Dünya Barış Günü kutlu olsun!
Barış, savaşlardan, ölümlerden, düşmanlıktan yorulmuş insanlığın en güzel düşü. İnsanım diyen herkesin savunmaya mecbur olduğu evrensel değer. Barışı savunmak ise nefes almak kadar doğal bir insan hakkı.
Bugün ülkemiz ve Ortadoğu barışa hasret. Dünya yeni ve daha büyük savaşlara yol açabilecek gelişmelere sahne oluyor. Emperyalist saldırganlıkla başlayan Suriye savaşının yarattığı yıkıma her gün yenileri eklenmeye devam ediyor. Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin besleyip büyüttüğü çeteler katliamlarına devam ediyor. Diğer yandan ABD destekli Suudi Arabistan ve müttefikleri Yemen halkını katlediyor. Ortadoğu coğrafyası emperyalist güçlerin çatışma alanı olmaya devam ederken milyonlarca insan savaşın neden olduğu her türlü yıkıma maruz kalıyor.
Ülkemizde ise Kürt sorununun çözümü için en küçük bir adım dahi atılmazken “barış” demenin suç sayıldığı günleri yaşamaya devam ediyoruz. Emperyalist devlet olma gibi boş hayallerin, fetihçiliğin, savaşın borazancılığının yapıldığı; eşitliği, kardeşliği savunanların hedef haline getirilmeye çalışıldığı; iktidar için susmanın bile yeterli olmadığı “benden yana olmazsan suçlusun” denilen karanlık bir dönemden geçiyoruz. Ama tüm bu baskılara rağmen barışı en gür sesimizle haykırmaya devam ediyoruz. Bu ülkenin barış diyen akademisyenleri, “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” diyen hekimleri, barışın ve gerçeğin peşinde koşan, susmayan onurlu gazetecileri, sanatçıları, aydınları var.
Ve bu ülkede eşit haklara sahip olarak, kardeşçe, barış içinde yaşamak isteyen halklar var. Evet biz; Türkler, Kürtler, Ermeniler, Araplar, Lazlar, Çerkezler… barış içinde yaşadığımız bir ülke istiyoruz. Bunun halklarımızın omuz omuza vereceği mücadeleyle mümkün olabileceğini biliyoruz. Bu inançla 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutluyoruz.
Yaşasın Halkların Kardeşliği