Taksim’i emekçilere kapatmak isteyen AKP’nin Valisi H.Avni Mutlu dün sabah 5.30’dan itibaren İstanbul’da tüm ulaşım araçlarını; metrobüsü, metroyu, vapurları, motorları durdurarak, yolları kapatarak, İstanbul’u insansızlaştırmaya çalışmış, adı konulmamış bir sıkıyönetim ilan etmiştir.

İstanbul halkını eve kapatan, emekçilere Taksim’i kapatan İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü’nün amacı, AKP’nin iktidarını korumaktır.  Tayyip Erdoğan’ın  emek örgütlerinin Taksim kararlılığını yorumlarken bunu “AKP’ye karşı olmak” olarak anlıyorum demişti. Doğrudur, dün Taksim meydanını zorlayan direnişlerin içinde yer alan tüm emekçilerin, sosyalistlerin, kadınların, Alevilerin, Kürtlerin ana hedefi AKP’dir.

AKP  sokaktan korkuyor! Bunu biliyoruz.  En büyük işçi kenti olan İstanbul’da, İstanbul’un en önemli meydanında  emekçilerin buluşması onu korkutuyor. Direnerek kazandığımız Taksim Meydanı’nı tamamen geri almak, emekçilere kapatmak AKP’nin temel hedefidir. Bu yıl gösterilen direnişin bir anlamı da tarihe, bugüne ve geleceğe sahip çıkmaktır.

Tayyip Erdoğan diyor ki “Ben de Kazlıçeşme’de miting yapıyorum, ne var?”  Toplumsal muhalefetin çayıra, çimene, beton dolu yollara, çukurlara sıkıştırılmak istediğini çok gördük. Sorun şudur: Emekçiler kentin en büyük ve merkezi meydanı olan Taksim’e kendi seslerini en güçlü şekilde iktidara duyurmak için geliyor.  Bunun Erdoğan’ı  dinlemek için Kazlıçeşme’ye gidenlerden farkı açıktır.

AKP 1 Mayıs’ta bir kez daha kaybetti

AKP’nin terörü emekçilere sökmedi.  AKP iktidarının Taksim’i emekçilere kapatan ve gün boyunca İstanbul sokaklarında terör estiren politikası bir kez daha emekçilerin, sosyalistlerin direnişi karşısında iflas etti. 2013 1 Mayısı’nda bir kez daha emekçiler AKP’nin halk düşmanı, gerici, faşist politikalarına karşı dört bir koldan direnişe geçerek AKP’nin oyununu bozdu.

Tayyip Erdoğan’ın Taksim’i yasaklayan fermanı karşısında “Taksim’i biz kazandık, AKP’ye bırakmayız” diyerek Taksim’e ulaşmaya çalışan emekçilerin, sosyalistlerin karşısına dikilen devlet terörü birçok insanın yaralanması, üç kişinin hayati tehlikeyle yüzyüze kalmasıyla sonuçlanmıştır.  İstanbul halkının yaşadığı zulümden, arkadaşlarımızın yaralanmasından AKP sorumludur.

Vali Mutlu İstanbul’da sıkıyönetim ilan ederek emekçilere Taksim’i kapatmaya çalışmış, yaralananların marjinal gruplar tarafından yaralandığını söyleyerek, polis saldırısını gösteren ve medyada yayınlanan kayıtlı görüntülere karşın göz göre göre yalan söylemiştir.

Ancak AKP iktidarı bilmelidir ki, emekçilerin kavgası ne terörle ne baskıyla ne yalanla yok edilemez. Emekçilerin, sosyalistlerin  AKP’nin gericiliğine, emperyalizm işbirlikçiliğine, emek düşmanlığına, kadın düşmanlığına, mezhepçilik yaparak halkları birbirine düşman etme siyasetine karşı emeğin bayrağını dün olduğu gibi bugün de direne direne kazandıkları Taksim Meydanı’nda yükselteceklerdir.

AKP iktidarı bu nafile emekçi halk düşmanı teröründen vazgeçmeli, saldırılarının hesabını vermelidir.

Taksim 1 Mayıs alanıdır. Taksim’i 1 Mayıs alanı yapan yüzbinlerin iradesidir. Halkevleri olarak, ilerici emek ve meslek örgütleri, devrimci, demokrat tüm güçlerle birlikte 2014 1 Mayıs’ında yine Taksim’de olacağız.

Oya Ersoy

Halkevleri Genel Başkanı