Tarihsel köklerimizde yer alan “örgütlü bir halkın yenilmez” olduğu bilinci, eşit ve özgür günlere olan inancımız ve aydınlık yarınlar için kararlılıkla verdiğimiz mücadelenin ışığında 77. YILIMIZI KUTLUYORUZ
Halkevleri tarihte yaşanan bir nostaljinin çok ötesinde halkın gündelik yaşama müdahalesinin adıdır. Halkevleri halkın üretken emeğinin, yoksulların özgürlük bilincinin, sanatla, estetikle ve hepsinden önemlisi mücadele ile buluştuğu mekanların adıdır.
Halkevleri olarak 2009 yılında gücümüzü çizgimizin doğruluğundan, meşruiyetimizi yoksul mahallelerde evleri başlarına yıkılmak istenen yoksulların direncinden, kapatıldıkları evlerinden çıkan kadınların özgürlük mücadelesinden, emeğine ve onuruna sahip çıkan işçilerin ve işsizlerin dayanışmasından, eğitimsiz bırakılmak istenen çocukların gözlerindeki ışıltıdan alıyoruz.
Her Halkevi şubesinde ayrı bir heyecanla, gelecek güzel günleri örüyoruz. Anneler, babalar çocuklarını paylaşmayı ve dayanışmayı öğrensinler diye getiriyor Halkevine. Kadınlar eşitlikçi bir bilinç için buluşuyor. Gençler yozlaşmaya, gericileşmeye karşı özgür ve yaratıcı insanı geliştiriyorlar.
77. yılımızda adım adım yükselttiğimiz halkın hak mücadelelerinin meşru, fiili ve militan içeriğini, tam bağımsız bir Türkiye şiarıyla buluşturuyor ve gericilik karşısına dimdik dikiliyoruz.
Barış ve kardeşlik idealimizi dil, mezhep, ulusal kökenli farklılıkların yok edilerek kazanılacağını düşünen zorbalara karşı, eşitlik ve özgürlük vaadinin tüm halklar için tam ve eksiksiz uygulanabileceğine olan inancımızla örüyoruz.
Ekonomik krizin faturasının işsizlikle, açlıkla, yoksunlukla yoksulların omuzlarına bindirilmek istendiği, eğitimden, sağlığa, sosyal güvenlikten belediyecilik hizmetlerine, tarımdan madenciliğe, barınmadan ulaşıma kadar yayılan özelleştirme politikaları ile halkın en temel insani haklarının gasp edildiği, insanca yaşam olanaklarından yoksun bırakıldığı günlerden geçiyoruz.
Herkese her şeyi kabullendirebilecek “küresel” bir travmanın şoku altında yaşamamız, “Kriz var” lafının büyüsü altında uyuşmamız isteniyor.
Bu, emperyalist-kapitalist sistemin halka karşı savaş ilanıdır.
Bu savaş ilanına karşı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoksul halkların her gün yükselen mücadele ve direniş öykülerinde kuvvetli bir güç olarak yer alacağız. Kader diye bize yutturulmaya çalışılan saldırılara karşı 77 yıllık bir çınar gibi direniyoruz, direnmeye devam edeceğiz.
Bu direnişi, her Halkevi şubesini kadını erkeği işçisi işsizi, çocuğu genci ile yoksul mahallelerin mücadele ve dayanışma kaleleri yaparak, gericiliği yoksul mahallelerden kovarak, kent meydanlarını halkın hak mücadelelerinin sesleriyle doldurarak, büyüteceğiz.
Halk kürsülerinde bir araya geldiğimiz kadınlar, işsizler, işçiler, gençler ve çocuklarla ülkenin dört bir yanında her ile, her ilçeye, her mahalleye halkevlerini kuracağız.
Kutlamalarımızı dostlarımızla, kavgamızı zorbalarla yapmaya devam edeceğiz.
Bu nedenledir ki; tüm dostlarımıza çağrımızı bir kez daha yineliyoruz.
77’inci yılımızda ülkemizin 77 köşesinde şimdi halkevi kurma, mücadeleye katkı koyma zamanıdır.
Şimdi halkevci olma zamanıdır.
İlknur Birol
Halkevleri Genel Başkanı