“Barış” diyen akademisyenlerin yanındayız

Çar, 13/01/2016 - 19:20
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Savaş ve baskı politikalarıyla ülkeyi yönetmeye çalışan iktidar meşruiyeti azaldıkça zalimleşiyor. Tanklarla, coplarla, öldürmekle iktidarını var etmeye çalışan AKP “güçlüyüm” imajı çizmeye çalışıyor. Ama en küçük bir savaş ve AKP karşıtı söylemin, barış talebinin bile kendisini yerle bir edebileceğini düşünüyor. Bu yüzden iktidar barış, eşitlik, kardeşlik diyen herkese düşman kesiliyor. Toplumsal muhalefeti susturmak, bastırmak için her türlü yöntemi uygulamaktan geri durmuyor. Gerçekleri yazan gazetecileri tutukluyor. 
Hemen her gün vahşetin bir başka örneğiyle karşılaşıyoruz. Anne karnında bebeklerin, daha yaşını doldurmamış çocukların, annelerin, yaşlıların kurşunlarla, bombalarla katledildiği, gençlerin infaz edildiği, birçok şehirde hayatın durma noktasına getirildiği zamanlardayız. Sokaklarına çıkılamayan, hastanelerine gidilemeyen, bahçesinde çocukların koşuşturamadığı, sınıflarında okuyamadığı okulların olduğu kentlerimiz var. Ve hatta her gün kara tahtalarına ölüm yazılıyor, öğretmen sandalyesine postallarla basılıyor. Öğretmenlere buraları terk edin, sağlıkçılara tedavi etmeyin deniyor. 
Televizyon programına katılıp “çocuklar ölmesin” diyen öğretmene karşı linç kampanyası düzenleyecek, televizyon sunucusuna “çocuklar ölmesin” dediği için özür diletecek kadar alçaklaşabiliyorlar. 
Ve en son “Bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak bu suça ortak olmayacağız!” diyen ve barış çağrısı yapan 1000’in üzerinde akademisyene dönük saldırı kampanyası başlatıldı. Benzerini daha önce Aydınlar Dilekçesi’ne karşı Kenan Evren’in yaptığı saldırının bir benzeri Tayyip Erdoğan tarafından yapılıyor. “Ey aydın müsveddeleri siz karanlıksınız” diyerek sürdürülen saldırı kampanyası yandaş basın, YÖK, Aktroller, Ülkü Ocakları gibi faşist yapılar ve AKP taşeronu olarak işlevlendirilen mafya liderleriyle devam ediyor. “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız!” gibi çirkin mafyatik söylemlerle akademisyenler tehdit ediliyor. 
Şimdi aklı ve vicdanını kaybetmemiş, televizyon ekranlarındaki yalanlara teslim olmamış ve gerçekleri görebilen, barışın, kardeşliğin ve eşitliğin özlemini taşıyan herkese görev düşüyor. Bizler insanlık görevinin gereğini yapan “bu suça ortak olmayacağız” diyerek barış için tutum alan onurlu akademisyenlerin yanındayız. Biliyoruz, inanıyoruz; faşizmin karşısında demokrasi, savaşın karşısında barış kazanacak, biz kazanacağız!

Oya Ersoy 
Halkevleri Genel Başkanı