Malatya'nın Doğanşehir İlçesi'ne bağlı Sürgü Belde'sinde yaşananlar AKP iktidarının Alevi düşmanı politikalarının sonucudur. Sürgü'de Ramazan davulu sebebiyle yaşanan tartışma Alevilerin evlerine yönelen bir saldırıya dönüşmüştür. 2 gecedir Alevilerin yaşadığa evlere dönük gerici faşist saldırılar kolluk kuvvetlerinin gözetiminde devam etmiştir.
Ramazan davulu tartışmasını kendilerine bahane eden yaklaşık bin kişilik gerici faşist güruh 2 gündür Alevi yurttaşların yaşadığı mahallelere gelerek evlerinin camlarını kırıyor, silah çekiyor, ateşliyor, ahırları yakıyor, yürüyüşler yapıyor, “Sürgü Alevilere mezar olacak”, “Sürgü Kürtlere mezar olacak” sloganları atıyor. AKP'li Belediye Başkanı ve alay komutanı ise saldırganları engellemek yerine Alevi yurttaşlara “buradan gidin, yoksa biz engel olamayız” diyerek gözdağı veriyor.
Bu saldırı ile saldırı öncesinde AKP iktidarının Suriye siyaseti gereği tırmandırdığı mezhepçi, Alevi düşmanı söylem ve bunu asparagas haberlerle besleyen gerici medyanın tutumu arasında doğrudan bir bağ vardır. Amaç Kürt ve Alevi düşmanlığı üzerinden AKP’nin arkasında dizilecek Türk-İslamcı saflaşma yaratmaktır.
Başta Akit Gazetesi olmak üzere AKP yandaşı medyanın tutumunun ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Alevi düşmanı söylemlerinin bu amaca hizmet ettiği belli olmuştur. AKP’ye yakın internet sitelerinin Hataylı Arap Alevilerini Esad rejimi için silahlı ve istihbari faaliyet yürütmekle suçlayan haberler yayımlama nedeni şimdi daha iyi anlaşılmaktadır. Milletvekilleri dahil AKP muhalifleri içerde tutulurken faşist katiller salıverilerek nasıl bir atmosfer oluşturulmak istendiği şimdi daha iyi anlaşılmaktadır. Başbakan’ın Sivas katliamcıları zaman aşımı ile kurtarılırken “hayırlı olsun” söyleminin bugün bu saldırıya çanak tuttuğu açıktır.
AKP iktidarının Alevilere dönük uyguladığı politikalar Sürgü'de yeni Maraş'ların, Çorumların, Sivasların habercisi olmaktadır. Saldırganları değil saldırıya uğrayanları hedef alan mevcut tutum sürdürülürse saldırıların diken üstündeki Hatay/Antakya başta olmak üzere diğer kentlere de yayılması işten değildir.
Tüm bu yaşananlardan başta Sürgü'nün AKP'li Belediye Başkanı Faruk Taşdemir sorumludur. Yaklaşık 250 Alevi ailenin yaşadığı Sürgü'den Alevi yurttaşları tıpkı Maraş'ta olduğu gibi sürgün ettirmek, Sürgü'yü Alevilerden arındırmak istiyor.
Tüm bu yaşananlardan seçim mitinglerinde Alevileri yuhalatmaya varan hareketleriyle mezhepçi şoven bir siyasi iklim oluşmasında başı çeken Tayyip Erdoğan sorumludur. Alevilere yönelik Akit Gazetesi ile başlayan linç kampanyasını desteklemiş, hatta demeçleriyle kışkırtıcılık yapmıştır.
Tüm bu yaşananlardan Alevilerin inançları hakkında fetva vermeye soyunan Diyanet İşleri Başkanı sorumludur. Bir süredir Alevilere dönük yaptıkları açıklamalar, aldıkları tutumlar bu kışkırtıcılığın tırmanmasına yol açmıştır.
Halkevleri olarak Alevi, Sünni, ilerici, aydın tüm yurttaşları AKP’nin mezhepçilik siyasetine karşı uyanık olmaya, kendilerini korumaya hazır olmaya çağırıyoruz. Demokratik kitle örgütlerini, sendikaları, odaları, ilerici aydın ve yazarları, sanatçıları Sürgü'de Alevilere yönelik örgütlenen bu oyunu bozmaya, ses çıkarmaya sahip çıkmaya çağırıyoruz. Halkevleri olarak faşist gerici saldırıların karşısında yer alacağımızı, tüm toplumsal muhalefet güçleri ile birlikte yeni Sivas’ların yaşanmamasını sağlayacağımızı ilan ediyoruz.
Bu saldırıyı organize edenlerin, başı çekenlerin hepsi bellidir. Derhal tutuklanmalıdırlar. Aksi takdirde ortaya çıkacak olumsuzlukların sorumlusu AKP iktidarı, onun güvenlik kuvvetleri ve yargısı olacaktır.
Sürgü'de yaşanan olayların sorumluların ortaya çıkarılması, cezalandırılmasını sağlayana kadar, Alevi halkın can güvenliği sağlanana kadar kamuoyunu sessiz kalmamaya davet ediyoruz.
Samut Karabulut
Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı