Bitmedi daha sürüyor o kavga

Ve sürecek

Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek

Yitirdiklerimizin anısına saygıyla…

19 Aralık 2000…

12 yıl önce bugün 20 cezaevine aynı anda operasyon düzenlendi.

Devletin kendi gözetimi altında bulunan hapishanelere iş makineleri ile, silahlarla, bombalarla, kimyasal silahlarla saldırı düzenlendi.

“Hayata Dönüş” adını verdikleri operasyonda 30 mahpus hayatını kaybetti.

Operasyon sonrasında “tecrit”e karşı insanlık onuruna sahip çıkmak için direnen 122 mahpus ölüm oruçlarında hayatını kaybetti, yüzlercesinde kalıcı sağlık problemleri oluştu.

19 Aralık katliamının ardından mahpuslar “F Tipi” denilen “Hücre Tipi” Hapishanelere kapatılırken ülke adeta F tipi hapishaneye dönüştürüldü. F tiplerine karşı yapılan eylemlerde binlerce insan polis şiddetine maruz kaldı, gözaltına alındı, tutuklandı, işkenceye maruz kaldı. Toplumsal muhalefet susturulmaya, toplum baskı ve denetim altına alınmaya çalışıldı.

Katliamın üzerinden 10 yıl geçtikten sonra açılabilen davada katliamda imzası olanlar, emirleri verenler bizzat yürütenler, kimyasal bombalarla insanları yakanlar, ateş açanlar, işkence yapanlar, operasyonu onaylayanlar hiç yargılanmadı. Davada katliamın sorumluluğu erlerin üzerine yıkılmaya çalışıldı.

19 Aralık AKP ile Sürüyor

2004 yılında AKP hükümeti, dönemin Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun’a “hayata dönüş operasyonundaki kararlılığı” dolayısıyla “devlet üstün hizmet madalyası” verdi.

Bu ülkenin devrimcilerini F tiplerine hapsederek aslında tüm toplumu baskı ve denetim altına almaya çalışan zihniyet, katliamın 12. yılında AKP ile sürmektedir.

Hopa'da Metin Lokumcu'yu katleden; Roboski'de 34 Kürt yurttaşın üzerine bombalar yağdıran; üniversitelerine sahip çıkan ODTÜ öğrencilerine gaz bombalarıyla saldıran; halkın en temel taleplerinin karşısına binlerce polisi diken; egemen politikalara karşı direnen gazetecileri, sendikacıları, belediye başkanlarını, köylüleri, öğrencileri, Kürt siyasetçileri hapishanelere doldurmaya çalışan zihniyet 19 Aralık’ın devamıdır.

Bugün AKP iktidarı, halkı yoksullaştıran, başta eğitim ve sağlık olmak üzere halkın en temel haklarını gasp eden, işsizleştiren, taşeron çalışmaya mahkum eden, ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sermayeye peşkeş çekerken doğayı ve çevreyi talan eden neoliberal politikaları uygulayabilmek için hakkını arayana, demokratik hakkını kullanana polis ve yargı aracılığıyla saldırmaktadır.

F Tiplerinde başta “tecrit” olmak üzere insan hakları ihlalleri devam etmektedir. Tecritin bir parçası olarak mahpusların disiplin cezaları adı altında aile görüşü, mektup, telefon, ortak mekanlardan yararlanma gibi hakları engellenmekte, ağırlaştırılmış tecrit koşullarına tabi tutulmaktadır. Hasta mahpusların sağlık hizmetlerine ulaşma, sağlıklı koşullarda bakım ve yaşama sorunu devam etmektedir.

Bugün F tipleri, yargı ve cezaevi sistemi temel bir mücadele konusu olmayı sürdürmektedir.

Hakkını arayan, iktidar politikalarına karşı direnen herkesi tehdit eden yargılama ve ceza sistemine karşı mücadele aynı zamanda F tiplerine karşı mücadeledir.

Özel yetkili mahkemeler ve toplumla mücadele yasası kaldırılmalı, Hücre tipi hapishaneler kapatılmalıdır.

Oya Ersoy

Halkevleri Gemel Başkanı