Emperyalizmin rotasını, gericiliğin pusulasını, faşizmin sopasını reddediyoruz; halkın hakları için yürüyoruz!

Cu, 26/10/2007 - 01:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Halkevleri, 3 Kasım 2007 Günü Ankara’da Gerçekleştirilecek “Özgür, Demokratik ve Eşitlikçi Bir Türkiye” Mitingine Katılıyor;

Emperyalizmin Rotasını, Gericiliğin Pusulasını, Faşizmin Sopasını Red Ediyoruz; Halkın Hakları İçin Yürüyoruz !

Ülkemiz, Kürt sorununda tırmanan gerilim ve “sınır ötesi operasyon” tartışmaları paralelinde, son derece kaygı verici gelişmelerin yaşandığı kritik bir süreçten geçiyor.

Egemenler tarafından pompalanan şiddet söylemi, gerçekte ülke halkını kendi kardeşinden daha fazla nefret etmeye davet ederek, Kürt sorununda askeri yöntemlerle bir çözüme ulaşma fikriyatını toplum içinde meşrulaştırmaya çabalamaktadır. Bu propaganda, ırkçı-faşist güçlerin aydınlara ve demokratik kurumlara yönelik saldırılarına da yol vermekte; ülkemizde bir “linç kültürü” yaygınlaştırılmaktadır.

Ülkemizde kin ve nefretten, eşitsizliklerden ve düşmanlıktan, çocuklarımızın akan kanından ve analarımızın acı dolu feryatlarından beslenen kimi çevreler; ırkçı, faşist, gerici söylemlerle, emperyalizmin egemenlik savaşlarında piyonluğa soyunurken, halkımızı bir yok oluşa sürükleme çabasındadır. Aynı zamanda böylelikle, neo-liberal sömürü ve yıkım politikalarının uygulanma sürecinde “dikensiz gül bahçesi” düşü kuran egemenler için de, ülkemizde anti-demokratik, baskıcı bir rejiminin yaşama geçirilmesinin önü açılmaktadır.

Nitekim, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından 19.10.2007 günü açıklanan “Ekonomik görünüm ve politikalar” adlı rapor ile, AKP hükümetine ve yeni meclise, neo-liberal sömürü ve yıkım politikalarının güncel gereklerini içeren ev ödevi verilmiş ve çok sayıda yasa tasarısı, meclis gündemine alınmıştır.

Halkımızı her geçen gün daha da yoksul ve güvencesiz kılan, kamusal hizmetlerin özelleştirilmesi ve piyasalaştırılması aracılığıyla halkımızı en temel hak ve kazanımlarından mahrum bırakan, ülkemizin ekonomik-sosyal değerlerini çok uluslu tekellerin yağmasına açan neo-liberal politikalar; faşist-ırkçı saldırıların ve baskıcı, militarist uygulamaların şemsiyesinde, önümüzdeki süreçte hız kazanacaktır.

İşte 3 Kasım alanı bütün bu gelişmelere karşı, ilerici sol kişi ve kurumların, halkımızın ve ülkemizin gerçek çıkarları için tek gerçek seçenek olma iradesini ve mücadele kararlılığını sergileyeceği, önemli bir fırsattır. Halkevleri de, ülke genelinden bir katılımla, 3 Kasım alanında saf tutacaktır.

Tüm yurttaşların eğitim, sağlık, barınma, su ve güvenceli bir iş hakkının garanti altına alındığı insanca bir yaşam için;

Kimsenin baskı altına alınmadığı, hakkını arayanların özgürce örgütlenebildiği, çetelerin, haraççıların, katillerin, hortumcuların, tetikçilerin yaşama şansının olmadığı, halkın kendi kendisini yönetebildiği demokratik bir ülke için;

Barışı özgürlüğü savunan, kültürel farklılıklara saygı gösteren, halkların eşit ve özgür bir biçimde bir arada yaşayabildiği kardeşliğin ülkesi için;

ABD'nin, IMF'nin, patron örgütlerinin çıkarlarını değil, halkın çıkarlarını esas alan tam bağımsız bir Türkiye için;

Emperyalizmin rotasını, gericiliğin pusulasını, faşizmin sopasını red ederek; halkın hakları için yürüyeceğiz !

Kamuoyuna saygı ile duyururuz.