Van depreminin 1. Yıldönümünde görmekteyiz ki felaketin ranta dönüştürülmesinde oldukça önemli mesafeler kaydedilmiştir. ‘Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi’ kanunu çıkartılmış, ‘kentsel dönüşüm yasasının’ yetersizlikleri giderilerek halkın elinden arsaları ve evleri alınarak sermaye için ranta çevrilmesinin önündeki engeller temizlenmiştir. Şimdi tek engel olarak halkın çıplak bedeni kalmıştır.
Depremin 1. Yıldönümünde Başbakan Van’a giderek önemli mesajlar verdi. Van Halkını ne kadar sevdiklerini, onlara ne kadar büyük muhabbet duyduklarını, onlar için nasıl canla başla çalıştıklarını, onların barınma, sağlık, ısınma, eğitim, beslenme gibi temel ihtiyaçlarını nasıl başarıyla karşıladıklarını üzerine basa basa vurguladı. Gerçekten buna ihtiyaç vardı da. Çünkü bizim gördüğümüz Vanlılar böyle düşünmüyorlardı, hatta bir kısmı protestodaydı.
Van depreminin haberini alır almaz Halkevleri olarak hemen bir ekibi acil bir miktar malzemeyle birlikte Van’a yolladık. Hükümet kanadından açıklamalara bakılırsa her şey yolundaydı ve bütün ihtiyaçlar anında karşılanmaktaydı. Ancak gidip karşılaştığımız manzara tamamen farklıydı. Ne yeterli çadır, ne sağlık hizmeti ne de diğer ihtiyaçlar düzenli karşılanabiliyordu. Halk karşılanmayan taleplerden dolayı tepkiliydi. Yerel yöneticileri, bakanları protesto edenlere ise copla, gazla, tazyikli su ile defalarca müdahale edildi.
Çevre Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın ‘evlerinize taşının, riskli binaları tespit ettik’ demesinin ardından 9 Kasımda meydana gelen 2. Depremde, ‘risksiz olarak’ tespit ettikleri binalardan Bayram Otel’de, içinde Japon arama kurtarma ekibinden Atsushi Miyazaki’nin de bulunduğu 25 insan hayatını kaybetti. Diğer binalarda ölenlerle birlikte sayı 40’a çıktı. Erdoğan Bayraktar’ın ‘evlerinize girin’ demesinin bedeli 40 can oldu, ama O’nun kılı bile kıpırdamadı. İstifa etmedi!
Halka çadır ve diğer yaşam malzemelerinin dağıtımı ağırdan alınırken, buna tepki gösterenlere polis şiddeti uygulanırken, çadır talebi karşılanmayan vatandaş Kaymakamla tartıştı diye 23 Kasım’da tutuklanırken, 29 Kasımda depolar içindeki malzemelerle birlikte yandı.
Ekibimiz gece sabaha kadar çadır kurduğu gecenin ertesinde Valiliğin önünden geçerken eksi 15 derecede üzerlerine su sıkıldı. Meğer o gün protestolardan bunalan Vali, binasının önünden her geçen grubun üzerine su sıkma emri vermiş.
Halkevleri Yardım ve Destek Ekibi 20 ile 60 arasında değişen sayılarla bir ay çalışmalar yürüttükten sonra, Halkevleri olarak Van’ın en yoksul mahallelerinden İstasyon-Seyrantepe mahallelerinin sınırında beş çadırdan oluşan bir çocuk evi kurduk. Bir yıl boyunca yüze yakın gönüllü ile çocuklara oyun-eğlence-rehabilitasyon olanağı sağlamaya çalıştık. Başından itibaren Van Emniyetinin ve Valiliğin, müfettişlerin ilgisi üzerimizden eksik olmadı. Hatta Halkevleri çocuk Evi’ni kapatmaya bile kalkıştılar.
Van Belediyesi’ni başarısızlığa uğratmak için halkı mağdur etmeyi göze aldılar. Halk ne kadar mağdur olursa Van Belediyesi o kadar yıpranacaktı. Van’ın su sorununu gidermek için 47 km.den su getirilmesi gerekirken belediyeye kaynak vermediler, DSİ’nin de yapmasını engellediler. Van’ın tepelerine TOKİ konutları yaptılar ama suyu yoktu. Su olmayan konut AKP’ye oy getirmez.
Sonuçta depremden hem ekonomik hem de siyasi rant çıkartmaya canhıraş koyuldular. Ekonomik rant siyasi rantla tamamlanamayınca, Van Belediyesi’nin siyasi prestijini sarsamayınca gözlerini kararttılar ve Belediye Başkanı Bekir Kaya’yı tutukladılar.
Depremin 1. Yıldönümünde Başbakan 10 Bakanıyla birlikte Van’da, ; Belediye Başkanı cezaevinde. Depremin 1. Yıldönümünde Başbakan Van’da etkinlik yapıyor, diğer tüm deprem etkinlikleri, anmaları yasak! Bu kadar kalabalık Bakan topluluğuyla oraya çıkarma yapmasının sebebi afet değil herhalde yerel seçimler yaklaşıyor.
Başbakan Van’da konuşuyor. Anlatıyor, mesajlar veriyor. Ama Van halkı anlatılanların gerçek olmadığını biliyor! Zaten O’da Vanlılara anlatmıyor, basın yoluyla gerçeği bilmeyen Türkiye halkının geri kalanına anlatıyor. Biz de bu açıklamayı Vanlılar için değil halkın geri kalanına gerçeği anlatmak için yaptık.
Van’da depremden dolayı doğal bir afet yaşandı. Kapitalizm bu afeti insani felakete dönüştürdü. AKP ise ahlaki felaketle başka bir boyuta taşıdı. Vanlılara bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz!
Oya Ersoy
Halkevleri Genel Başkanı