Dikili belediye başkanı yalnız değildir.

Çar, 16/04/2008 - 01:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Ülkemizde halkın temel yaşamsal haklarının gasp edilmesi, kamusal bir hizmet olmaktan çıkartılmaya çalışılması öyle bir hal aldı ki trajikomik olaylar yaşanmaya başlandı. Bu trajikomik olayların en sonuncusu İzmir’in Dikili ilçesinde gerçekleşti. Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven hakkında Sayıştay Denetçisi, 'Suyu halka parasız dağıttığı' gerekçesiyle 'görevini kötüye kullanmaktan' Danıştay'a suç duyurusunda bulundu. Başkan yaptığı açıklamada uygulamayı sosyal belediyecilik adına, yoksul halkın biraz da olsa rahat etmesini amaçladıklarını, bu yüzden 10 tona kadar su kullanımından ücret almadıklarını belirtti. Yine başkan hakkında su fiyatlarında %50 indirim yaptığı ve faturaları zamanında tahsil etmediği gerekçesiyle soruşturma açıldı.

Diğer yandan belediye başkanı ekmek fiyatlarını düşürmekten, ücretsiz sağlık hizmeti sağlamaya kadar birçok hizmeti kamusal olarak sağlamaya çalışıyor. 

Başbakanlığı tüccarlıkla karıştıran insanların iktidarda olduğu ülkemizde, belediyeciliği, yöneticiliği halk için yapan kişilerin suçlu ilan edilmesine çok şaşırmadık.

Halkın temel yaşamsal hakları sermayeye kar alanı olarak peşken çeken, eğitim, sağlık, ulaşım gibi hizmetleri özelleştiren, IMF’nin sözünden başka kimsenin sözünü dinlemeyen bir zihniyetin iktidarda olduğu ülkemizde bakalım daha neler göreceğiz.

Ancak şunun da farkındayız açılan dava bize bir şeyi açıkça gösteriyor. Su dünya üzerinde uluslar arası tekellerin yüksek karlar elde etmeye çalıştıkları bir kaynaktır ve dünya üzerinde hızla özelleştirilmeye çalışılmaktadır. Dünya Bankasının 40 kredisinin 12 tanesi suyun özelleştirilmesine dayanmaktadır. Ülkemizde de IMF ve DB’nin programları çerçevesinde hızlı bir özelleştirme saldırısı planlanmaktadır. Özellikle büyük şehirlerimizde yaşanan su sıkıntıları bu özelleştirme saldırısının alt yapısını hazırlama girişimleridir. AKP’li Büyükşehir belediyeleri bir yandan halkı tasarrufa davet etmekte, diğer yandan fahiş zamlarla suyu neredeyse ulaşılamaz hale getirmektedirler.

Dikili Belediye başkanı görevini yapmıştır. Çünkü su hayat demektir. Bir insanın sağlıklı yaşaması için suyu temiz ve ücretsiz bir şekilde temin edebilmesi gerekir ve kamusal bir hizmet olarak sağlanmalıdır. Kamusal hizmetlerin ise kar-zarar hesabı yapılmaz. Yıllarca bize “ödediğiniz vergiler size yol, su, elektrik olarak geri dönecek” dediler. Şimdi soruyoruz bu hizmetler bize kamusal bir hizmet olarak dönmüyorsa ödediğimiz vergiler nereye gidiyor.

Bizler Halkevciler olarak sosyal belediyecilik anlayışıyla davranarak görevini yapan Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven’in yanında olduğumuzu buradan belirtiyoruz . Su hakkı yaşam hakkıdır. Bu haktan kesinlikle vazgeçilemez.. Su kaynaklarında ve kullanımında kamu mülkiyetinden vazgeçilmez. İnsanca yaşam için gerekli temiz su miktarı mutlaka ücretsiz olarak verilmelidir. Kısaca SU HAYATTIR SATILAMAZ.