AKP iktidarı referanduma günler kala ülkenin dört bir yanında yükselen “Hayır” sesleriyle sıkışıyor. Sıkıştıkça HAYIR diyenlere yönelik saldırılarının şiddetini arttırıyor. AKP’nin yalanlarla, iktidar olmanın tüm olanaklarını seferber ederek sürdürdüğü “Evet” kampanyasının karşısına Halkın Hayırı’nı dikenler; AKP’nin “demokrasi” maskesini alaşağı ediyor, AKP anayasasına “evet” demenin ne anlama geleceğini gösteriyor.

AKP’nin referandum sürecinin başından beri “hayır” diyenlere yönelik gözaltılarla, işkencelerle, yasaklamalarla sürdürdüğü saldırılara bugün (10 Eylül)  Sarıyer’de bir yenisi daha eklendi.

Erdoğan, “Hayır” diyenlerin sayısının giderek yükseldiği İstanbul’da ilçe ilçe gezerek yalanlarını savurmaya devam ederken Sarıyer’de karşısında yine Halkevcileri buldu. Daha önce Egemen Bağış’ın belediyenin verdiği iftar yemeğinde “evet” propagandası yapmasını protesto eden ve polisin saldırısına uğrayan Halkevciler bu kez Başbakan’ın otobüsünün önünü “Sermayenin talanına, AKP’nin yalanına HAYIR” pankartıyla kestiler.

Polis ve başbakanlık korumaları eylem yapan Halkevcilere saldırarak 7 Halkevciyi gözaltına aldı. Ağır yaralanan bir Halkevciyi ise gözaltına almayarak bıraktı.

Eylem sonrasında, Erdoğan Sarıyer’i terk ederken, korumaları eyleme katıldığını gördükleri bir Halkevciyi sivil plakalı bir araca sokarak kaçırdılar. Kaçırdıkları ve darp ederek ağır şekilde yaraladıkları Halkevciyi Tarabya Karakolu yakınlarında yol kenarına attılar. Eylem sırasında gözaltına alınan Halkevci kadınlar ise çevik kuvvet otobüsü içerisinde polisler tarafından tacize uğradılar.

 AKP, emek ve halk düşmanı düzenlemeler getiren anayasa değişikliğini “demokrasi ve özgürlük” getireceği yalanlarıyla halka anlatırken ikinci 12 Eylül’ü yaratıyor. Bugüne kadar yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Başbakan Meclis kürsüsünde, miting meydanlarında “12 Eylül darbesiyle hesaplaşacağız”, “faili meçhullerin acısını en çok biz hissederiz”, “işkenceyi ortadan kaldırdık” derken bugün “AKP yalanına HAYIR”  diyen Halkevciler başbakanın gözü önünde korumalar tarafından kaçırılıyor, işkence görüp yol kenarına atılıyor.  

 Sermayeye sınırsız özgürlük, halka zorbalık; işte AKP’nin demokrasisi budur. Ancak hiçbir baskı ve zorbalık “halkın hayırı”nı engelleyemeyecek. 

 Özgür, demokratik, insanca yaşanabilir bir ülkede yaşamak isteyenler 12 Eylül günü referandumda “Hayır” diyerek, sokakta, mahallede, okulda, işyerlerinde haklarını söke söke kazanarak AKP’ye hak ettiği dersi verecektir.

 Polisin ve başbakan korumalarının yaptığı saldırı yarın (11 Eylül 2010 Cumartesi) saat 15.00'de Sarıyer Kültür Merkezi (Evlendirme Dairesi) önünde yapılacak eylemle protesto edilecektir.