinde, paralı eğitim uygulamalarında, hastanelerin ve okulların satıldığı ihalelerde ortaya çıkmaktadır. AKP iktidarı ile demokrasi arasındaki uzlaşmaz karşıtlık ise DTP’nin kapatılma davasıyla, Güneydoğu’da ölen, hapse atılan, yerlerde sürüklenen çocuklarla, her gün karşımıza çıkan gerici ve otoriter tutumlarıyla görülmektedir.
Bu ülkede insanca yaşam da, güvenceli iş de, kardeşlik de, demokrasi de, özgürlükler de sokakta kazanılacaktır. Sermayeye köle, AKP’ye kul olmayacağız diyenlerin birliği ile, mücadelesi ile kazanılacaktır. Bu ülkede meydan gerici ve emek düşmanı AKP’ye bırakılmayacaktır. Halkın hak mücadeleleri 1 Mayıs’ta meydana çıkacak ve yeni bir ülkenin kuruluşunun yolunu göstereceklerdir.
Halkevleri Genel Başkanı
İlknur Birol