Anayasa Mahkemesi’nin “dini nikâh” kararını tanımıyoruz! Onlar gericilik kadınlar isyan diyor!

Çar, 03/06/2015 - 14:13
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Anayasa Mahkemesi, TCK’nın “Aralarında evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yapan ve yaptıranlar hakkında hapis cezasını” öngören 230. maddesinin 5. ve 6. fıkralarını iptal etti.

Çocuk yaşta evliliklerin önünü açan bir uygulama daha kabul görürken kadınların kazanılmış haklarına ve eşitlik ilkesine saldırılar artıyor.

Karara gerekçe olarak sunulan “birlikte yaşamak suç olarak cezalandırılmazken imam nikahının cezalandırılmasının ölçüsüz olması”  şeklindeki ifade Erdoğan’ın “kızlı-erkekli yaşıyorlar” diyerek kendisine benzemeyen yaşam tarzlarını “edepsizlikle” suçladığı tartışmaları akla getiriyor. Diğer taraftan resmi nikahı olmayan yüzlerce kadının evlilikten doğan haklarından mahrum kalacak olması ya da boşanmaları halinde yasal haklarından mahrum kalacak olması bu uygulama ile ağır mağduriyetler getirecektir.

Ölçüsüz müdahale kadınların hayatına yapılmaktadır

Kararlarında özel hayata ölçüsüz müdahaleden bahsediyorlar. Bırakın özeli, kadınların hayatına ölçüsüz müdahaleyi bizler biliyoruz. Çocuk yaşta evlilikler, kadınların nasıl yaşayacağına dair müdahaleler, şiddetin ölçüsüzlüğü, katliam, tecavüzler... Evet, biz bir ölçüsüzlük biliyoruz. Sizlerin kadınların yaşamlarına olan ölçüsüz müdahalesi.

Onlar birtakım hukuksal gerekçelerle süsledikleri kararlarının anlamını 11 yaşında dini nikahla evlendirilen, evliliğinin üçüncü yılında odasında ölü bulunan Kader Erten'e anlatabilirler mi?

O ölçüsüzlük kadınların yaşamlarına mal olurken hala yasalar kadın katillerini, tacizcileri, tecavüzcüleri koruyor. Çocuk yaşta evliliklere imkan sağlayan imamların cezalandırılmaması, çocuk istismarcılarının “rıza var” denilerek aklanması, kadın katillerinin iyi hal, tahrik indirimiyle aklanması asıl ölçüsüz müdahaledir.

Dinselleşen eril yargılarına, toplumsal yaşamı dinsel referanslarla düzenlemelerine ve kadın mücadelesinin kazanımı olan haklarımızı gasp etmelerine izin vermeyeceğiz.

Eşitlik ve özgürlük mücadelesini bütün yaşam alanlarımızda büyütmeye, “Eşitiz, biz varız!” demeye devam edeceğiz. 

Dilşat Aktaş

Halkevleri Kadın Sekreteri