Barış ve kardeşlik kazanacak

Çar, 31/08/2016 - 21:23
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

1 Eylül Dünya Barış Gününe OHAL’in, baskıların, yasakların ve tırmandırılan savaş politikalarının eşliğinde giriyoruz.

Bir buçuk yıldır, savaş ve ardı arkası kesilmeyen katliamların günlük hayatımızın parçası olduğu yeni bir Türkiye’de yaşıyoruz. Gezi direnişi ve Haziran isyanından sonra demokrasi cilası dökülen AKP iktidarı, savaşı ve halka yönelmiş baskı politikalarını temel çizgi haline getirdi.

7 Haziran seçim sonuçları ile birlikte tek başına hükümet olma şansını yitirenler, çareyi savaş politikaları içinde yeni siyasal saflaşmalar ve ittifaklar kurmakta aradı. Yeni Kürt savaşının kan ve ateşi içinde her türden milliyetçiliği kendine saf eden AKP iktidarı, gericiliği de derinleştirerek ayakta durabilmektedir.

İktidarda ki iki faşist kliğin hesaplaşması sonucu meydana gelen 15 Temmuz askeri darbesi sonrasında, bir yandan ülkemizin ilerici güçleri yeni faşist baskı dalgası ile susturulmaya çalışmaktadır.  AKP, diğer yandan güçsüzlüğünün verdiği korkuyla, savaş politikalarını devletin revizyonunda kurucu bir unsur olarak kullanıp halkı taraf etmeye çalışmaktadır.

İçerideki Kürt savaşını Cerablus’un işgali ile Suriye topraklarına taşıyan AKP, milliyetçi körlüğün etkilediği kitleleri de kendi arkasına saf etmektedir. Türkiye’de düzen içinde muhalefet neredeyse kalmamış gibidir. Savaş politikaları ile parlamentodaki partileri arkasına takma becerisi gösteren AKP için savaş, temel yaşam kaynağıdır.

Toplumsal muhalefetin bir güç merkezi yaratarak, sürece etkili müdahalede bulunamamış olması,  AKP’nin savaş politikalarını itirazsız uygulayabildiği bir politik ortam yaratmıştır. AKP’yi durduracak tek güç olan ilerici, demokratik, devrimci halk muhalefetinin oluşturulması bugünün asli görevidir.

Kendisine ilericiyim diyen hiçbir gücün sokakların terk edilmesine,  ilerici güçlerin parçalanmasına yol açacak eylem ve davranışlarda bulunma lüksü yoktur. Gün faşizme karşı güç birliği yapmanın zamanıdır.

Savaş politikaları içinde yeni faşist rejimini inşa eden Saray iktidarını durdurmak, savaşın ve terörün kaynağı olan faşizme karşı mücadele ile mümkündür.

Savaşa karşı ses çıkarmak faşizme karşı mücadeledir;  Saray iktidarına karşı mücadeledir.

Bugün barış, Türkiye halklarının her zamankinden daha fazla umudu ve özlemidir.

Faşizm yenilecek, halk kazanacak…

Halkevleri  Merkez Yürütme Kurulu