Basına ve kamuoyuna
Bugün açlık grevlerinin 53. günü. Anadilde eğitim, savunma ve tecritin kaldırılması talepleriyle başlayan ve yüzlerce tutsağın katıldığı açlık grevleri karşısında AKP iktidarı kendi klasik yöntemine sarılıyor: Yalana, şiddete, inkara ve oyalama taktiklerine.
İşte Erdoğan, kendi Adalet Bakanı açlık greviyle ilgili veriler verirken, Almanya’da “açlık grevi diye birşey yok” açıklaması yapıyor, mahpusların yemek yediği yalanını hiç yüzü kızarmadan söyleyebiliyor. Çünkü Başbakan bu ülkede savaş istiyor, ölüm istiyor, halklar birbirine düşman olsun istiyor.
Açlık grevindeki tutsakların taleplerini dışarda yükselten, ölüm değil çözüm istiyoruz diyerek sokaklara çıkanlara yönelik saldırılar bunun bir göstergesidir. Ülkenin dört bir yanında onlarca eyleme polis saldırmıştır, yüzlerce yaralı vardır. Mardin Mazıdağı’nda BDP Mazıdağı ilçe yöneticisi Emanet Eniş başından vurularak ağır yaralanmıştır. Çözüm talebiyle yapılmak istenen mitingler yasaklanmaktadır. Bursa’da, Edirne’de, İzmir’de örneğini gördüğümüz gibi polis, sivil faşistlerin önünü açarak, ortak saldırılar düzenleyerek eylemcilere dönük saldırıları tetiklemektedir. AKP’nin şovenizmi ve milliyetçiliği yükselten saldırgan tutumu ve söylemi halklar arasında geriye dönüşü olmayan kopuşlar yaratma tehlikesini beraberinde getiriyor.
AKP iktidarı, emekçilere ve halklara açılmış bir savaşın iktidarıdır. AKP bir savaş iktidarıdır. Suriye’de savaşı kışkırtan, emekçilerin yaşamını cehenneme çeviren, iktidara muhalif olana yaşam hakkı tanımayan AKP, iktidarı boyunca Kürt halkının taleplerini şiddet, inkar, tutuklama, hapishane ve tecrit politikaları ile bastırmaya çalışmış, Kürt Halkının siyasi temsilcilerini, milletvekillerini, cezaevlerine kapatmıştır. Bugün açlık grevlerine giren mahpuslar, akan kanın durması, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için taleplerini sıralıyor ve geri adım atmıyorlar. Bunlar barışın talepleridir.
AKP’nin açlık grevlerini, Kürt halkının haklı taleplerini görmezden gelmesine, yok saymasına, ölümlere izin vermeyeceğiz. Acilen açlık grevi eylemcilerinin taleplerinin dikkate alınmasını, ölümlerin durdurulması için gereken adımların atılmasını istiyoruz. Görüşmeler derhal başlamalı, ölümler durdurulmalıdır. Kürt sorununun demokratik çözümü ve onurlu bir barış için bu ülkede yaşayan halkların da bilgilendirildiği görüşmeler derhal başlamalıdır.
Açlık grevi eyleminde yaşanabilecek her tür hastalıktan, kalıcı hasardan ve ölümden AKP’nin sorumlu olacağını burdan bir kez daha ilan ediyoruz.
Bizler Halkevciler olarak, eşitliğin, barışın hüküm sürdüğü gerçekten demokratik bir ülkede, kardeşçe yaşamak istiyoruz. Savaş iktidarı AKP’yi durduracağız, kardeşliğin ülkesini barış ve eşitlik isteyen herkesle birlikte mücadele içinde kuracağız.
Hasan Pulat – Halkevleri 1. Bölge Temsilcisi