AKP ampul zamlarına doymuyor !

Per, 05/06/2008 - 01:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

2007 seçimlerinin hemen ardından başlayan zam saldırısı sürüyor. Ekmeğe, suya, ulaşıma, elektriğe, tüm temel ihtiyaçlarımıza zam geldi. Ocak ayından itibaren faturalarımızı 50-100 YTL arası farklarla ödüyoruz. Üstelik zamlar duracak gibi görünmüyor.


En son hafta başında İstanbul’da önce ulaşıma, hemen ardından ekmeğe zam geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ulaşıma % 4 ile % 10 arası zam yaptı. Böylece tam akbilin fiyatı 1.25 YTL’den 1.3 YTL’ye yükselirken, indirimli akbilin fiyatı ise 80 YKr iken 85 YKr oldu. Aylık tam akbil ise 100 YTL’den 105 YTL’ye, indirimli akbil 50 YTL’den 55 YTL’ye yükseldi.


İDO şehir hatları vapurları ve özel deniz motorlarının 1.3 YTL olan jeton ücreti 1.4 YTL olarak belirlendi.


Kâğıt bileti ortadan kaldıran elektronik bilet beşibiryerde'nin fiyatı ise 6.5 YTL'den 7 YTL'ye çıkarıldı.


Oysa daha geçtiğimiz yıl ulaşıma % 50 zam yapılmıştı. 1 Temmuz 2006'da devreye sokulan "Tek Bilet Akbil" uygulamasıyla, % 50'lere varan gizli bir zam yapılmıştı.


Peki gelirimizde hiçbir artış olmazken bu kadar zam niye?


Belli ki; AKP seçim döneminde kendisine destek veren IMF’ye, Dünya Bankası’na diyetini halka ödetiyor.


Artık ödediğimiz vergilerin karşılığında devletin ücretsiz sunduğu hiçbir hizmet kalmadı. Üstelik halktan aldıkları dolaylı vergileri arttırırken, büyük şirketlerin vergilerini azatlılar.


Bizim ücretlerimiz ise artmadı. Devletin kendi kurumunun, Devlet İstatistik Enstitüsü’nün açıkladığı rakamlara göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 730 YTL, yoksulluk sınırı ise 1893 YTL. Peki devletin kurumu bile bu vahim tabloyu ortaya koyarken yapılan bu zamların sebebi ne?


Geçen yılki seçimlerden önce faturalar zamsız ödeniyor diye halkı kandıranlar şimdi neredeyse temel ihtiyaç maddelerine her ay zam yapıyorlar. Başbakan gözümüzün içine baka baka zam yapacaklarını, yapmak zorunda olduklarını rahat rahat söyleyebilme cüretini kendisinde görüyor.


Peki soruyoruz bu zorunluluktan bizler mi sorumluyuz. DB’nin IMF’nin direktifleriyle ülke ekonomisini çökerten AKP değil mi? Ülkemizin en temel kamu kuruluşlarını, yeraltı ve yer üstü kaynaklarını uluslar arası sermayeye peşkeş çekerek gelir kaynaklarını yok edenler sizler değil misiniz?


Bunlar halkın nasıl geçindiğini bilmiyorlar. Çünkü halk değiller. Kira ödemiyorlar, çünkü sırça köşklerde, villalarda yaşıyorlar. Faturaları nasıl öderim diye düşünmüyorlar, çünkü birçoğunun şirketi, şirketi olmayanların da yüksek maaşları var. Ulaşıma zam gelmiş umurlarında mı? Onlar otobüse binmiyorlar. Çünkü onların ya lüks makam arabaları, ya da lüks otomobilleri, hatta gemicikleri var.


AKP Hükümetinden de AKP’li belediyelerden de artık bıktık. Aynı hükümet gibi belediyeler de halkın canına okuyor. Ankara’da, İstanbul’da, İzmit’te geçen yıldan beri suya, doğalgaza ulaşıma yaptıkları zamlarla ay sonunu getiremeyen halkın boğazını daha da sıktılar. Bunların kötü yönetimleri yüzünden susuz kalırız tasarruf edin derler. Kimseye bilgi vermeden Ankara’ya Kızılırmak’tan su getirirler, sonra pişkin pişkin “20 gündür içiyorlar bir şey olmadı” derler. Bir şehirde binlerce insan sudan kaynaklı hastalanır, belediye başkanı televizyon karşısına geçip su içer, suyun temiz olduğuna insanları ikna etmeye çalışır.


Artık yeter. Öğretmen maaşıyla, emekli maaşıyla, asgari ücretle, öğrenci harçlığıyla yaşayamaz olduk. Evini kolaysa bu gelirlerle Tayyip Erdoğan, Kadir Topbaş geçindirsin de görelim. Biz geçindiremiyoruz.


O yüzden ulaşıma, ekmeğe, doğalgaza, elektriğe yapılan zamlar acilen geri alınsın.


Bizler en temel hizmetler olan ulaşımın, barınmanın, enerjinin, eğitimin, sağlığın ücretsiz ve nitelikli bir şekilde kamusal bir hizmet olarak sağlanmasını istiyoruz, bunun için mücadele ediyoruz. Mücadelemiz insanca yaşam mücadelesidir. İnsanca yaşam koşulları sağlanıncaya kadar devam edeceğiz. AKP hükümetinin ve Belediyelerinin görmeyen gözlerine, duymayan kulaklarına duyurulur.