Doğayı katledenlerin karşısında Hopa halkının yanındayız, dayanışmayı ve mücadeleyi öreceğiz

Sa, 25/08/2015 - 16:55
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Halkevleri heyeti olarak sel haberini alır almaz Hopa'ya doğru yola çıktık. Hopa'ya vardığımızda gördük ki Hopa halkı nasıl hakları için doğanın talanına karşı iktidar politikalarına direniyorsa bugün de yaralarını kendisi sarıyor. Ortada su yok, elektrik yok, belediye yok, valilik yok. Ama bol bol çevik kuvvet var. Jandarma var.

Doğanın talanına karşı mücadelenin simgesi haline gelen, Erdoğan'ın karşısına "HES'lere hayır, su haktır" diyerek dikildiği için katledilen Metin Lokumcu'nun memleketi Hopa'da, 8 insanımız taşkın ve heyelan sonucu yaşamını yitirmiş durumda. Acımız büyük ama öfkemiz daha büyük. Çünkü biliyoruz ki yaşananlar "doğal afet" değil karşımıza AKP'de vücut bulan yağma ve talan düzeninin sonucudur. Hopa halkı bugüne kadar neye "hayır" dediyse, haklı çıktı.

Hopa'da evler yıkılmış, caddeler, sokaklar, köy yolları sular altında. Heyalanlar nedeniyle evlerin alt katları toprakla dolmuş durumda. Elektrik ve su yok. Sahil yolu çöp dolu, yol nedeniyle denize ulaşamayan sular birikiyor, ayrı ayrı su yatakları oluşuyor.

En ufak hak arama mücadelesine karşısına kolluk kuvvetini Hopa’ya yığabilen AKP iktidarı iki gündür söz konusu insan hayatı olunca kıpırdamamış durumda. Halk köy yollarını kendisi açıyor, arama kurtarma çalışmalarını kendisi yürütüyor. Evleri ve dükkanlarını kendisi boşaltıp temizlemeye çalışıyor.

Halkın tepkisine rağmen yapılan Karadeniz Sahil Yolu, mücadelelere rağmen Artvin bölgesine yapılan HES ve baraj projeleri, dere yataklarının imara açılması, plansızlık, yetersiz alt yapı yatırımları, derelerin "doğayla derenin ilişkisini bozuyorsunuz" itirazlarına rağmen ıslah çalışmaları adı altında betonla doldurulması tüm bunlar bugün Hopa başta olmak üzere Arhavi ve Borçka'da da etkisini gösteren yıkımın nedenleri. Daha fazla "kar" için yağma ve talan politikalarına imza atanlar, 13 yıldır halkın karşısına polisi, jandarmayı dikerek sermayenin yolunu açan AKP iktidarı, şirketler bu yıkımın sorumlusudur.

AKP iktidarı, halkın ihtiyaçlarını gidermek ve önlem almak yerine Hopa sokaklarına çevik kuvvet ve jandarma yollamış durumda.

Halkevleri heyeti olarak bölgedeki incelememizi tamamladıktan sonra ayrıntılı bir rapor açıklayacağız. Ancak ilk elden çalışmaları koordine etmek için diğer demokratik kurumlarla birlikte bir kriz masası oluşturduk. Halkı sel durumunda sağlık koşulları konusunda uyaran ve önlemleri belirten bir broşür hazırladık ve yaygın dağıtımını yapacağız.

Bölgede ilk izlenimlerimizi özetlersek; Acilen menfezlerin açılması gerekiyor. Halkın temiz içme ve kullanım suyuna ihtiyacı var. Altyapının devre dışı kaldığı kentte atık sular nedeniyle hastalıkların baş göstermesi an meselesi. Heyelan tehdidi devam ediyor. Riskli bölgelerde yaşayan halkın sağlıklı ve güvenli koşullarda tahliye edilmesi, kalabilecekleri sağlıklı, güvenli mekanların düzenlenmesi gerekiyor.

Bugün bir kez daha söylüyoruz. Hükümetiyle, belediyesiyle, polisiyle doğayı katleden şirketlerle saf tutan AKP’nin karşısında Halkevleri olarak bizim yerimiz Hopa halkının safıdır. Hopa halkının nerede ihtiyacı varsa orada olacağız. Acilen önlem alınması ve kamu olanaklarının Hopa ve diğer taşkın bölgelerindeki halkın yaralarını sarmak için seferber edilmesi için mücadele edecek, dayanışmayı öreceğiz.

 

Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy

 

Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut

 

Halkevleri Doğu Karadeniz Bölge Temsilcisi Taylan Kaya