Bütün kamu kuruluşlarını, yer altı ve yer üstü kaynaklarını uluslararası sermayeye peşkeş çekerek yok eden, DB ve IMF direktifleri ile ülkeyi bir tüccar zihniyeti ile yöneten AKP hükümeti halkın en temel haklarına saldırmaya devam ediyor.
AKP’nin 2007 seçimlerinden hemen sonra başlattığı zam saldırısına bir yenisi daha eklendi. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan suya kadar halkın en temel haklarını gasp eden AKP’nin şimdiki hedefi halkın enerji hakkı.
AKP, 5 yıldır zam yapmamanın faturasını bu yılın başında elektriğe yaptığı %15 (faturalara %19,5 olarak yansıdı)zam yetmiyormuş gibi 1 Temmuz itibariyle uygulamaya geçirilecek olan %22 zamla halktan çıkarmaya devam ediyor. 6 ay içinde gerçekleşen bu ikinci zamla, dağıtım, iletim bedelleri ve perakende satış hizmetleri ile birlikte düşünüldüğünde bileşik zam oranı toplamda %39’a ulaşıyor.
2008 yılının başında tüm temel gıda maddelerine %50, doğalgaza %8.4 zam uygulayan AKP son yapılan elektrik zammı ile birlikte her türlü temel hizmetin yeniden zamlanmasının önünü açıyor. BOTAŞ bugün yapılan bir açıklam da doğalgaza %9 zam istediğini belirtti. Enerji sektöründe yapılan her yeni düzenleme ülkeyi dışa bağımlı kılarken, hizmetlerin özelleştirilerek parçalanmasına, dolayısıyla halkın kullanamayacağı biçimde pahalılaştırılmasına neden oluyor.
Bundan sonra elektriğe yapılacak her yeni zam, tüm enerji kaynaklarının maliyetinin artarak yeniden düzenlenmesine, yapılan her fiyatlandırmanın da faturalarımıza yansımasına neden olacak. AKP’nin halka reva gördüğü bu zincirleme zam, halkın yaşam koşullarını daha da zorlaştıracak. 4 kişilik bir ailenin aylık elektrik faturası 80-100 YTL’ye çıkacak. Asgari ücrete %5, emekli maaşlarına %4 zam yapan AKP “orantısız” lığını, emekçilere ve halka olan düşmanlığını yine gösterdi.
Halkın en temel haklarını piyasanın kar hırsına göre özelleştiren AKP hükümetinin enerji piyasasında başlattığı bu hızlı ve otomatik zam sürecinin temel amacı şirketlerin kar garantisini karşılamaktır. Sokak aydınlatması gibi en temel kamu hizmetinden şirketler muaf tutulmak istenirken, bunun faturası yine halktan çıkarılmak isteniyor. Elektrik dağıtımını devredecekleri şirketlerin bütün borcu yine kamuda kalıyor. Sermaye için elektrik karlı bir alana dönüşürken, eski tarifelerin daha fazla kar elde etmede yetersiz kaldığı gerekçesiyle bu sürece şimdilik zamla başlıyorlar.
AKP bütün bunlar yetmezmiş gibi, “kullanılmasın diye zam yaptık” diyerek, halka gerekli tasarruf tedbirlerini anlatmak yerine, zam yapmayı, halkı “otomatik soymayı” tercih ettiklerini, halkın nasıl geçindiğini hiç düşünmediklerini, tek dertlerinin krize soktukları ülke ekonomisinden yoksulun sırtına basarak nasıl çıkacaklarının olduğunu gösteriyor.
Bizler gericiliğin karanlığına da ampul zamlarına da mahkum değiliz. Tüm kamu hizmetlerini göz göre göre önce özelleştiren, şimdi de otomatik zamlara bağlayan AKP zulmüne karşı halkın hakları için mücadeleye etmeye, AKP karanlığına karşı her mahallede bir mum olmaya devam edeceğiz.
Bu açık ki büyük bir ekonomik şiddettir ve yöneldiği yer de halkın en temel haklarıdır. AKP her türlü şiddetine büyük bir ekonomik şiddet ekleyerek halkın yaşamını çekilmez hale getirmek üzere pervasızlığını daha da yükseltmiştir. Şimdi herkese bu saldırıları durdurma ve AKP’nin gerçek yüzünü bir kere daha gösterme görevi düşmektedir. Halkevleri, halktan yana tüm güçleri halkın enerji hakkını korumaya ve geliştirmeye davet eder;
Halkın, Aydınlık Bir Türkiye, Güvenli Gelecek, İnsanca Yaşam özlemini hep birlikte gerçekleştireceğiz.