Başbakanın HSYK’sı da kadın düşmanı

Sa, 20/09/2011 - 15:16
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Bir ülke düşünün sokaklarında her gün erkek şiddetiyle en az bir kadın öldürülsün, her gün onlarca kadın babalarından, kocalarından, sevgililerinden ya da hiç tanımadıkları erkekler tarafından tacize, dayağa ya da şiddetin herhangi bir başka biçimine düzenli olarak maruz bırakılsınlar.

Ve bir başbakan düşünün katledilen, sakat bırakılan, tecavüze uğrayan on binlerce kadının yaşadığı bir ülkede açıklamalarıyla ve eylemleriyle kadınları erkek şiddetinin açık hedefi haline getirmekte ısrar etsin. Nasıl ki ”kadın mıdır kız mıdır” derken asıl hedefi Dilşat Aktaş değilken, “Kızlarınıza sahip çıkın” derken de hedef Münevver’in babası değildi. Başbakanın örgütlediği, yaygınlaştırmaya çalıştığı kadın düşmanı gerici toplumsal yapı kadınlara yaşayabilmek için “imamın kurallarını” dayatmakta, bu sınırın hemen dışına ise taciz, tecavüz ve hatta yaşam hakkının elinden alınması sıradan bir toplumsal kural olarak yerleştirilmekte.

Aslında tam da böyle bir ortamda başbakanının HSYK’sının tartıştığı kararlar çok da şaşırtıcı değil. HSYK önerilerinin tartışıldığı günlerde Dilşat Aktaş’ın başbakana açtığı dava sonucunun “soruşturmaya gerek olmadığı” yönünde olması da herhalde bu topraklarda yaşayan hiç kimse için şaşırtıcı değildir. Her zaman olduğu gibi yargı sistemi ezilenlerin mağduriyeti için değil, ezenlerin güç kazanması için düzenleniyor bunu da biliyoruz. Ancak tıpkı işçilerin iş hukuku gibi bir alanı yargıya dahil edebilmeleri için uzun yıllar ve ağır bedeller gerekmişse, kadın hareketinin mücadeleleri de yargı sistemine çeşitli kazanımlar olarak işlemiştir. İşte bu nedenle öncelikle bilinmelidir ki kadın hareketinin bu kazanımlarının elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz. HSYK kadınların kazanılmış hak alanını kendi çiftliği gibi görme hakkına sahip değildir. HSYK üyesi hakim ve savcılar kimin emrine çalışırsa çalışsınlar, kim adına ferman yayımlarsa yayımlasın, kadınların gözünü korkutamayacaklarını bilmelidirler.

Halkevci Kadınlar olarak bu açıklama vesilesiyle bir kez da ilan ediyoruz ki; bu ülkedeki kadınların yaşadığı acılar korku fermanlarını yırtacak, mahkeme salonlarında yankılanacak, sokakları dolduracak kadar güçlü bir kız kardeşliği biriktirmektedir. Üstelik AKP’nin kadın düşmanlığına karşı biriken bu kardeşlik duygusu öylesine güçlüdür ki; AKP’nin ezilenleri suni biçimlerde bölme siyasetini de etkisiz kılacak türdendir.

AKP’nin kadın düşmanı politikalarını üretme-yayma-örgütleme konusunda özel hassasiyet gösteren kurum-kuruluş ve kişilere uyarımızdır; birikmekte olan kadın öfkesi hiç tahmin edemeyeceğiniz etkilere sahiptir. Kendilerine yaslanarak çıktığınız iktidar merdivenlerinden sizi bir tekmeyle itiverir. Tarih böyle anları yazar, sizi de ekleyeceği kesindir.

Kadın düşmanlığına karşı yaşasın kadın dayanışması!

Halkevci Kadınlar