“Aklamıyoruz, Haklıyoruz” kampanyasının Eskişehir'de çalışmaları devam ederken Eskişehir Halkevi Kadın Meclisi kampanyaya kadın bakış açısını sunarak, çeşitli etkinlikler programladı. Bu kapsamda Eskişehir Halkevi Kadın Meclisi mahallerde kadın toplantıları yapmaya başladı. Bu toplantılarda hem kadın sorunu konusunda çeşitli tartışmalar yürütülürken hem de kampanya çalışması olarak neler yapılabileceği konuşuldu. Toplantılardan çıkan önemli sonuçlardan biri kadınların AKP politikalarına karşı, en fazla da zamlara karşı bir duyarlılığının olduğuydu.
Yapılan bu çalışmaların Eskişehir kamuoyunda duyurulması için de Eskişehir Halkevi Kadın Meclisi 21 Eylül Pazar günü Eskişehir Halkevi’nde bir basın açıklaması yaptı. Bu açıklamada Halkevlerinin AKP hükümetinin politikalarını hedef alan “Aklamıyoruz, Haklıyoruz” kampanyasının kadın mücadelesi için önemi vurgulandı. AKP hükümetinin iktidarda olduğu dönemde yürütmüş olduğu kadın politikalarının eleştirildiği açıklamayı Eskişehir Yönetim Kurulu Üyesi Av. Pınar ÇELİK ARPACI yaptı. Açıklamanın tam metni aşağıdadır:
BASINA VE KAMUOYUNA
Halkevi Kadın Meclisi Olarak AKP’nin Kadın Politikalarını Aklamıyoruz.
Ülkemizde AKP 6 yılı aşkın bir süredir tek parti olarak iktidarda. İktidarı temsil eden AKP siyasetinin icraatları ile var olan kadın haklarının daha da geriletildiği ortadadır.
AKP hükümeti Cumhuriyet tarihinin en çok kanun çıkartan hükümetidir. Çıkarılan bu kanunlarda kadınların yıllarca mücadele ederek elde etmiş oldukları hakları gasp edilmiştir. 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğü girecek Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası(SSGSS) yasası ile 18 yaşını doldurmuş işsiz, evlenmemiş kadınlar, bundan böyle sağlık hizmetlerinden faydalanamayacak. Kadının sağlık hakkını, sosyal kimliğini ve sosyal güvencesini ya babasına ya da kocasına bağlı kılan bu zihniyet; AKP’nin ideal kadın modelidir.
Zaten çıkarmış olduğu türban düzenlemesinin ardında da bu kadın ideali vardır. Her ne kadar AKP, türban olayını bir özgürlük sorunu olarak ileri sürmüş olsa da; biz kadınlar olarak bu tartışmanın sadece erkekler tarafından yapılmasının ve kadınların bu tartışmaya katılamamasının, buna karar verememesinin neleri amaçladığını çok iyi biliyoruz: Çünkü türban sorunu, egemen erkek düşüncesinin sorunudur. Ve kadınları evlere, bez parçalarının ardına hapsetmeye çalışmaktadır. Ülkemizin ve kadınlarımızın en temel sıkıntılarını türbanın ardına gizlemeye çalışmaktadır. Türban tartışması bir özgürlük sorunu değildir, AKP’nin toplumda yaşatmaya çalıştığı gericilik projesinin parçasıdır.
AKP’nin Milli Eğitim politikasının icraatlarından birisi de “ana kız okuldayız” kampanyasıdır. Kadınların okuma yazma oranını artırmayı ve cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmayı amaçladıklarını Milli Eğitim Bakanı bu kampanyada dile getirmektedir. Oysa ücretsiz dağıtıyoruz diye övündükleri ilköğretim kitaplarında cinsiyetçi zihniyet aynı biçimde devam etmektedir. Kitaplarda anne yalnızca ev işleri yapan, baba ise aile geçimini sağlamak için işyerinde çalışan bir şekilde resmedilmektedir. Yani okumayı öğrenen kadının yerinin yine mutfak olduğunu anlamaktayız. Mili Eğitim Bakanlığı aslında “Ana kız Mutfaktayız” kampanyası yürütmektedir.
AKP iktidarı özelleştirmelerin en fazla yapıldığı iktidardır. Bu özelleştirmeler sonrasında özel sektöre geçen işletmeler yapmış oldukları zamlarla halkımızı daha da yoksullaşmıştır. Yoksulluğu en fazla hissedense kadınlardır. Halk ekmek büfesi önünde ve yardım kuyruklarında en fazla kadınlar vardır. Bu kuyruklarda bir kilo bulgur için kavga eden, saç baş birbirine giren kadınları onursuzlaştırmaya çalışan ve dilencileştiren AKP Hükümetidir. Siyasi iktidarın sosyal devlet anlayışından ötürü zaten yapması zorunlu yardımları bir lütuf buyuruyorlarmış gibi ve insanlık dışı bir şekilde yapmaları AKP hükümetinin ayıbıdır.
AKP sadece çıkardığı kanunlarda, yaptığı düzenlemelerde değil günlük politik söylemiyle de kadını yok sayıyor ve aşağılıyor. Mersinli bir çiftçiye “ananı da al git” diyen Başbakan Erdoğan, kadınları gerici, cinsiyetçi küfürlü söylemine malzeme yapmıştır. Başbakan bu gafıyla yetinmemiş ve bir zaman sonra kadınlara yalnızca erkeğine çocuk doğuran kutsal bir görevi müjdelemiştir. Çünkü ‘en az üç çocuk doğurun’ diye kadınlara fetva veren AKP lideri Erdoğan’dan başkası değildi.
AKP’nin kadın politikalarında kadının adı da yok, hakkı da yok.
Bizler Eskişehir Halkevi Kadın Meclisi olarak, Halkevlerinin AKP politikalarını eleştirdiği ve 2 Kasım’da Ankara’da merkezi bir miting ile sonlandıracağı “AKLAMIYORUZ, HAKLIYORUZ” kampanyasına kadın kimliğimizle, emeğimizle ve isyanımızla destek veriyoruz.
AKP’nin kadın politikalarını AKLAMIYORUZ..
ESKİŞEHİR HALKEVİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ
AV.PINAR ÇELİK ARPACI