Kindar, itaatkar, paraya kul olmuş nesillerin değil, özgür, eşit ve kardeşçe yaşayan insanların ülkesini kurmak için laik, bilimsel, kamusal eğitim!
Eğitimdeki yıkım AKP-Gülen ittifakının eseridir
AKP, 14 yıllık iktidarının 12 yılı boyunca Fethullah Gülen Cemaati’yle birlik ve beraberlik içinde eğitim alanını özelleştirmeve gericileştirme kuşatması altında ağır bir yıkıma sürükledi. Eğitim alanı, çıkar birlikleri sürerken bu ortaklıktan en büyük zararı gören alan oldu. AKP iktidarı eğitimde laik bilimsel esasları yok eden 4+4+4’ü Fethullah Gülen’in siparişiyle hayata geçirdi. Eğitimin tüm yükünün velilerin sırtına yüklenmesi, KPSS sorularının çalınması, şifre skandalları, cemaat kadrolarının eğitim alanının bütün hücrelerine yukardan aşağıya yerleştirilmesi, eğitimin gericileştirilmesi, cemaate sağlanan imkanlar, peşkeş çekilen araziler… Hepsinin altına ortak imzaları var.
Eğitim umurunda değil, Saray’ın tek derdi kendi iktidarı
Artık bu kirli ittifak bozuldu, ama eğitim alanındaki yıkım ağırlaşarak sürüyor. Saray iktidarı, lütuf olarak değerlendirdiği darbe girişimi sonrasında, FETÖ ile mücadele adı altında, kendinden olmayan herkesi yok etmek için var gücüyle saldırıyor; bu saldırılarla ayakta kalmaya çalışıyor. Halka değil darbecilere karşı başlatıldığı iddia edilen OHAL uygulamasıyla, laik ve bilimsel eğitimin güvencesi demokrat öğretmenler tasfiye ediliyor. Eğitim alanında Cemaatten boşalan yerler, yeni tarikat ve cemaat kadrolarıyla dolduruluyor.
Saray, dinci iktidara karşı dinci darbe girişimini din eğitimi için de Allah’ın bir lütfu olarak görüyor
İktidar, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, kendi iktidarı döneminde son iki yılda öğrenci sayısının 5 kat arttığı imam hatip okullarının sayısını daha da artırmak için yırtınıyor. El konulan ve MEB’e devredilen cemaat okulları hızla imam hatibe dönüştürülüyor.
Gerici, piyasacı, ırkçı, cinsiyetçi eğitime karşı yalnız değiliz!
Yıllardır yapboz tahtasına çevrilen eğitim sistemi milyonlarca öğrencinin okula başladığı bugün tam bir çöküntü yaşıyor. Yeni eğitim öğretim yılında öğretmensiz kalan binlerce sınıf, devam eden gerici uygulamalarla, laikliği, bilimi, barışı savunan öğretmenlerin görevden alınmasıyla eğitime başlamış gibi yapacak. Okullar yine ilk günden gerici, mezhepçi ayinlere; ders kitabı diye dayatılan ırkçı-gerici müfredat skandallarına sahne olacak. İktidarın 15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki icraatları, 4+4+4 sistemiyle zaten gerici-piyasacı bir kıskaca alınan çocuklarımızın geleceğiyle ilgili kaygılarımızı büyütüyor.
Çocuklarımızı AKP’nin gerici eğitim sistemine, tarikat ve cemaatlere kurban etmeyeceğiz!
Şimdi çocuklarımızın geleceğini karartanlara; eğitimi çökertenlere, velileri soyanlara; öğretmenlere saldıranlara; cemaatçilere her istediklerini verip “kandırıldık” diye mağdurluk taslayanlara; çocuk tacizcilerine kol-kanat gerenlere, el birliğiyle dur deme zamanı. Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği konusundaki kaygılarımızda yalnız değiliz! Veliler, öğretmenler, öğrenciler, mahalle halkı olarak çaresiz ve umutsuz değiliz! Binlerceyiz, milyonlarcayız: Birlikten doğan gücümüzle, düşünen, sorgulayan, hakkını arayan insanların ülkesi için kindar, itaatkar, paraya kul olmuş nesillerin değil özgür, eşit ve kardeşçe yaşayan insanların ülkesini kurmak için laik, bilimsel, kamusal eğitim mücadelesini sınıf sınıf, okul okul, mahalle mahalle, şehir şehir büyüteceğiz.
Gülen cemaatinden boşalan yerlere yeni tarikat ve cemaat kadrolarının yerleştirilmesine; çocuklarımızın tertemiz zihinlerinin gerici, ırkçı, cinsiyetçi ayinlerle; müfredatlarla zehirlenmesine izin vermeyeceğiz. Öğretmenlerimizi yalnız bırakmayacağız; çocuklarımızı gerici eğitim sistemine kurban etmeyeceğiz.
Bu ülkedeki kamusal veya özel bütün okullar;, dinci tarikat ve cemaatlere hibe edilen bütün araziler, AKP’nin sermayeye peşkeş çekmek için el koyduğu her şey; çocuklarımızın ve bu ülkenin geleceği bizim.
Geleceği parasız, bilimsel, laik eğitim mücadelesiyle kazanacağız.
Betül Öztürk
Halkevleri Eğitim Sekreteri