Çanakkale Halkevi'nden saldırılara ilişkin açıklama: Biz insandan, barıştan, emekten yanayız. Ya siz..?

Pt, 08/10/2012 - 14:54
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Perşembe günü ülkenin birçok yerinde savaşa karşı barışı savunan binlerce kişi sokağa çıkıp “Savaş istemiyoruz” dedi. Çanakkale’de de bu emperyalist savaşın tarafı olmadığımızı, savaşa karşı olduğumuzu söylemek için barışçıl bir basın açıklaması yapmak istedik. Ancak barışçıl ve demokratik düşüncelerimizi ifade etmek için yapacağımız basın açıklamasına hiçbir makul gerekçe olmaksızın polis tarafından saldırıldı.

Bu saldırı sonrasında yeni atanan Emniyet Müdürü’nün açıklaması şu şekilde olmuştur; “Tabi ki bu Ankara’da planlanan bir eylemdir. Beş ilde İzmir, İstanbul, Ankara, Kocaeli, Çanakkale’de planlanmış bir eylem… Bu eylem bu şekilde planlanınca kendine görev verilen guruplarda bir tepki olsun diye bu eylemi yapmıştır” diye basına demeç vermiştir.

Tezkere mecliste görüşüldüğü ve oylandığı sırada birçok ilde savaş istemeyenlerin tepki göstermesi gayet doğaldır. Tepki göstermeleri de en temel demokratik ve insanlık hakkıdır. “Görev verilen gurupların bir tepki olsun diye bu eylemi yapmıştır” diyen Emniyet Müdürü’nün kendisi bunun insani bir refleks olduğunu görememektedir. İnsanların,  savaş ve ölüm istemediğini ifade etmesi, salt bir tepki olsun diye yapılan bir durum değildir. Ayrıca; Emniyet Müdürü bu eylemin Ankara’da planlandığını nereden bilmektedir? İddia ettiği “görev verildi” söylemini neye dayanarak söylüyor. Bunların somut ispatlarını ortaya koyamadığı takdirde ifadeleri yalandır ve iftiradır.

Biz herkesin polisiyiz diyen Emniyet Müdürü’nün bu yaklaşımı yine gerçek düşüncelerini açığa çıkarmıştır. Daha geçen hafta hayvan hakları için yapılan yürüyüşe müdahale etmeyen polis bu hafta neden müdahale etmiştir. Daha önce aynı güzergahta yüzlerce yürüyüş yapılmıştır. Bu yürüyüşlerin hiçbirinde kimsenin malına ve canına zarar gelmemiştir. Barışçıl amaçlarla yapılan bu eylemler, yürüyüşler ve basın açıklamaları en temel hakkımızdır. Anayasal bir haktır! Muz cumhuriyetinde yaşamıyoruz, polis kafasına göre müdahale edemez, etmemeli. Polis yapılan eylemler ve basın açıklamaların karşı tarafı, muhatabı gibi davranmamalıdır. Bizim eleştirilerimiz siyasal iktidaradır, hükümetedir, savaş politikalarınadır, insanlarımızın çocuklarımızın ölmemesi içindir.

Çanakkale’nin bütün saygın kurumlarının yan yana gelip demokratik bir tavır sergilemesi demokrasinin gelişimi açısından olumlu bir durumdur. Ancak buna karşı polisçe sergilenen tavır demokratik hak kullanımının, demokrasi mücadelesinin hazmedilememesidir. Bu kentin, bu ülkenin gelişimi için emek verenlere düşmanca saldırmak; bu ülkenin, bu toplumun gelişimini istememektir, çocuklarımızın emperyalist çıkarlar için ölmesini, öldürmesini istemektir.

“Biz insan odaklı bir teşkilatız. Bizim birinci önceliğimiz insandır’’ diyen Emniyet Müdürü en küçük bir hak talebinde bulunan insanlara en hafif tabirle “vahşice” saldırıyı nasıl açıklamaktadır. Hopa’da ölen Metin Lokumcu’yu kim öldürdü? Çanakkale’de omuzu kırılan emekli öğretmeni ve kulak zarı yırtılan bir kurumun yöneticisini kim bu hale getirdi. Neye saldırılmıştır? Neden saldırılmıştır?

İnsanların savaşa karşı çıkarken Ankara’dan talimat aldıkları değerlendirmesi; saçmalamanın, halktan, insanlıktan, barıştan bihaber kopuk olmanın; savaştan, ölümden, katliamlardan yana taraf olmanın ifadesidir.  Bizler gücümüzü halktan alırız.  Ancak sizin kordonda yürüyen insanlara saldırı emrini Ankara’dan, siyasal iktidardan aldığınız;  Ankara’nın da emirleri nereden aldığı bu halk tarafından çok iyi bilinmektedir.

Çanakkale’de yaşanan olaylarda son derece açık bir durum vardır; o da bir tarafta insanlıktan, barıştan, yaşamdan, demokrasiden yana duruşu olan bizler;  diğer tarafta emperyalistler, sömürgeciler, savaş, ölüm, katliam çığırtkanlarından yana olanlar ve halkın üstüne vahşice, kin, nefret ve öfke ile saldıranlar vardır.

Bizler küçük guruplar değiliz; halkın ta kendisiyiz, toplumun vicdanıyız. Sizin saldırılarınız ne sizi haklı gösterir ne de bizi korkutur. Gerçek yüzünüzü göstermekten başka bir işe yaramaz. Bizler onurlu bir mücadelenin yürütücüleriyiz. Halkın belleğinde kalanlar hep halktan yana olanlar olmuştur. Bizler emperyalistler ve işbirlikçilerinin karşısında halktan yana olmaya barıştan yana olmaya devam edeceğiz. Halkına ihanet ve zulüm edenler ise nefretle anılacaktır ve toplumun vicdanında yargılanacaktır.

ÇANAKKALE HALKEVİ