17 Şubat 2016 günü Ankara’da bomba yüklü bir araçla gerçekleştirilen saldırıda en az 28 insanımız hayatını kaybetti, 61 kişi yaralandı. Hayatını kaybeden insanlarımızın ailelerine başsağlığı diliyoruz.
Bu ülkenin başkentinde, Ankara’nın en merkezinde, Meclis’in dibinde, askeri kurumların ve lojmanların bulunduğu en güvenli yerinde nasıl böyle bir saldırının gerçekleşmiş olduğu sorusunun tatmin edici biryanıtı bulunmamaktadır. Saldırı, AKP’nin hem savaş siyasetini tırmandırarak ağır bir krize yol açtığı Kürt sorununda hem de Suriye politikalarında sıkıştığı bir dönemde gerçekleşmiştir. Savaş politikalarınınkrizi daha da derinleştirdiği, daha derin çatışmaları doğuracağı bir kez daha görülmüştür.
AKP’nin içerde ve dışarıda savaş politikaları bu ülke topraklarını aynı anda pek çok uluslararası ve bölgesel çatışmanın cephesi haline getirmiştir. Artık bu ülke halklarının can güvenliği tehdit altındadır.
“Kaos mu, istikrar mı?” diyerek tehditle iktidar olan AKP, bizzat sorumlusu olduğu savaş, şiddet ve provokasyon ortamının içinden bu ülkeyi yönetmektedir.Her krizi kendi iktidarının devamı için bir fırsata çevirmeye çalışmaktadır. Ankara saldırısının ardından Davutoğlu’nun saldırıyı PYD’nin yaptığını açıklaması Suriye savaşında bahanelerini artırma çabasından ibarettir.
Tayyip Erdoğan, yaşananların ardından “Bu şunu göstermiştir... opeasyonlarımız ciddi manada neticesini vermektedir” diyebilmektedir.
İktidarın en iyi bildiği şey ise her katliam, her patlama sonrasında gerçeklerin üzerini örtmenin bir aracı olarak “yayın yasakları” getirmek halkın haber alma hakkına engel olmak.
Topladıkları güvenlik zirvelerinden bu ülke halklarına daha fazla baskı daha fazla yasak kararları çıkıyor.
İzlediği savaş politikalarıyla, faşizmle, can güvenliğimizi asıl tehdit eden AKP iktidarının kendisidir. Bu ülkede yaşayan halkların can güvenliğinin sağlanması ancak AKP’den kurtulmakla mümkündür.
Her geçen gün daha da tehlikeli hale gelen savaş politikalarını durdurmak ülkemiz ve Ortadoğu halkları açısından mecburiyettir. Çağrımız savaş politikalarına karşı barış mücadelesini büyütme çağrısıdır. Çağrımız eşitlik, kardeşlik, barış için AKP / Saray düzenine karşı ayağa kalkma çağrısıdır!
Oya Ersoy
Halkevleri Genel Başkanı