Dikili Belediyesi değil suyu metalaştıranlar suçludur: Belediyeler işletme, su meta değildir!

Pt, 29/03/2010 - 01:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Belediyelerin görevinin bir işletme gibi kar elde etmek değil halkın temel ihtiyaçlarını kamu yararı gözeterek karşılamak olduğundan hareketle, Dikili halkına 10 tona kadar suyu ücretsiz verme, belediye çalışanlarına %50 indirimli tarife uygulama ve su borçlarının gecikme zamlarını affetme kararı alan Dikili Belediye Başkanı ve Meclis üyeleri, bu kararları nedeniyle yargılandıkları davadan beraat ettiler.

 

Halkevleri olarak belediyeleri birer işletme, halkı müşteri, suyu ise meta olarak gören AKP iktidarına karşı başından itibaren ilerici bir karar örneği olarak Dikili Belediye Meclisi’nin aldığı kararın yanında olduk. “Bu bir ‘suç’ ise biz bu suça ortağız” dedik. “Bu dava aynı zamanda bizim davamızdır; kamusal hizmetleri halka ücretsiz sağlayanlar değil, kamu hizmetlerini ticarileştirenler yargılanmalıdır” dedik. “Görevi kötüye kullananlar suyu ticarileştirenlerdir” dedik. Çünkü su haktır. Tüm Türkiye’de akarsularımızı, yeraltı sularımızı satışa çıkaran; HES projeleriyle ekolojik dengeyi altüst eden, suyu meta olarak görüp piyasada fiyatlandıran su hizmetlerini özelleştiren; zam üzerine zam yaparak, kontörlü su sayaçlarıyla halkın suya erişim hakkını engelleyen AKP iktidarına; onun yerel yöneticilerine ve suyu metalaştıran tüm şirketlere karşı mücadele ediyoruz. Suyun metalaştırılması suçtur. Bu suçu kim işliyorsa karşısında Halkevcileri bulacaktır.

 

Dikili Belediye Başkanı ve Meclis üyelerinin yargılanmasına temel oluşturan ve Belediyeleri bir işletme haline çeviren piyasacı anlayış ve bu anlayışın oluşturduğu tüm yasal mevzuat ortadan kaldırılmalıdır. Belediyeler şirket değildir. Kamusal hizmetlerde kar-zarar hesabı yapılmaz. Belediyeler halkın su, enerji, ulaşım gibi yaşamsal ihtiyaçlarını ihtiyaç oranında parasız karşılamalıdır. İnsanca yaşam için gerekli temiz su miktarı olarak en az 18m3 su belediyeler tarafından halka parasız vermelidir.

 

Halkın haklarını ve doğayı savunan hiçbir uygulama ve eylem “suç” ilan edilemez;  yasalar önünde olsa bile halkın bilincinde ve tarih önünde mahkum edilemez. Şimdi gücünü haklılığından ve meşruluğundan alan su hakkı mücadelesini tüm Türkiye’de yükseltmenin zamanıdır.

 

Oya Ersoy

Halkevleri Genel Sekreteri