Açlık grevi 42. gününde. Yeni ölümler beklenemez, çözüm için bir an önce adım atılmalıdır.

42. gününde,  yeni katılımlarla açlık grevcilerinin sayısı en son bilgilere göre ülke çapında 58 cezaevinde 615 kişiye ulaşmış durumda.

AKP iktidarı Kürt halkının "artık yeter" diyerek bir kez de açlık grevi ile ifade edilen taleplerini bastırabilmek için suskunluğa ve inkâra gömülürken kimi cezaevlerinde grevcilerin tecride tabii tutulduğu, sağlıklı içme suyu, tuz, şeker ve B1 vitamini verilmediği yönünde haberler gelmekte; mahpusların taleplerini sokakta sahiplenen ailelere,  yurttaşlara da şiddet uygulanmaktadır.

Açlık grevi eylemcilerinin talepleri Kürt sorununun çözümü için tartışılan taleplerdir. 30 yıldır "kökünü kazıyacağız" sözleriyle atılan her adım sadece ve sadece ırkçılığın, halklar arasında düşmanlığın, savaşın, ölümün ve acıların bu topraklarda kök salmasına neden oldu.

İktidara gelirken "açılım" lafını dilinden düşürmeyen AKP, iktidarı boyunca Kürt halkının taleplerini baskı, tutuklama, hapishane ve tecrit politikaları ile bastırmaya çalışmış, Kürt Halkının siyasi temsilcilerini, milletvekillerini, cezaevlerine kapatmıştır.

Bu gün açlık grevlerine giren mahpuslar, akan kanın durması, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve anadilde eğitim hakkının tanınması taleplerini dile getirmekte; bu taleplerin karşılanmasını kalıcı barışın sağlanmasının yolu olarak görmektedirler. Dolayısıyla açlık grevleri barışı amaçlamaktadır.

Bu topraklarda yaşayan halklar acıyı, ölümü, düşmanlığı değil barışı, kardeşliğin ülkesinde birlikte eşit ve özgür yaşamı hak etmektedir. Bunun için bu gün acilen atılması gereken adımlar bellidir. KCK ve diğer operasyonlarla hapsedilen Kürt Halkının meşru temsilcileri serbest bırakılmalı, bir genel af ilan edilmelidir. Kürt Sorunun çözümü için demokratik kanallar sonuna kadar açılmalıdır.

Açlık grevlerinde meydana gelecek ölüm olayları acıları ve düşmanlığı daha da büyütecektir. Halklarımızın düşmanlığa değil yeniden kardeşleşmeye su kadar hava kadar acil ihtiyacının olduğu zamanda yaşıyoruz. Aslolan yaşamdır, halkların kardeşliği ve onurlu bir barıştır. Bu nedenle akan kanın durması için, yeni ölümlerin yaşanmaması için ve Kürt sorunun çözümünün bir adımı olarak cezaevlerinden yükselen çığlığa kulak verilmelidir. Aksi takdirde yaşanacak sakatlanmaların ve ölümlerin sorumlusu AKP iktidarı olacaktır.

Samut Karabulut

Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı