Dünyada yaşanan kriz ülkemizde daha da hissedilir hale geliyor. IMF ve Dünya Bankası’nın politikalarını harfiyen yerine getiren AKP faturayı halka kesiyor. AKP’nin yıkıcı zam politikaları halkın sırtından nasıl siyaset yaptığını görünür kılıyor. Halk ekmek ve iş bulma derdindeyken AKP iktidarı koltuğunu sağlamlaştırma derdinde. Bunu da yaparken halkın temel yaşamsal kaynaklarını yani elektrik, doğalgaz, su, ulaşım, gıda, barınma haklarını yok sayıyor.

AKP Hükümeti tüm zamlara bahaneler uyduruyor En çok uydurdukları bahane ise tasarruf tedbirleri. Zamlarla halka sözde tasarruf etmeyi öğretecekler. Her şeyi o kadar pahalı hale getirdiler ki artık yaşamaktan tasarruf ettirecekler.
Gerçek, ne tasarruf ne de başka bir şey. Gerçek krizin getirdiği yükün halkın sırtına yıkılmasıdır. Başbakan ”kriz bizi teğet geçer “ diyor ama bir yıl içerisinde doğalgaza %82 zam yaparak AKP ZAMane partisi olduğunu gözler önüne seriyor.  
                                                                                                                                                                                                                                           
Bütün bunlar daha başlangıç. Bankalar kapanma tehlikesiyle karşılaştıkça, şirketler iflas ettikçe, sermaye daha da saldırganlaşıyor. Şirketler işçileri işten çıkartıyor. Kimi işçiler yasadışı olarak yarı fiyatına çalıştırılıyor. Daha az işçi, daha düşük ücrete çalıştırılıyor ve daha çok sömürülüyor. Ülkemiz yeni bir yıkım tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.

Doğalgaz zamlarıyla birlikte aynı zamanda okullara da doğalgaz borçlarınızı ödeyin diye talimatlar geldi. Okullara talimat yollayan AKP hükümeti Ankara Büyükşehir belediyesinin 1 milyar YTL’yi (eski hesap 1 katrilyon TL) bulan borcunu affediyor. Halktan topladığı doğalgaz paralarını BOTAŞ’a ödemeyen İ. Melih Gökçek, zammın sorumlularından biridir. Ama ne hikmetse okullarımızdan para tahsilâtı içi aslan kesilen hükümet, yandaşı belediye başkanı paraları ödemeyince kuzu kesiliyor ve borçlarını faiziyle birlikte siliyor.

Geçtiğimiz yıl ısınmaya 100 YTL harcayan bir aile bu yıl 182 YTL, 200 YTL ödeyen aile 360 YTL ödeyecek. Isınamayacağız hatta yemek pişirmekte zorlanacağız. Yani AKP’nin niyeti bozuk: AKP ocağımızı söndürecek! Evimizi donduracak!
Elektrikte göz boyamaya dönük sembolik indirim teklifiyle de halkı kandırmaya çalışıyorlar.

Tayyip Erdoğan “hepimiz aynı gemideyiz” diyor. Hayır, kabul etmiyoruz. Biz seninle ayrı gemilerin yolcularıyız. Siz dünyayı ve ülkemizi sömüren bir avuç sermaye sahibinin bindiği gemide miçodur. Bizler emeğimizle, alın terimizle geçinmeye çalışan, ay sonunu nasıl getireceğim diye kara kara düşünen, her gün elinizi cebimize attığınız, yoksullukla mücadele eden, sürekli zamlanan faturalarımızı nasıl öderiz diye düşünen emekçi halkız. Krizi nasıl biz çıkarmadıysak faturasını da biz ödemeyeceğiz.

Bizler Eskişehir Halkevi olarak AKP’nin %82’lik doğalgaz zammına karşı 12 Kasım Çarşamba günü Adalar mevkiinde imza standı açıyoruz.

Doğalgaz zammına karşı olan herkesi standımıza imza atarak tepkilerini göstermeye çağırıyoruz. Biliyoruz ki ekmek zammına karşı yapılan imza kampanyasına duyarsız kalmayan ve ekmek zammını geri çektiren Eskişehir halkı doğalgaz zammını da geri çektirecektir. Elektrik, su, doğalgaz kullanımı asgari ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz olmalı, yapılan fahiş zamlar derhal geri çekilmelidir. 11/ 11 /2008

ESKİŞEHİR HALKEVİ ÜYESİ                                                                                                                                       
İLKER KÖSEOĞLU