Barış için uzanan eller tutulmalıdır

Per, 22/10/2009 - 01:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

19 Ekim'de Habur sınır kapısından giren "Barış Grubu", Kürt sorununun barışçıl demokratik çözüm olanaklarının oluşması açısından Kürt hareketinin samimi, önemli ve olumlu bir adımı olarak değerlendirilmelidir. Barış grubunu karşılayan yüz binlerce insanın sevinci barışa duyulan özlemin ifadesidir. Gelen heyetin tutuklanmaması, sürecin olumlu yönde ilerleyebilmesi açısından isabetli olmakla birlikte, AKP Hükümetinin yasal altyapı konusunda bir düzenleme yapmamış olması sürecin ileriki safhalarını belirsiz kılıyor ve kırılganlaştırıyor. Ayrıca Kürt halkının demokratik hak ve talepleri konusunda hiçbir programın açıklanmamış olması da hükümetin samimiyeti açısından kaygı vericidir. Diğer yandan sorunun milliyetçi, şoven bölünme paranoyaları etrafında tahrik edilmemesi gerektiği açıktır. Toplumsal duyarlılıkların siyasi rant hesaplarına alet edilmeyecek kadar önemli noktada bulunduğu herkesin bilmesi gereken bir gerçekliktir.

Kürt sorununda yanlış politikaların acı sonuçlarını yaşayarak bugüne kadar geldik. Bu yanlış politikalardır ki emperyalizmin sömürgeci politikalarına başarı kazandırmış, halklarımız arasında düşmanlık duygularının oluşmasına ortam hazırlamıştır. Kürt sorununun emperyalist güçlerin müdahalelerinden ve gericiliğin etkisinden bağımsız bir çözüm sürecine girmesi açısından aşağıdaki yaklaşımların esas alınması gerekmektedir:

-İktidar, Kürt sorununun barışçıl çözüm olanaklarının oluşması için süreci belirsizliklerle oyalamaktan vazgeçmelidir.

-Barış heyetleri ile başlatılan süreç, demokratik çözüm zeminlerinin oluşması olarak  değerlendirilmeli, kırda ve şehirdeki operasyonlar durdurulmalıdır.

-Sorunun doğru ve kalıcı çözümü için Kürtlerin siyasal temsilcileri muhatap alınmalıdır.

-Başta anadilde eğitim olmak üzere Kürtlerin eşit yurttaşlık hakları tanınmalıdır.

-Kürt sorununda gerçekten demokratik gelişmelerin yaşanabilmesi açısından halklarımız arasında düşmanlık yaratmayacak bir uslup oluşturulmalı, halklar arasında düşmanlık değil empati esas alınmalıdır.

Elbette, biz biliyoruz ki AKP'nin Türk olsun Kürt olsun emekçi halka sunacağı gerçek çözümler yoktur ve her ne alınacaksa emekçi halkımızın ortak mücadelesi ile koparılıp alınacaktır. Eşit ekmek, eşit su, eşit eğitim, eşit sağlık ve eşit yurttaşlık mücadelesi yeniden kardeşleşmeyi sağlayacak ana temeldir ve halklarımızın bir arada kardeşçe yaşamasının en önemli güvencesi de mücadele içinde yaratılacak yeni emekçi bir ulustur.

 

İlknur BİROL

Halkevleri Genel Başkanı