Ülkemiz zor ve dar zamanlardan geçiyor. Faşist saldırganlık her gün yeni bir hamle yapıyor. Toplumsal muhalefet ise saldırılar karşısında dayanışmacı ve tepkisel refleksler geliştirse de henüz ne birleşik ne de programatik bir direniş hattı oluşturabildi. Böyle bir zamanda İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu’nun 10 Kasım akşamı yaptığı olağan toplantısında Birleşik Haziran Hareketi, 20 Kasım’da yapacakları mitingi birlikte yapma önerisinde bulundu. Bunun önemli bir etkinlik olduğunu söyleyip, ortak ve güçlü bir eylem olmasını istiyorsak, bir hafta daha erteleyip hazırlık için zaman kazanalım önermemize karşın miting tarihinde ısrar edildi.
Daha sonra 20 Kasım mitingini örgütleyen kurumlar Halkevlerini ziyarete gelerek mitinge katılmamız yönünde ısrar ettiler. Dostlarımız “bu eylemi desteklemenizi önemsiyoruz” dediklerinde elbette ki Halkevlerinin cevabı olumlu olur. Zaman kısalığının ve başkaca faktörlerin yaratacağı eksikliklere karşın mitinge katılacağız ve örgütleyeceğiz.
Ayrıca bu vesileyle 18 Temmuz’dan bu yana bir dizi ön görüşmenin yanı sıra BHH’nin kurucu örgütleriyle üzerine beş-altı tane toplantı yaptığımız ancak netice alamadığımız çağrımızı tekrarlayalım.
Faşist rejimin revizyondan geçirildiği, devletin çekirdeğinin yeniden yapılandırıldığı ve bugüne kadar elde edilmiş kısmi demokratik hakların tamamının gasp edildiği bir süreç yaşıyoruz. Her gün yeni bir faşist saldırı dalgasıyla karşılaşıyoruz. Bu saldırıyı sendikal ve mesleki örgütlerin inisiyatifi ile durdurmak olası değildir. Politik iddiası olan sosyalist öznelerin adlı adınca inisiyatif alması gerekir. Faşizme karşı bir direniş programı ortaya koyup, hayata geçirebilecek cephesel niteliğe sahip ortak mücadele birliği kurulmalıdır. Mitingler, diğer eylem ve etkinlikler ancak bu koşulda faşizmi durdurma niteliği kazanabilir. Çağrımızdır: Faşizme karşı sosyalistlerin politik güç birliğini yaratalım.
Sosyalistlerin 15 Temmuz sonrası değerlendirmelerinin farklı cümlelerle ifade edilse de neredeyse tıpa tıp aynı olması ve ortak mücadele arzusunun da herkes tarafından dile getirilmesi önemli bir fırsat yaratmaktadır. “Faşizme karşı omuz omuza” eski bir slogan değil en geniş kitlelerin güncel çağrısıdır, sosyalistler bu çağrıya kulak tıkamamalıdır. 20 Kasım mitingi ortak bir programın ve çabanın ürünü olamadı ancak sonrasında bir ortalığın vesilesi olsun diyerek mitinge katılım çağrısı yapıyoruz.
“Gün faşizme, sömürü ve zulme karşı birlikte mücadele etme günüdür! Başkanlığa ve diktatörlüğe karşı direnme günüdür.” Halkevleri olarak tüm halkımızı 20 Kasım Pazar saat: 14.00’da Kartal Meydanı’na, “TESLİM OLMAYACAĞIZ” mitingine çağırıyoruz.
Nuri GÜNAY
Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı